Herhangi bir yerde dini emirlere dair bir şey olursa derhal ona koş. Onları doğru işitmeye çalış. Yerine getirmeye gayret et. Derhal harekete geç; miskin miskin oturma. Kadere teslim olup kalma. Allah’ın emrini yerine getirmek için bütün gücünü kuvvetini sarfet. Aciz kalırsan Allah’tan yardım iste, O’na yalvar. Acaba: “Niçin ibadetten geri kaldım?” de ve sebebini araştır. Belki de buna sebep senin lüzumsuz şeyler istemen olmuştur; belki de bazı edebe uymayan hareketler yapmışsındır. İhtimal ki ibadete gevşek davrandın, gücüne kuvvetine güvendin ve nihayet bilgine güvendin, nefsi ve halkı Allah’a karşı ortak yaptın, netice bunların hepsi senin helakine sebep oldu. Mevla da sana bu yüzden rahmet kapılarını kapadı, yardımını kesti, iyilik yüzünü senden çevirdi; dünyayı, nefsi, şahsi arzularını senin başına bela etti.
Bilginin aktarılmasında bundan çok daha önemli diğer bir yer ise ailedir. Ama okula tanınan bu öncelik, esas olması gereken aile içi eğitimi önemsizleştirmekte ve hor görülmesine sebep olmaktadır. Ne var ki ev hem eğitimi hem de eğitimin esas mekânını temsil eder ve “ücretsizdir” de. Evde her gün farkında olarak veya olmayarak, bilgi çocuğa yaşanarak aktarılır. Yani bilgi sözel olarak değil, amelî düzeyde bir yaşama tarzı, bir tavır olarak çocuğa aktarılır. Bu mekânda “eğitim ve öğretim” birbirlerine içkin olarak aktarılır. Bu sosyalleşmenin diğer adıdır. Çocuk iyiyi ve kötüyü, ahlakî olanı ve olmayanı, helâli ve haram ama belki de en önemlisi hayâ ve mahremiyeti evde öğrenir. İnsanın sosyal dünyasının, ilk oluştuğu yerin aile olduğunu unutulmamalı. Kur’an’ın çocuğun dinini ailenin nasıl belirlediğine dair hatırlatması önemlidir. Müslümanların ailelerinin aynı zamanda bir cemaat olduğunu ve esas eğitimin burada gerçekleştirileceğini unutmamaları gerekiyor. Bireyci Müslüman tipinin kreşlerden başlayan bir eğitimle ortaya çıktığı yine hatırda tutulmak diye düşünüyorum. İslâm’ın öngördüğü eğitimin esas amacı insanı mümin ve muttaki yani iyi bir kul yapmaktır. Bu yüzden İslâm eğitimde ahlak ve edebe önem verir;yani İslami bilgi bunlara içkin özellik taşır.Unutmamamak gerekir ki, modern zihniyet ahlak ile bilgiyi birbirlerinden ayrıştırmıştır. Bu yüzden modern bilginin amacında insanı daha ahlaklı kılmak yoktur. İslâm insan zihnini öncelikle Kur’an’la tanıştırmak ister, eğitim söz konusu olduğunda. İster ki başka dünya görüşleri bu zihnî kendine göre şekillendirip kirletmesin.
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
Tahakkümün ve eril bakış açısının yeniden üre- tilmesinde başrolü şüphesiz aile oynamaktaydı cinsiyete dayalı işbölümüne ve bu bölünümün meşru temsiliyetine ilişkin erken deneyim, hukukla güvence altına alınmış ve dile nakşedilmiş halde, aile içinde yaşanmaktadır. Edebe aykırı tüm dişil kabahatleri özellikle de giyim kuşamla ilgili olanları-
Sayfa 109Kitabı okudu
Gündelik hayatta, modern dünyada hakikate gözlerimizle yaklaşıyoruz daha ziyade. Görme biçimlerimizin nasıl bir edebe tabi olacağına dair herhangi bir ölçüt yok artık. Görecelik hesabı ile yaklaşıyoruz her şeye. Görselliğimize hitap etmeyen şeyler gerçek kabul edilmiyor. Böyle bir çağda görünenin ardına geçecek neyimiz var? Ne kalmış bize dair? Ne değerimiz var gözün göremeyeceği alemlerde?.. Kimse bilmiyor.
Sayfa 50 - H yayınları
Geri13
34 öğeden 31 ile 34 arasındakiler gösteriliyor.