Yıllarca çamur deryası olup hiç el atılmayan yollar bir devlet büyüğü ziyaret edeceği zaman hemen asfaltlanırdı. Özet şu; biz insana "İnsan" olduğu için değil, gücü kadar değer veriyoruz.
Bireysel çıkarlarının sınırları içinde kaldığı sürece insan, hayatında anlam bulamaz. kendi potansiyelini geliştirerek olabileceğinin en iyisi olma yoluna girmeye niyet eden insan ise çıktığı yolculuktan hiçbir zaman pişmanlık duymaz.
Peki, gelecek nasıl olur da an’ı böylesine önemsiz ve güçsüz kılabilir?
Neden insan elindeki an’ı yaşamak yerine, geleceğiyle ilgili hesaplara takılıp kararsız ve sessiz kalır bir dönemeçte?
Bir çocuğu geliştirip özgür bir birey olması için çabalamak yerine kalıplayıp emir kulu yapmaya çalışmışız. İşte bu yüzden farkında olmadan çocuklarımızın canını yakıyoruz ve yakmaya da devam ediyoruz.