Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size apaçık bir düşmandır.” (Bakara,168)
Her kim ki vücudunun uzviyeti haram lokma ile teşekkül etmiştir. Artık cehennem, o vücuda yaraşan en iyi bir makardır.” (Sahih-i Buhari, Taberani)
Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Resulullah (sas) buyurdular ki: Öyle devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı şeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak. Böylelerinin hiçbir duası kabul edilmez.” (Buhari, Nesai)
Öyle görünüyor ki aldığımız şeyin helalden mi haramdan mı olduğuna dikkat etmediğimiz devirler gelmiş durumda. Belki de 2 milyar Müslüman olmamıza rağmen dünyada hiçbir sözümüzün geçmeyişinin, gelişemeyişimizin, zulümler altında inlememizin, gayrimüslim toplumlara bağımlı ve özenti hale gelmemizin nedenlerinden biri de budur.Çünkü sağlıksız beslendiğimizde nasıl sağlığımız bozuluyorsa haram ürünler kullanmak da maneviyatımızı bozuyor.Umuyorum ki bu incelemeyi okuyanlar bu işin peşini bırakmazlar. Son olarak kitabın önsözünde geçen şu dua ile yazımı noktalayacağım:
“Cenab-ı Hak kusurlarımızı lütfu ile bağışlasın. Hakkı hak bilip, doğru yolda yürümeyi, batılı batıl bilip, ondan kaçınmayı nasip buyursun. Her türlü haram ve şüpheli lokmadan ve işlerden cümlemizi muhafaza eylesin. Allah (cc) yar ve yardımcımız olsun.”
Amin…