Kaç kadın öldürüldü, kaç kadın şiddete uğradığında çocukları ve kendi canı için adalete koşup elleri boş döndü?
Saymadık, sormadık, görmedik, korumadık. Adaleti olmayan bir ülkede yaşıyorsan ölmeyi kabullenmek zorunda mısın, çocuklarının önünde öldürülmeye mahkum musun?
Neden kendi adaletimizi kuramıyoruz, neden korunamıyoruz, neden hayatta korkusuzca yaşayamıyoruz? İşte bu kitap sana bunları o ölen kadınların ve hala şiddet görüp ölümü gözleyen kadınların ağzından anlattı ve biz sadece okuduk...
° Bir kadın daha aramızdan ayrıldın diye mi bu suskunluk, bir çocuk daha hayattan koparılsın, annesiz kalsın diye mi bu adaletsizlik?
Bu kadınların canının hesabını kim verecek, çekilen acıların, unutulmayan anların suçlusu kim?
Koca bir hiçliğin içinde oradan oraya yalpalanıyoruz, ne bir ileriye gidiyoruz, ne de gidilmesine izin veriyoruz.
Sebepsiz yere öldürülen her insanın suçlusu buna göz göre göre sessiz kalanlardır... °
Ölü PostacıEdanur Kalkan · Dionysos · 20211 okunma
Hayat boyunca her zaman bazı yerlerde ve ortamlarda dışlanırız. Ya görünüşümüzden dolayıdır, ya ailemizden ya da kendi düşünce ve yaşadıklarımızdan dolayı. Ama illa ki bir gün ya da bir dakikalığına her zaman dışlanırız.
İnsan insanı kırmak için var olmuş.
İnsan insanı sevmek için değil sevgisizliği göstermek için var olmuş.
İnsan insana güven yerine koca bir güvensizlik vad etmek için var olmuş.
Daima yanında olduğumuz, yardım ettiğimiz kimseler günün birinde karşımıza geçebilir. Nankörlük bazı kimselerin mesleğidir, fıtratıdir. Başka türlü davranmak elinden gelmez ve değişmez. Tek 'işi' odur.