Ebu Ubeyde b. Cerrah
Ebû Ubeyde B. Cerrah, Anadolu topraklarına imanın mesajını ilk önce ulaştıranlardandır. Buralara İslâm'ın mesajının ulaşma tarihi milâdî 638/hicrî 17'dir. Yani daha Efendimiz (sas) bu dünyadan ebedî âleme yolculuğunun üzerinden sadece 6 sene geçmiştir. Ordusunun üçte biri sahâbe olan o büyük insan; bu toprakları imanla, ezanla, Kur'an'la tanıştırmıştır. O güne kadar Roma'nın, Bizans'ın, Sâsânîlerin zulümleri altında inleyen bu topraklar İslâm'ın adalet dağıtan mesajları ile buluşmuştur. Dolayısıyla Hatay/Antakya, Anadolu'da İslâm ile ilk tanışan beldedir. Sahâbenin ayak bastığı ilk Anadolu toprağı olması dolayısıyla bu coğrafya ezana da ilk kavuşan beldelerdir.
Sayfa 136 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
Cennetle müjdelenen on kişi ( ‘el aşeretü’l mübeşşeretü’) ; Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr bin Avvam, Sad bin Ebi Vakkas, Abdurrahman bin Avf, Ebu Ubeyde bin Cerrah, Said bin Zeyd
Reklam
Medine'ye Hicret
"İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.Size birbirinizi sevdirecek bir yol göstereyim mi? aranızda selamı yayınız "(Müslim, İman,93;Ebu Davud,Edep,131)
Habeşistan yılları
Habeşistan'daki Müslümanlar Mekke'de yaşanan birçok acı olayı yaşamamalarına rağmen Allah resulünden ayrı kalma acısını her gün yüreklerinde taşıyorlardı. Onları kavuşmayı ve dönmeyi bekliyorlardı...Bir gün Muhammed'e (s.a.v) yoluna baş koydukları sevdalarına kavuşma hasretiyle bekliyorlardı.Ama Beklemek çok da kolay bir şey değildi. Çünkü "Beklemek, ateşten( yanmaktan) daha zordur" Bu zorluğa daha fazla dayanamayan Bir grup Müslüman bir müddet sonra artık ne olursa olsun diyerek Mekke'ye dönmeye karar verdi.Dönenler arasında EBû Ubeyde b.Cerrâh da vardi.
Ümmetin emîni: Ebu Ubeyde b. Cerrâh (r.a.)
583 yılında Mekke’de doğmuştur. Hz. Peygamberin İslam’a davete başladığı günlerde Müslüman olmuş, bu sebeple müşriklerin ağır baskılarına maruz kalmıştır. İşkenceler yüzünden İkinci Habeşistan Hicreti’ne katılmış, daha sonra Medine’ye hicret etmiştir. Hz. Peygamberle birlikte bütün gazvelerde bulunmuştur. Necranlılar, cizye tahsili için güvenilir birinin kendileriyle gönderilmesini istedikleri zaman Resûl-i Ekrem, “Her ümmetin bir emini vardır; bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde b. Cerrâh’tır.” (Müslim, Fedaâil, 53) diyerek onu göndermiştir. Ondan sonra “Emînü’l-ümme” lakabıyla anılmıştır.##Uzun boylu, zayıf yapılı, seyrek sakallı olan Ebû Ubeyde, Uhud Gazvesi’nde Hz. Peygamberin yüzüne batan miğfer parçasını dişleriyle çıkarırken iki ön dişi çıkmıştır. Hz. Âişe, Hz. Ebû Bekir ve Ömer’den sonra Hz. Peygamberin en çok sevdiği kişinin Ebû Ubeyde b. Cerrâh (r.a.) olduğunu söylemiştir (Tirmizî, Menâkıb, 14). Hayatı savaşlarda geçtiği için Hz. Peygamberden sadece on beş hadis rivayet etmiştir. Ebû Ubeyde, vebaya yakalanarak 639 yılında vefat etmiştir.
Hz. Ebu Ubeyde Bin Cerrah
Nebiyy-i Ekrem-sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz hakkı âlîlerinde: «Her Peygamberin veyahud her ümmetin emini vardır. Bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde'dir» buyurmuşlardır. Buna binaen ünvan-ı mükerremleri <<Emi- n'ul-ümme» olmuşdur.
Sayfa 202
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.