Ebu Ali ed-Dekkak anlatıyor:
“Hasta olan bir dostumu ziyarete gittim. Büyük bir şeyh idi. Etrafını talebeleri çevirmişti, ağlıyordu, iyice yaşlanmıştı.
‘Ey şeyh! Neye ağlıyorsun, yoksa dünyaya mı?’ diye sordum. ‘Asla! Kaçırdığım namazlara ağlıyorum.’ diye cevap verdi. ‘Nasıl olur, sen namazını kaçırmazdın.’ dedim. Bana şu cevabı verdi. ‘Şu günüme kadar, gafletsiz bir secdem olmadı, işte şimdi de gaflet içinde ölüyorum.”
Sayfa 26