Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Ecem Ark
Ecem Ark
@ecemark
Uludağ Üniversitesi
Bursa
6 Şubat
100 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
·
Puan vermedi
Bugün sizlerle benimde okumaktan çok keyif aldığım bir tür olan öykü kitabıyla geldim. Kitap, toplamda on üç hikayeden oluşuyor. Ben en çok kitabın adı olan Becayiş'i sevdim. "Becayiş" kelimesini ilk defa duydum ve merak ettim açıkçası, benim gibi merak edenler için; "aynı görevi yapan iki devlet görevlisinin anlaşarak bulundukları kenti karşılıklı olarak değiştirmeleri." anlamına geliyor.
Kitabı elime aldığımda ilk olarak kapak tasarımı dikkatimi çekti çünkü flamingo bence harika bir tasarım, ayrıca kitabın ayracı da bir o kadar tatlı Kitap okurken açıkçası bu tarz şeyler beni çok etkiliyor, hem gözüme hitap etsin hemde ruhuma iyi gelsin istiyorum.
Öyküler; yazarın düşünceleri, yaşadıkları ve hisleri ile şekillenmiş ve bu sebeple oldukça içten bir anlatımı var.
·
Puan vermedi
Bugün sizlere okurken eğleneceğiz hatta yer yer kahkaha atacağınız bir kitap önerisiyle geldim
Öncelikle uyarmak isterim ki karakterlerden biri olan Sevcan teyzeye "artık bir sus lütfeenn" diye haykırmak isteyeceksiniz çünkü çenesi asla yorulmuyor
Kızlar, arkadaşları Hediye'yi kaybeder ve doğal olarak cenaze törenine katılmaları gerekecektir ama ne ilginçtir ki kimsede doğru düzgün siyah kıyafet bulunmamaktadır.
Cenaze töreninin olacağı camiide farklı bir cenazede bulunmaktadır. Bir taraf rengarenk, cümbüş halindeyken diğer taraf siyahlar içerisindedir. İki cenaze yan yanayken bu kadar komik sizce ne yaşanmış olabilir ?
Karakterlerin her biri çok şahsına münhasır insanlardı bence. Sevcan Teyze, Sultan Ana, Cuma, Melahat, Ahusu, Sevtap, Çiçek... Her birinizi tanıdığıma memnun oldum
Kitap ile alakalı çok detay vermek istemiyorum çünkü mutlaka okumalısınız. Tam bir durum komedisi bence, okuması da oldukça akıcı ve keyifli.
Bugün sizlere yine harika bir kitap önerisiyle geldim. Şiir ve deneme türünde yazılmış bir eser. Kitap toplamda yedi bölümden oluşuyor, bunlar sırasıyla; kitabın adı olan "kurumuş güllerin uçuşan yaprakları", "aşk", "sevgi", "kitaplar", "dil", "mimari" ve "şiir".
Bana yeni şeyler katan veya yeni şeyler öğreten kitapları okumayı çok seviyorum. Bu kitap ile birlikte birçok yeni kelime öğrendim. Okurken araştırmayı ve farklı şeyler öğrenmeyi sevenler için güzel bir tavsiye olacağını düşünüyorum.
Kitabın içinde yer alan "Sevgisiz Hayat" adlı yazıyı mutlaka okumanızı öneririm. Hepimizin durup düşünebileceği, kendinden mutlaka bir şey bulacağı harika bir yazı.
Okur Takip Önerileri
Kitap, Orhan Gülsoy'un iş sebebiyle çıktığı seyahatte tren kazası geçirmesi ve kendi iç hesaplaşmasıyla başlıyor. Ergen ve Z kuşağı olarak nitelendirilen, dünyayla hiçbir ilgisi olmayan sadece kendisi için yaşayan bir evlat; sürekli geçimsizlik yaşasalarda bir arada tutulmaya çalışılan bir evlilik; kendinden başkasını düşünmemiş ve huzurevinde yaşayan baba; oğluna düşkün bir anne...
Kitabın kurgusu ve anlatım biçimi bence çok ustalıkla işlenmiş. Basit olmayan ve derinlikli bir dili var bence, okumak ve anlamak asla zor değil.
Gerçek bir hikaye okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum.
Yakup'tan olma, Ayfer'den doğma Orhan Gülsoy'du o Oya'nın kocası, Enis'in babasıydı ve bildiği kadarıyla daha önce hiç ölmemişti.
Güçlü psikolojik tahlilleri, zengin imgeleri, çok katmanlı olay kurgusu ve etkileyici üslubu ile "Son Vagon", hem 2018 yılındaki Çorlu Tren Kazasına bir saygı duruşu; hem de toplumsal hafızamıza çakılmış bir mıh.
Bir kişi düşününki içinde üç farklı insan barındırıyor. Leyal, Avcı ve Gece Kızı. Hepsi aynı kişi aslında, sadece bazı farklarla...
Hikayemiz cinayet şüphelisi ve kitabın adından da belli olan dört duvar arasına sıkışıp kalmış Leyal'le başlıyor. Leyal kendiyken aslında saf ve masum bir kız. Ailesi tarafından kötü işler için kullanılmış, çocukluğunu çokta sağlıklı geçirememiş sonrasında da kendini akıl hastanesinde bulmuş. Kaldığı akıl hastanesinde bir cinayet işleniyor ve şüpheli konumuna düşüyor. Onun suçsuz olduğuna inanan tek kişi de Karan komiser. Bütün bunlar olurken ailesini ziyaret etmek zorunda kalıyor ve orada kendi annesine "anne" diyen küçük bir kızla karşılaşıyor. Öğreniyor ki Leyal'in bir kız kardeşi olmuş.
Komiser'in güveni ve Işık'ın sevgisiyle sürpriz bir son bekliyor bizi.
Kitap toplamda on sekiz bölümden oluşuyor ve bence oldukça güzel akıyor. Açıkçası dizi izliyormuş hissiyatı veriyor ve merakla sayfaları çeviriyorsunuz.
