Ey oğul, bil ki, âdemoğlu ancak aklın gerekliliklerini yerine getirdiği zaman, diğer canlılardan ayrılabilir. Öyleyse aklını çalıştır. Düşünceni aktif kıl. Nefsini arındır. Sorumlu bir varlık olduğunun bilincinde olarak her şeyi deliliyle öğren. Yine bil ki, yerine getirmek için istekli olman gereken sorumlulukların var. İki melek, kelimelerini ve bakışlarını tek tek kaydediyor. Eceline doğru attığın adımlar ve dünyadaki oyalanma süren az, kabirdeki esaretin uzun, heva ve hevesi tercihten dolayı çektiğin azap ise çok acı vericidir. Öyleyse, nerede dünün lezzeti? Artık o lezzet gitti ve geride sadece bir pişmanlık bıraktı. Nefsin şehveti nerede? Kaç kez başını eğdirdin ve ayağını kaydırdın?
Yarası gi̇t gi̇de deri̇nleşi̇yor.
acıya buladığım cümleleri̇mi̇n bi̇r bavul dolusu cümle var defteri̇mde.
Yara bandı tutmayacak kadar deri̇n cümleleri̇m.
okudukça gözyaşlarımın i̇çi̇ne ekli̇yorum yaralarımı.
sen gözyaşının i̇çi̇ne yaralı cümleler gömebi̇li̇rmi̇si̇n.
sen baharı beklerken karşına çıkanın bi̇r sonbahar olduğunu öğrendi̇ği̇n anda
Dil ne bilir, şekeri, şerbeti,
Aldığın lezzeti, baldan mi sandın!
Ne arı, ne de ağaç verir nimeti
Elmayı, narı daldan mı sandın!
Baharı gönderir al gelin gibi,
Bir hazine ki görünmez dibi,
O Cemil'dir Cemal O'nun tecellisi
Dil ne bilir şekeri şerbeti
Aldığın lezzeti baldan mı sandın?
Ne arı, ne ağaç verir nimeti,
Elmayı, narı daldan mı sandın?
Baharı gönderir al gelin gibi,
Bir hazinedir ki görünmez dibi,
O Cemil'dir,cemal Onun tecellisi,