Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sidîq Gorîcan berhema xwe a haîkûyan ( li gor derfetê zimanê Kurdî ) li ser hêmanên wî en sereke, xweza û kêliyé avakirye. Bi berga berhemê kû dîmenek ji biharê, destpêdike, kêlî bi kelî li xwezayê bi vegotunek xweru diherike û bi dîmena dawiya bergê a paziyê diqede . Hema bêje hemî haîkû wek dîmen ru didin. Niviskar zêdetir mila dide ser rêça Matsuo Başo, derdorê raçavdike ,guhdar dike û dike haîkû. Her haîkû dîmena wê kêliyê digire ( #238988138) û tenê tehma wê kêliyê vedibêje. Di haîkûya15( #239547483)û a 22. ( #238988011) de şayesandinên nazenîn radestî xwînêr dike . Her wuha bi haîkûyê 32 û 33( ) dîmena kuçe û kolanên welat digire û dibin bîreke niviskî. Navê berhemê Gumbil e ku tê wateya kulilka darê a herî jor. Dîsa wek sernava naverokê Gupik bi Gubik Haîkû gotiye ev jê herî kêm wek navê Haîkûyan li haîkûyan hatiye. Berhem bi pêşgotina têr û tijî a cenabê Berken Bereh hê destpêkê de hevî dide xwêner. Ber ku, helbestvanê qedir bilind him qala cureya haîkûyan him jî qala haîkûyê Gorîcanî kiriye. Niviskar di destpêkêde haîkûyek ji yek jî ji avakerê rêzika haîkûyan Başo yek ji helbestvanê me yê hêja Berken Bereh û yek jî ji zargotina Kurdê xemilandiye. Bi îlutrasyonê Zozan Orak û wêneyan be him haîkû piştrastkirye him jî neşxeke nazenîn lê zêde kiriye Hûrgilî ew qas zêde û cîbicî ne wek tevnekî têkûz dimeşe û biqede.
GUMBIL
GUMBILSidıq Gorıcan · Dara Yayınları · 01 okunma
NARİNLERİN ARADIKLARI .
🌹 H 🌹 🌹 A 🌹 🌹 N 🌹 🌹 I 🌹 🌹 M 🌹 🌹 E 🌹 🌹 F 🌹 🌹 E 🌹 🌹 N 🌹 🌹 D 🌹 🌹 İ 🌹 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹 🌹 G Ü L İ S T E R 🌹 S E V M E K İ S T E R 🌹 S E V İ L M E K İ S T E R H A Y I R L I B İ R E Ş 🧑‍💼 İ S T E R 🌹🌹🌹🌹🫂🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Reklam
“İnsanca, Pek İnsanca” bir bunalımın anıtıdır. Kendilerine ö z g ü r düşünürler diyenler için bir kitap: her tümce bir utkuyu anlatır – kendi doğam içinde özüme a y k ı r ı d ü ş e n d e n böyle kurtardım kendimi. İdealizimdir benim özüme aykırı düşen: şöyle söylüyor başlık “ s i z i n ideal nesneler gördüğünüz yerde b e n -insanca, pek insanca nesneler görüyorum ancak!...” D a h a iyi tanıyorum insanı ben…Burada “özgür düşünür” sözcüğü başka bir anlamda anlaşılmaz: ö z g ü r l ü ğ ü n ü sağlamış, kendini yeniden bulup kavramış düşünce. Sesin yapısı, tınısı tümden değişmiştir: kitap kurnazca, soğuk, kimi durumlarda katı ve alaycı bulunur. S o y l u bir beğeniden kaynaklanan bir tinsellik alttan yukarı doğru gelen bir tutku akıntısına direnir gibidir. İşte bu bağlamda, kitabın 1878’de zamansız yayınlanışına karşı bir çekince diye V o l t a i r e ‘in yüzüncü ölüm yıldönümüne rastlamasını göstermem bir anlam taşımaktadır. Çünkü Voltaire, kendinden sonra gelen yazarların tümden tersine, hepsinden önce g r a n d s e i g n e u r ‘ dü [soylu kişi] düşünce yönünde: tam benim olduğum gibi.
İnsan kendi kendisinin çok uzağında kaldığını bilmediği sürece, kim olduğunu sezmedikçe, varlığının bilincine ulaşır. Bu açıdan bakılınca yaşamdaki h a t a l a r ı n, kimi evrede gidilen yan yolların ve sapmaların, gecikmelerin, “kararlılıkların”, ağırbaşlılığın, ödevlere emek vermelerin ödevin ötesine geçmesinin kendilerine göre birer anlamı ve değeri olduğu görülür. N o s c e t e i p s u m [ kendini tanı ] yokluğa götüren bir yoldur; oysa kendini unutmak, kendi kendini y a n l ı ş a n l a m a k , kendi kendini küçültmek, daraltmak, - orta değere indirgemek aklın kendisidir.
Dayê!
