Emre Korkmaz

Emre Korkmaz
@e_krkmz
Kendi bilgimin hudutlarıyla sınırlıyım.
Tekirdağ
49 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
264 syf.
8/10 puan verdi
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev
8.1/10 · 44,3bin okunma
Reklam
236 syf.
10/10 puan verdi
Senin Suçun Değil
Senin Suçun DeğilBeyhan Budak
8.6/10 · 5,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sabri Ünal’ın son durumunu, 15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybeden, Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri Mustafa Cambaz’ın oğlu Alpaslan Cambaz şöyle anlatıyordu: “15 Temmuz’da tankın altından çıkan Sabri abi, hastane masraflarının altında kalmış. Bugün 45. seansını tamamladı. Tedaviye devam edemeyecek. İyileşme yok, iş yok, sevdiği kız da evlenmiş, kafayı ondan kazıtmış böyle.” Diğer şehit yakınlarının ya da gazilerin de durumu pek farklı değildi. Sanki iktidardakiler geride kalanlara “bir daha sakın sokağa çıkmayın” diyordu. Ah şu para nelere kadir. En kutsal değerleri bile un ufak ediyor. Öyle değil mi?
Sayfa 239
Reklam
“Sevdiğim bir abimden borç alarak doktorun verdiği ameliyat tarihinde hastanede oldum. Lakin içim hiç rahat değildi iki yıl geçmiş, şehit yakınları ve gaziler için 300 küsür milyon TL para toplanmış ve ben ameliyat olmak için borç dileniyordum!”
Sayfa 238 - Sabri Ünal
Cumhuriyet’in kurulması
Cumhuriyet devamlılıktır. Osmanlı, Türklerin imparatorluğuydu, bu da Türklerin cumhuriyetidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir yerde örneği yoktur. Türkiye Cumhuriyeti kuruluş itibariyle, belirli bir otoriter yapıyla belirli kabiliyetteki dar grubun teşkilatlandırdığı bir tarz-ı idaredir. Birinci Dünya Savaşındaki mağlubiyetten sonra Cumhuriyet’i kuran hareket bir direniş gösterdi ve konumunu hak etti. Oysa mağlup olan devletlerden hiçbiri böyle bir direniş gösterememişti. O ülkeler galiplerin dayattığı antlaşmaları kabul ettiler ama Türkiye direndi. Bu memleket kendi isteklerinde diretti ve o direnişi örgütleyip kumandayı elinde tutanlar Cumhuriyet rejimine geçti. Mustafa Kemal ve arkadaşları, “Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti Cumhuriyettir. Cumhur reisi devletin reisidir ve TBMM azaları arasından seçilir” diyerek yönetim şeklini ifade etmişlerdir.
Sayfa 216
Lozan
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Devleti’nin hem sınırları, hem müesseseleri, hem de hayatı bakımından kuruluşunu tayin eden çok önemli bir antlaşmadır. Bu çok ilginç bir noktadır; bundan dolayı Lozan için bütün bir Cumhuriyet dönemi bürokrasisi ve politikacıları “Cumhuriyetin temel antlaşması hatta temelidir” derler. Zira bu antlaşmayla yeni Türkiye hukukunu kabul ettirmişlerdir.
Sayfa 212
Manda ve Himaye
Tarihimizde manda ve himaye Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminde Osmanlı Türkiye’si için düşünülmüştü. Özellikle Amerikan mandası ve İngiliz himayesine taraftar olanlar vardı. Oluşan korku ikliminde mandacılık taraftarları avuçta kalan küçük bir toprak parçasına razı geldiler. Ama Atatürk korkmadı ve şartlar ne olursa olsun orduya ve millete güvendi. Kendisi gibi düşünen arkadaşlarıyla birlikte kongrelerde mandacılık ve himayecilik reddedildi. Ardında da vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı için büyük bir mücadele verilmeye başladı.
Sayfa 112
Tarihin seyrini değiştiren cephe
Çanakkale muharebeleri bütün Şark’ta son yüzyılın en çarpıcı kahramanlık örneğidir. Türk ulusal kimliğinin ve vatan duygusunun berkitildiği bir olaydır. Sonraki muhabereler için itici bir rol oynamıştır. Çanakkale’deki (esas Gelibolu Yarımadası) zafer çok kolay organize olan, direnebilen, tahammül edebilen, ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu, kumanda heyeti ve toplum olduğunu gösterir. Cumhuriyet’i kuranda bu mayadır.
Sayfa 82
Reklam
balkan savaşı
Kuzey Yunanistan, Batı Trakya, Güney Bulgaristan ve Makedonya Türklüğün hazmedemeyeceği kayıplardı ve imparatorluk toprakları değil Rumeli’deki ana vatan şeklinde görülüyorlardı. Buna mukabil hiçbir şekilde hatıra yaratmadılar. Dolayısıyla yeni nesil maalesef Balkanlar’ı tanımıyor ve oradan göç edenlerin torunları bile bilmiyor. Bu durumu, “geçmişe mazi” diye tanımlamanın ötesinde, tarih örgüsüne ve şuuruna karşı mutlak bir kayıtsızlık ve bilgisizlik olarak nitelemek gerekir.
Sayfa 62
Hayat çelişkiler ve gerilimlerle dolu ve tek yönlü çözümlere yönelmektense bu gerilimleri yönetmeyi öğrenmeliyiz, bütün ve kutsal deneyimlere açık olmalıyız. Algılarımızın derinleşmesini sağlayan şey bir afet olmak zorunda değil.
Sayfa 184
Gençlerimize hayatın yalnızca ilk yarısının önemli olduğunu öğreten kolejler gibi, insanlarımızı kırklı, ellili ve altmışlı yaşlara, yaşlılığa ve sonsuzluğa hazırlayan kolejler de olmalı.
Sayfa 167
298 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.