Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Ölüm ve Sonrası
Ebu Hureyre şöyle demiştir: Ölü kabre konulduğunda salih amelleri gelir, etrafını çepeçevre sararlar. Başı tarafından azap geldiğinde okuduğu Kur'an imdadına yetişir. Ayakları tarafından geldiğinde kıldığı namaz, imdadına yetişir. Elleri tarafından gelince, eller derler ki: Yemin olsun! O bizi sadaka vermek ve dua etmek için açardı. Bizden taraf ona yol yoktur. Ağız tarafından gelirse zikir ve oruç imdada yetişir. Böylece sabır ve namaz bir tarafta dururlar. Böylece (azap) der ki: 'Eğer ben ona varacak bir geçit görseydim mutlaka onun arkadaşı olurdum.
Reklam
Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) der ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem)'den daha güzel bir şey görmedim. Sanki güneş yüzünde seyrederdi. Güldüğü vakitte nuru duvarları aydınlatırdı.
Said İbn-i Cübeyr (r.a) der ki; "Dünyada secdeden başka hiçbir şeye hayıflanmıyorum." Ukbe İbn-i Müslim (r.a) der ki; "Allah'ın kulda en sevdiği meziyet, O'na yakın olma özlemidir. Kulu, Allah'a en çok yakın kılan an, secdeye kapanma hâlidir." Ebu Hureyre (r.a) der ki; "Kulun Allah'a en yakın olduğu an, secde hâlidir, o anda çok dua ediniz."
Ebu Hureyre(ra) der ki; "Kulun Allah'a en yakın olduğu an, secde hâlidir, o anda çok dua ediniz.
عن أبي هريرة رضي الله عنه عن النبي - صلى الله عليه وسلم - فيما يحكي عن ربه تبارك وتعالى ، قال: أذنب عبد ذنبا فقال: اللهم اغفر لي ذنبي ، فقال الله تبارك وتعالى: أذنب عبدي ذنبا فعلم أن له ربا يغفر الذنب ويأخذ بالذنب ، ثم عاد فأذنب ، فقال: أي ربي ، اغفر لي ذنبي ، فقال تبارك وتعالى: أذنب عبدي ذنبا فعلم أن له ربا يغفر الذنب ويأخذ بالذنب ، ثم عاد فأذنب ، فقال: أي ربي اغفر لي ذنبي ، فقال تبارك وتعالى: أذنب عبدي ذنبا فعلم أن له ربا يغفر ويأخذ بالذنب ، قد غفرت لعبدي فليقل ما شاء Ravi: Ebu Hüreyre (ra) Resulullah (sav) (bir hadis-i kudsi'de) Rabbinden naklen buyururlar ki: "Bir kul günah işledi ve: "Ya Rabbi günahımı affet!" dedi. Hak Teala da: "Kulum bir günah işledi, arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır." Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim günahımı affet!" der. Allah Teala Hazretleri de: "Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır. Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim beni affeyle!" der. Allah Teala da: "Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu." Bu hadisin yer aldığı kitaplar: Buhari, Tevhid 35, Müslim, Tevbe 29, (2758)
Reklam
Ebu Hüreyre (radiyallahu anh)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın öyle melekleri vardır ki, yollarda dolaşıp zikir ehlini ararlar. Allah(azze ve celle)'yi zikreden bir topluluk buldukları zaman birbirlerine "aradığımız şey burada, gelin!" diye seslenirler. Sonra kanatlarıyla semaya kadar zikreden topluluğun etraflarını sararlar. Rableri onları en iyi bilen olduğu halde sorar: Kullarım ne diyorlar? Melekler de "seni tesbih ediyorlar, seni ululuyorlar, sana hamd ediyorlar ve senin şanını dile getiriyorlar" diye cevap verir. Allah der ki: Onlar beni gördüler mi? Melekler de "Hayır, vallahi seni görmediler" derler. Allah der ki: Eğer beni görselerdi ne yaparlardı? Melekler cevap verir: Eğer seni görselerdi, sana daha çok ibadet ederlerdi. Senin şanını daha çok dile getirir, sana daha çok hamd eder, seni daha çok tesbih ederlerdi..."
