Ey dilber-i mâ mebâş bî dil ber-i mâ
Yek dilber-i mâ bih ki do sed dil ber-i mâ
Ne dil ber-i mâ ne dilber ender ber-i mâ
Yâ dil ber-i mâ firist yâ dilber-i mâ
[Ey dilberimiz, gönülsüz durma yanımızda. İkiyüz gönül olmasındansa, tek dilberimizin gönlünün olması yeğdir yanımızda. Ne gönül bizde ne dilber yanımızda. Ya dilberimizi gönder ya gönlümüzü gönder yanımıza]
(Ebû Said Ebu'l-hayr hazretleri)
EBÛ SAİD-İ EBU'L-HAYR
Ömrünün hâsılı aldanma ile bir andır madem
Çok sızlanma gelse de sana her an bir sitem
Mağrur olma kendinle; seninle benim aslım
Biraz toz, kıvılcım, biraz da hava ile nem
Sayfa 35Kitabı okudu
EBÛ SAİD-İ EBU'L-HAYR
Ölürsem ben, yirmi yıl geçtikten sonra
Kabrimde aşkın bulunmadığını sanma
Toprağa koysan elini, "Kim var burada?"
Ses gelir kabrimden: "Sevgilim nasıl acaba?"
Sayfa 35Kitabı okudu
EBÛ SAİD-İ EBU'L-HAYR
Hep inlemek, coşmaktır işim bu gece
Ne sabır ne akıl var bende bu gece
Dün gece bir an iyiydim; sanki
Dünkü mutluluğun keffâresidir* bu gece.
Sayfa 33Kitabı okudu
EBÛ SAİD-İ EBU'L-HAYR
Gözlerimde uyku yerine var gözyaşım
Çünkü seni görmek için var acelem
Diyorlar bana: Uyu da rüyanda gör onu
Hey habersizler! Var mı uyuyacak hâlim?
Sayfa 32Kitabı okudu
EBÛ SAİD-İ EBU'L-HAYR
Daha ne kadar her namerdin derdini çekeyim?
Kendi sefilliğimden herkes için yerde serileyim?
Dua ile işim hallolmayacak, anladım
Üç "Boş ol!" dedim, şu atlas feleği boşadım.
Sayfa 31Kitabı okudu
Şeyh Ebû Said-i Ebü'l-Hayr [kuddise sarruhû) bir gün sûfileriyle birlikte yolda yürüyordu. Bir ara, dışkıların akıp gitmesi için açılmış bir kuyuyu temizleyenlere rastladılar. Yola pislikler bulaşmıştı. Bunu gören herkes bir yerlere kaçışıp burunlarını tıkadılar. Bunun üzerine Ebû Said-i Ebü'l-Hayr [kuddise sirruhû] şunları söyledi:
"Ey insanlar! Şu pisliklerin bana ne söylediğini biliyor musunuz?
Diyorlar ki: Bizler dün pazardaydık. Herkes bizi elde etmek için ceplerini boşaltmıştı. Biz ise bir geceden fazla sizinle kalmadık ve sonunda bu hale döndük. Şimdi sizin mi bizden kaçmanız gerek yoksa bizim mi sizden?
Isyân-ı merâ dü-nîm kün der arasât,
Nısfeş be Hasan bahş ve nısfeş be Huseyn.
~ Ebû Saîd-i Ebu'l-Hayr ~
Allah'ım! Mahşer günü günahlarımı ikiye böl de;
Bir yarısını İmam Hasan hürmetine, diğer yarısını da İmam Hüseyin hürmetine bağışla...
Mevlana değil!.. Ebû Said-i Ebu'l Hayr...
Gel, gel, ne olursan ol yine gel..
İster kâfir ister Mecusi ister puta tapan ol yine gel.
Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
Sayfa 142 - ALFA GÜNCEL
Bir gün Şeyh Ebû Said-i Ebü'l-Hayr (rahmetullahi aleyh) sofilerle beraber gidiyordu. Bir ara, lağım kuyusunu temizlemekle uğraşanların yanından geçiyorlardı. Yol necasetlenmiş, etraf pislik içerisinde idi. Sofiler burunlarını tutup, hepsi bir tarafa kaçtılar. Şeyh, olduğu yerde durdu ve şöyle söyledi: «Ey insanlar, bakınız bu pislikler bana ne söylüyor. Diyorlar ki, dün pazarda (nefis ve leziz yiyecekler şeklinde) idik. Hepiniz bizi ele geçirmek için, keselerinizi boşaltmıştınız. Bir geceden fazla sizinle kalmadık. Bu hâle geldik! Bizim mi sizden, yoksa sizin mi bizden kaçmanız yakışır?».
Sayfa 40Kitabı okudu
Aşık Olmamak İçin 15 Neden
1. "Mutlu aşk yoktur." Çünkü her aşk sona ermekle hükümlüdür, doğası bunu gerektirir. Aşkın bitmesi ise gözün açılması ve daha önce maşuka (sevilene) dair görülemeyen eksikliklerin neşvünemâ bulmasıdır.
2. Her aşk içinde bir ayrılık barındırır. İnsanın insa. na alışması aslında aşkın ölmesinden başka bir şey değildir. O halde her aşk
Sayfa 22Kitabı okudu
Said Ebû Said-i Ebu'l-Hayr:
O yâr bana verdiği Sevgi sözünü bozdu
Eteğine sarılmıştım ben; o gidiyordu
"Yine görürsün beni rüyanda" diyordu
O görüşmeden SONRA benim uyuyacağımı sanıyordu.
Sayfa 33
Yine de gel....
Mevlânâ Celaleddin-i Rumi Hz değil, Ebû Said-i Ebu'l-Hayr'e ait söz. 
İran Şiiri Antolojisi
Muhammed Hâdimî Hazretleri'nin mühründe Ebû Said Ebu'l-Hayr'ın Farsça bir dörtlüğü yazarmış:
Ey bâr-ı Hudâ be-hakkı hestî
Şeş çiz merâ meded-fürüstî
İlm ü amel ü ferâh-destî
Îmân u emân u ten-dürüstî
(Ey güzel Allahım, varlığın hakkı için bana şu altı şeyle yardım eyle: ilim, amel, cömertlik, iman, emniyet ve sıhhat.)
Sayfa 65Kitabı okudu
