Şiiri, ( tartışmaya da ) kapalıydı. Şiiri, insanî eziyetin yarattığı sağlıklı bir hırçınlık kalesiydi. Kendisi değil miydi “Malta Yahudisi’ni okuyordum. Barındığım bir sandukanın içinde” diye yazan.
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
Hiçbir kaygım yok, canım da sıkılmıyor hiç. Kısacası iyiyim diyeceğim; yutulmaz bir lokmayım ve yenilmez. Geçmişte belki sana yazmış olabilirim; benimle başa çıkılamaz çünkü sapına dek haklıyım!
Son kamelya..
Canım Sarah jio..
Okumaktan keyif aldığım yazarların başında geliyor.
Çift yönlü tarzını çok seviyorum.
Yazarın harika Bi kalemi var ne yazsa okurum :)
Renk renk çiçekleri çeşit çeşit bitkileri öyle güzel anlatmış ki okumanızı tavsiye ederim..
Alıntı..
Fark ettim ki insan çoğu şeyle mücadele edebilir, ama seveceği kişiye asla kendi karar veremez. Kalbin seçtiği kişiyi, istese de değiştiremez.
Son KamelyaSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201413,7bin okunma
‘Tarih’e biraz yaklaştığı söylenegelen Yahya Kemal'in ilginç konumu üzre benim öteden beri kuşkularım vardı. Geldik 1959’a. Üç adlı bir hoca eski Park Otel söyleşilerinde bulunmuş ve ‘Devlet Şairinin ağzından duyduklarını yazmıştı (canım yazı! canım Gütenberg Galaksisi!) Kitaptan Yahya Kemal’in Osmanlı tarihinin gerçek bamtelleriyle ilgilenmediği ve tarih yerine fanteziler kurduğu, tarihsel fıkralar anlattığı ortaya çıkıyordu Herhan gi bir geleceğe açılan (tehlikeli ya da tehlikesiz) ‘görünge, ‘işletilen yürürlük’, özel bir perspektif yok. (Onun kendisi de, şiiri de ‘laik’tir evet.)
‘’Duvar rengi sağanağa tutsak herkes
kendi delilik ağının altında.’’ (s.39)
Uzun bir zamandır okumaya ara vermiştim. Bunun yaşattığı vicdan azabıyla geri döndüm. Kitap hakkındaki yorumum uzun olabilir, elimden geldiğince kısa tutacağım.
‘’Umarım böylesine emsalsiz ve belirgin bir konuda, şiirlerini ölüm kavramını derinden algılayarak yazmış