Ebu Hüreyre (r.a) der ki: “Kim dünyada Müslüman kardeşinin etini yerse, ahirette ona o Müslüman’ın eti yaklaştırılır ve kendisine ‘Diri iken onun etini yediğin gibi ölü iken de ye!’ denir. O da mecbur kalarak yer. Böylece geveler, tiksinir, bağırır ve yüzünü buruşturur.” Taberanî
Yine Ebu Hüreyre (Allah ondan razı olsun)'den rivayet edilmiştir. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)'in huzuruna içki içmiş bir adam getirdiler. Peygamberimiz ona: "Had cezasını vurunuz", buyurdu. Ebu Hüreyre der ki: Bizden eliyle ayakkabısıyla ve elbisesiyle vuranlar oldu Cezasını çekip dönüp giderken topluluktan bir kısmı:Allah seni rezil etsin dediler.Bunun üzerine peygamber (sallallahu aleyhi vesellem):"Böyle demeyiniz, onun aleyhine şeytana yardım etmeyiniz", buyurdular. (Buhari, Hudud 4)
Huzeyfe ve Ebu Hüreyre (Allah onlardan razı olsun)'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Allah tüm insanları kıyamet günü bir araya toplar. Mü'minler kabirlerinden ayağa kalkarlar ve cennet kendilerine yaklaştırılır. Adem (a.s.)'e gelirler ve derler ki : Ey babamız bizim için
Reklam
Ebu Hureyre (ra) der ki :
Adamın biri peygamberimize (sav) gelerek " en yüksek mükafatlı sadaka hangisidir?" diye sordu. Peygamberimiz (sav) adama şu cevabı verdi ; "sağlığın yerinde, malına düşkün, fakirlik korkusu ve zengin olma özlemi içinde iken verip de, can gırtlağa dayanıp da ' şu falancanın, bu filancanın' diyeceğin ana bırakmadığın sadakadır. Çünkü o zaman zaten vermek istediklerin falancanın olmuştur. ( Buharî, Müslim)
Ebu Hüreyre der ki: “Kim dünyada müslüman kardeşinin etini yerse, ahirette ona o müslümanın eti yaklaştırılır ve kendisine ‘Diri iken onun etini yediğin gibi ölü iken de ye!’ denir. O da mecbur kalarak yer. Böylece geveler, tiksinir, bağırır ve yüzünü buruşturur.
El-Melik 5
İnsanın mülkü ise sınırlıdır, harcadıkça tükenir. Malın tükendiğini gören insan cimrileşir. Bu da mülkün afetidir. Malı tükenmez bir hazineye çevirmenin yolu, Allah yolunda infak etmektir. Çünkü infak edilen her malın yerine Allaho daha hayırlısını koyar. Ya malını bereketlendirir ya da sayısını arttırır: "De ki: Şüphesiz ki Rabbim, kullarından dilediğine rızkı genişletir, (dilediğine) daraltır. Her ne infak ederseniz (Allah,) yerine başkasını koyar. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." Ayrıca infak edilen her mal ahirete yapılan bir yatırımdır. Ebedi olan cennet nimetine dönüşür: Aişe Annemiz (ranha) bir gün Resûlullah'ın (sav) kestiği kurbanın kürek kemiği dışında her parçasını dağıtmıştır. Peygamberimiz eve geldiğinde kurbanın akıbetini sormuş ve Aişe Annemiz, kürek kemiği dışında hepsini dağıttığı- nı söylemiştir. Bunun üzerine Peygamberimiz, "Kürek kemiği dışında hepsi bize kaldı."" buyurmuştur. Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır: "Kulların sabahlamış olduğu her günde iki melek semadan iner. (Bu iki meleğin görevi, dua ve beddua etmektir.) Birisi der ki: Allah'ım infak eden kişiye infak ettiğinin yerine yenisini ver. Diğeri de der ki: 'Allah'ım malı tutanın da malını telef et Allah'ın (c) kendisine mal verdiği kimsenin, meleklerin hayır duasına nail olabilmek için infak etmesi gerekir.
El-Melik 4
Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyur maktadır: "Allah, Kıyamet Günü'nde yeryüzünü kabzasına alır. Semayı sağ eliyle dürer ve der ki: 'Melik olan benim! Nerede yeryüzünün melikleri?.. Buhari,4812
Ebu Hureyre (رضي الله عنه) der ki: Camilerinizi süsleyip, mushaflarınızı süslediğinizde, helak olma zamanınız gelmiştir. Cilt, 1/s.383 (1366)
Sayfa 383
228 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.