Böyle yaşamak olur muydu! Eski zamanlarda kürek mahkumlarına yaptırılan bir işte çalışıyorlar,daha eceli gelmeden madende geberip gidiyorlar,bütün bunların karşılığında masalarında bir parça eti bile bulamıyorlardı.Yine kursaklarına iki lokma bir şey giriyordu elbet,ama öyle yetersizdi ki,açlıktan ölmüyor,acı çekiyorlardı,üstelikte onca borcun altında belleri bükülüyordu,üstelik hak ederek kazandıkları ekmeklerinde bile gözleri vardı!
Sayfa 209Kitabı okudu
Her Şey O'ndan
youtu.be/4qjXVnLaVmU
Dil ne bilir şekeri şerbeti
Aldığın lezzeti baldan mı sandın?
Ne arı, ne ağaç verir nimeti,
Elmayı, narı daldan mı sandın?
Baharı gönderir al gelin gibi,
Bir hazinedir ki, görünmez dibi,
O Cemil’dir, Cemal Onun tecellisi,
Güzeli yeşilden, aldan mı sandın?
Çok istesen de inadın olmaz,
Takdirden öte muradın olmaz,
O
Ne Varsa Evde
Sizin aşk dediğinizi
Biz kahvaltıda,
Roka olarak yani,
Bolca limon sıkılarak,
Çekirdekleri ayıklamasak da
Yeterince tuzlayarak,
Ne eksik ne fazla…
Biz kahvaltı da Arap,
Biz kahvaltıda Kürt, Göçeriz.
Biz kahvaltıda ne varsa evde, masaya
Görgüsüz zeytin, gundi otlu peynir
Daha neler neler olarak biz
Reçelin ayvası, inciri, çileğiyiz.
Türk kahvesini en son acı içeriz.
Bilmem siz nasıl istersiniz çayı,
Bize kaçak ve ince belli…
Kahvaltımızın fakirlikle bir ilgisi mi ?
Biz sadece kahvaltıda zenginiz.
Dündar HızalKitabı okudu
“Gitmem.” diyenler değil miydi zaten ilk gidenler? “ Seni en güzel ben severim.” diyenler değil miydi bizi sevmeyenler? Gider canımın içi gider. Herkes gider. Ya sevgisi biter ya da menfaati biter, gider. En çok da gitmem diyenden korkacaksın. Çünkü en çok gitmem diyenler gider. Kimi eceli gelir gider, kimi başkasını bulur gider. Sonuç olarak herkes bir şekilde gider ve sen öylece kalırsın. Dost acı söyler.
Muhabbete gell :))
"Çekyat almanın benimle ne alakası var?"
"Hiç. Sen bu işlerde iyisindir."
"Denemek için mi?"
"Seçmek için."
"Denemeyi başkası mı yapacak?"
"Bu zor bir soru." Gülüyordu...
Sayfa 47Kitabı okudu