Bi erd û ezman, bi navê xwedê Nizam bi çi rûy dibêjim yadê Min tu hêlayî dilkul û xemxwar Ji lewre îro şermende rûsar Tînim bîra xwe salên ku borî Jibo kama min çer bûyî gorî Goriyek bêdeng, bê gilî, gazin Te pirr êş dîtin bo armanca min Ji min kiz nebû dilê te yê girs Lê nebûn mêvan ne qelsî, ne tirs Wî qenc nasîbû dûşa min a rast Ji lewre bo min
Güneşin yanında y e r l e r i t a h m i n e d i l e b i l e c e k sayısız karanlık gök cismi vardır, -onları hiçbir zaman göremeyeceğiz.
Sayfa 109
Reklam
B E N H E P H A L L E T T İ M Y İ N E H A L L E D E R İ M
AHMET KABAKLI HOCAMA
A lp Eren ruhunu, vatan,millet, bayrak , bağımsızlık ve şeref nedir,öğrendik senden, H akka doğru, yürüttünüz siz, Değerli Hocam, bilgelikle tutarak bizim elimizden. M evlana, Yunus, Hoca Ahmet Yesevi’yi öğrendik senin mısralarından, hecenden E rzurum’da aşıkların, Aydın’ da Zeybeklerin sevdası dökülür, bizim telimizden T emellerin Duruşması’nı temaşa eyledik senin o kutlu ve aydınlık pencerenden K abede beyazlara büründün Hakk yolunda şu zindan misali şu zifiri karanlık dünyada A llah yolunda ayaklarınız tozlandı Hocam, Ravza-ı Mutahhara ve Kabe-i Muazzama’da B edenleriniz mübarek terler içinde koştu Safa ve Merve arasında, ruhlarınız ise semada A çarak o mübarek ellerinizi, gözleriniz yaşlı, yükseldiniz makamlara semalara , dualarınızda K emal der ki, Hocam Hayatı öğrendik senden , bize de yer verdiniz Hakka içten niyazlarınızda L utfederdiniz bizimle sohbet etmeyi, bizi de dinlemeyi, çünkü tevazu vardı ömür boyu yapınızda… I şık oldunuz karanlıklara Hocam, Mükafat olarak ebedi mutlulukla kalınız o güzel katınızda KK
Ahmet Kabaklı
Ahmet Kabaklı
Dün otobüsteki küçük çocuğun yüzünde gördüğüm hayret-sevinç karışımı ifade: Şu bağlantıyı kurdum: h a y r e t - h a y r a n l ı k - s e v i n ç Hayret, tek başına bir şaşkınlık olarak kalabilir; ama nesnesi hayret edene güzel, hoş, alımlı gelirse, hayranlığa geçer; bu da sevinç verir: Hayranlık uyandıran birşeye hayret etme, sevindirir. (Hume'vari bir açıklama!...)
Düşünmeye zaman yok çünkü, hep bir oyalanma hali
- Eski dünyanın insanları daha iyi n e ş e l e n m e y i b i l i y o r l a r d ı : bizim bildiğimiz ise d a h a a z s ı k ı l m a k t ı r ; onlar ken­dilerini iyi hissetmek ve şenlikler düzenlemek için hep yeni fırsatlar yaratıyorlardı, keskin zeka ve derin düşünüş zen­ginliğiyle arayıp buluyorlardı: biz ise tinimizi acı çekmeme­yi, sıkıntı kaynaklarının ortadan kaldırılmasını hedefleyen görevleri yerine getirmek için kullanıyoruz daha çok.
Reklam
Ş A H A N E C E H A L E T
Evet! …….şu dünya dersi’ni verdi, Yeter artar bu hikmet; ihtiyara, kâhile, gence. Kabul etti bunun tatbikini alkışla yardaklar, Maarif zindanında ilme, tarihî bu işkence! Huzurunda bu zatın intihar eylerdi Cebrail, Bilinseydi ezelde hilkatin bu sırrı evvelce; Yıkardı arşı, kürsiyi, eğer çıksaydı bu dâhi Bu şahane cehalet uğratırdı Tanrı’yı felce!
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
“Eğer uçmayı öğretmiyorsanız —d a h a h ı z l ı d ü ş m e y i öğretin! —
Sayfa 211 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,2bin okunma
189 syf.
10/10 puan verdi
·
54 günde okudu
"An hûn an em!"
Ji ku dest pê bikim nizanim, pirtûkek bêhempa dixwînim: Selîm Berekat, gîyanê Qamişlokê, wêjeyeke xwezayî û jîyannameyek tijî... Selîm Berekat jîyana xwe, bi Erebî, bi deveke wekî ku romanekê binivîse berhev kirîye. Ebdelah Şexo yê ku ji Qamişlokê ye ev berhem wergerandîye Kurdî. Beşa yekem bi zaroktîyê dest pê dike. Û dinivîse:
Her Du Jîyanname
Her Du JîyannameSelim Berekat · Lis Basım Yayım · 20141 okunma
I Mala Xawdê, ji zûtirîn panava ku her nimêj, her jandil û her lavij diherike pêkên min
1.081 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.