Türkçe çevirisinde "umut parkı" olarak adlandırılmış olsa da, kitabın orijinal adını tercih ederdim. Tabi Mansfield'ın Fanny için bir umut parkı olduğunu da yadırgayamayız.
Kitapta çok fazla öğretici dersler vardı; en göze batırılan "doğru evlilik" idi. Bu konuda ortanca kardeş Bertram, bütün aileyi ayakta tutan adamı buldu: Sır Thomas.
Benim için ana ders ise Edmund'un, Marry'e olan sevgisiydi. Gözü kör bir sevgi. İnsan bir kere sevmeye görsün! Bütün hataları, bütün farklılıkları iyiye yorumluyor. Fanny'nin bu seçime şahitlik etmesi, üstelik bu salaklığı yapan sevdiği adamken...
Bir de kitapta bir Bayan Norris vardı (büyük teyze), bir kitapta bir insandan ne kadar nefret edilebilirse, bu kadından o kadar nefret ettim. Bizim oraların bir sözü vardır "Ağa'nın malı gider, hizmetkârın canı çıkar." diye; Ağa'nın köpeği olmuş çalışanlar için kullanılır. Norris teyze bütün kitap boyunca buydu.
Uğultulu tepeler kitabındaki konak gibi, Mansfield Park da beni kendine çekti. Onun kadar olmasa da güzel kitaptı.
Özellikle okuyun diyemem ama güzel, akan bir kitap.