Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
238 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Şimdi yaklaşın, sanırım internet ortamlarındaki en aykırı yorumlardan birini yapacağım. Kusura bakmayın ama başıma bir iş gelmeyecekse ben beğenmedim. Tamam, gerçekten harika bir dünya, muhteşem bir konsept üstüne kurulu. Neredeyse “Orta Dünya” kuracak bir zemin hazırlanmış. Ancak anlatım öyle ağdalı, öyle süslü ki keyif kaçırıyor. Hoş eda, hoş seda, pür eda, pür cefa gırla. Girizgah çok uzun, asıl macera çok geç başlıyor, saçma sapan bir yere gidiyor, birden bire bitiyor. Doğru tahlil ettiysem konu 1681 yılı civarlarında geçiyor. Aradım, mamafih bulamadım. Elif Şafak’ın Mevlana’ya domates yedirmesine demediğini bırakmayanlar, İhsan Oktay Anar’ın adamın birinin kakasından domates çekirdeği çıkarmasına tek kelime etmemişler. (Ulan elif Şafak’ı bile savundurdunuz ya bana) Ayrıca Ebrehe demişken, Ebrehe'nin peşinde olduğu şey, özellikle de Uzun İhsan Efendi'nin düşünde canlandırdığı dünya... Bence çok daha derin işlenmesi gereken konulardı. ucalisan.blogspot.com.tr/2015/10/puslu-k...
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
Reklam
Çile ve mihnetin zirve yaptığı bu günlerde Cibril-i Emin, Yusuf Süresi'ni getirmişti; Hazreti Yusuf'un başından geçenleri anlatıyor ve zorluklar karşısında bir mü'minin, mü'mince duruşunu resmediyordu! Baştan sona Sure'yi okuyunca ashab, rahat bir nefes aldılar: -Kuyuya atılsak da köle pazarında satılsak da iftiraya kurban edilmek istensek de ve
Sayfa 130Kitabı okudu
Ebrehe, silahını temizleyen yeniçeriye adamın suçunu sorduğunda, onun vaktiyle Venedik balyosunun katibi olduğunu, ama sonradan meslek değiştirip cerrahlığa başladığını ve evinde bir cesedi kesip biçerken yakalandığını öğrendi. Bünyamin'e dönerek, - "Görüyor musun?" dedi, "Bilme tutkusu insanları nasıl bir sona sürüklüyor. Görmek, duymak, bilmek ve öğrenmek isteyen şu zavallı cerraha gösterilmeyen saygı, sadece karanlığı, soğuğu ve sessizliği algılayan ve hiçliği bilen bir cesede gösteriliyor. Onu katleden bu insanlar evlerine döndüklerinde belki de çocuklarına Kubelik'in acı sonunu ibretle anlatacaklar ve bilginin tehlikelerini birer birer sayacaklar."
Sayfa 163 - Can YayınlarıKitabı okudu
238 syf.
·
Puan vermedi
Tarih ve Felsefenin bukadar güzel,anlaşılır,akıcı bir şekilde harmanlandığı bir kitap okumadım. Yazarımızın hayal gücüne hayran kaldım ve kendisiyle gurur duydum. Klasik bir deyimle; keşke kitabı bukadar ertelemeseydim. Kitabı okurken her karakteri benimsedim, sevdim... Ama Kubelik,Ebrehe ve Uzun İhsan Efendi'nin yeri benim için ayrı... :) Descartes'in idealizmine atıfta bulunan Uzun İhsan Efendinin hikayesi üzerinden rüya ve gerçeklik alemine kadar kafa yorduran; bilgi ve bilgiye ulaşmanın önemi üzerinde de duran akıcı masal tadında harika bir roman.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
O kuş belkide filleriyle Kabe 'ye yürüyen putperest Ebrehe ordusunu,gagalarında taşıdıkları taşları atarak mahveden ebabil kuşlarının soyundandır, ne biliyorsunuz öyle olmadığını.
Sayfa 22 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Elimizdeki lastik sapanlarla kuş avlarken, günah diye çıkışırdı bize, tavuk yemiyor musun oğlum, diye alay ederdik, o da kuş, bu da kuş; ha yerde ha havada ne fark eder. Kafasını düşünceli düşünceli sallayıp yoo, derdi, o kuş belki de filleriyle Kabe'ye yürüyen putperest Ebrehe ordusunu, gagalarında taşıdıkları taşları atarak mahveden ebabil kuşlarının soyundandır, ne biliyorsunuz öyle olmadığını.
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İhsan Oktay Anar tarihi bir roman olan bu kitabı ustaca betimlemelerle anlatarak adeta bizi anlattığı devre götürüyor. Tarihi romanlarda aradığım en önemli özellik anlattığı zamanı iyi bir şekilde metne yansıtması ve okuyucu anlattığı zamana sokması. İhsan Oktay Anar, bahsettiğim konuyu çok iyi yapmış. Kitabı okurken küçük bir zaman yolculuğu yaptım diyebilirim. Tarihi romanları seven biri olarak şunu söylemek istiyorum: Tarihi açıdan hatasız bir şekilde yazılmış ve tarihi kurgu kitaplarına meraklı okurlar için oldukça ideal bir kitap. Osmanlıca kelimeleri çok iyi kullanın İhsan Oktay Anar, harika betimlemeleriyle kitaba renk katıyor. Bünyamin’in soluksuz maceralarına ayak uyduruyor, kah seviniyor kah üzülüyorsunuz. Kitapta Bünyamin ve Ebrehe karakterlerini çok sevdim. Alibaz’ın çetesinin cesaretine ise hayran kaldım. İhsan Oktay Anar ile çok geç tanışmak, kitaplarını çok geç okumak benim için üzüntü verici bir durum oldu. Kitabı okumak isteyenlere tavsiyem, kitabı alın ve sabırla okuyun. Yazarın harika dünyasına adımınızı atın. Kitap ile ilgili olumsuz görüşüm ise, ilk sayfaları insanı biraz sıkıyor. Tek dezavantaj bu ancak sabırla okursanız Puslu Kıtalar Atlası’nı çok seveceğinize canı gönülden kefilim. yazımın devamı; neokuyorum.org/ihsan-oktay-ana...
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
"Ya Azim Bir sineği vasıta eyle de Nemrutlar dan kurtar beni Bir Ashayı vesile eyle de Firavunlara galip getir beni Ebabilleri gönder de Ebrehe'lerin Fillerinden koru kalbimi."
Ebrehe/Bünyamin
-Peki sence tanrı dünyayı hangi şeyden yarattı? -Elbette varolmayandan yarattı. -Öyleyse üzerinde ki elbise nasıl ki yünden meydana geliyorsa,içinde yaşadığımız dünya da 'varolmayandan ' meydana geliyor. Iste biz buna 'yaratılmamış olan' diyoruz.
Sayfa 146 - Iletisim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
EBA YEZİD BESTAMİ VE BAŞ RAHİBİN 40 SORUSU
Ebu Yezid Bestami hazretleri 40. hacını eda ediyordu. Bir bayram akşamı Arafat’ta beklerken. Nefsi “Ey Eba Yezid şu mahşeri kalabalığa bak. Kim senin gibi 40 kez hacca gelmiş?” Gönlünden bu geçince ayağa kalktı ve yüksek bir sesle: “-Ey ahali ben kırk kez hac farizasını yerine getirdim! Bu kırk haccımın sevabını iki ekmeğe satıyorum, alan var
1.127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.