Selin

Selin
@edebikedi
Zaman ve mekan dışı.
İstanbul Üniversitesi
İstanbul
İzmir
111 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
125 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kadınlar yalnızca uysal başlı ve itaatkar olduklarında mı gözde ve tercih edilebilir olur erkeklerin gözünde? Asi ve dik başlı bir kadının ehlileştirilmesi şart mıdır bir erkek için? Bu sorulara verilecek cevaplar bundan yüzlerce yıl öncesinde ne ise şimdi de o aslında. Kadın dediğin kocasına itaat edecek!!! Yok canım!!!!! Shakespeare’in bu ünlü komedyasında hırçın kızımız Katharina’nın tabir-i caizse dize getirilişini okuyoruz aslında. Anlatım, diyaloglar çok güzel. Akış da öyle. Kardeşi Bianca’nın aksine alabildiğine hırçın ve asi olan Katharina’nın kişiliği ve doğasının eşi tarafından değiştirilme çabaları hoşuma gitmedi elbette ama bu kitabı keyifle okudum. Tavsiye ediyorum.
Hırçın Kız
Hırçın KızWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20124,161 okunma
Reklam
531 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Kazandığım zaferler mi büyük, ödediğim bedeller mi?
Kitabı yeni bitirdim. Fakat etkisinden hala çıkamadığım için ne yazacağımı bilmiyorum :) Kitabın kapağındaki cümle beni çok çektiği için karar vermiştim okumaya; “Sanatın coşkuya, bilginin doyuma, aşkın tutkuya evrildiği bir hikayede kaybeden olmak mümkün müdür?” Tartışılır belki ama benim cevabım, hayır, değildir. Kurgusu kesinlikle mükemmel. Karakterler çok güçlü. Baş karakter Tamer Atamer ve sanat koleksiyoneri Korhan Onat efsane. Çok, çok etkilendim. Yelda, Sez, ressam Oya, eşcinsel Andre, bedenini satarak yaşayan Dilara... Hepsi, hepsi farklı dünyalara götürdü beni. Sanatı çok seven biri olarak, Mozart, Bach, Picasso ile olmak enfesti. New York, Barselona, Paris yolculukları da aynı şekilde. Kitabın başındaki mektubun kime yazıldığını kitap bitene kadar anlayamadım. Anladığımda ağlıyordum. Kitabın dili de çok etkileyiciydi. Kelimeler öyle güzel kullanılmış ki, yazarın ilk kitabı olduğuna inanmakta güçlük çektim. Uzun süredir bu kadar alıntı yaptığım ilk kitap, hatta okumamı aksatıyor diye alıntı yapmayı bırakmak zorunda kaldım. Paranın gücü, biraz felsefe, bolca psikolojik tahliller, yine bolca sanat.. Tamer Atamer’in üniversite öğrencilerine verdiği söyleşide de bolca bilgi... Tutkuyla harmanlanmış erotik satırlar da vardı kitapta. Yaşanan tutku etkileyici bir dille anlatılmış. Türk edebiyatı pek okumuyorum ama yazarın bundan sonraki kitaplarını dört gözle bekliyorum şu an. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Son Siyah
Son SiyahEvrim Duyal · Kerasus Yayınları · 202032 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitabı şiir ile felsefenin hoş bir kokteyli olduğunu düşünerek aldım.(hakkında yapılmış yorumlara dayanarak) Zihnimde ve ruhumda hoş bir tat bırakacağı beklentisiyle de okumaya başladım. Kısa sürede bitirdikten sonra gördüm ki, bende beklentimi karşılayacak kadar büyük bir tat maalesef yok. Cennetle cehennemin evliliği denmiş fakat yalnızca cehenneme dair özdeyişler ve pasajlar var. Bu o kadar önemli değil elbette benim için, fakat ben okuduğum yorumlardan sonra, açıkçası daha derinlikli bir felsefe bulacağımı sanmıştım. Benim için olmadı. Hatta buraya ‘bu okuduğum neydi, inanamıyorum’ tarzında iddialı cümleler yazan arkadaşlara da hayret ettim. Daha önce derinliğe sahip pek bir şey okumadıkları kanısını uyandırdılar bende. Eser güzeldi, kötü demek haksızlık olur ama anlatıldığı kadar muhteşem de değil. Açıkçası bende pek bir etki yaratmadı. Çağının koşulları düşünüldüğünde, yazarın toplum kurumlarına sergilediği başkaldırı ise takdiri kesinlikle hak ediyor. Blake’in sırf bu özelliğinden dolayı bile cennette uyuyor olmasını dilerim...
Cennet ile Cehennemin Evliliği
Cennet ile Cehennemin EvliliğiWilliam Blake · Dedalus Kitap · 20161,453 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Masalsı diyarlara yolculuk etmeye ne dersin?
Hani bazı romanlar vardır, sizi gezegeninizden alır ve farklı diyarlara götürür. Okumayı bitirdiğinizde bile geri dönemezsiniz kolay kolay. İşte bu da öyle bir kitap. Fantastikten çok masalımsı, rüya gibi. Bana biraz “Alice Harikalar Diyarı’nda” ’yı hatırlattı. Bu güzel kitabı okumak için odağınızı kitaptan hiç ayırmamalısınız. Zira kurgusu içiçe geçmiş durumlardan oluşuyor, hiçbir noktayı kaçırmamalısınız. Jostein Gaarder’in hayal gücü muazzam. Sıradışı bir kurgu okuyup masalsı diyarlarda kaybolmak isterseniz kaçırmayın. İyi okumalar :)
İskambil Kağıtlarının Esrarı
İskambil Kağıtlarının EsrarıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 2016961 okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Filozofların yaşamlarının perde arkası
Düşünce tarihinin en önemli filozoflarının bilinmeyenlerine bir yolculuk bu kitap. Haklarında genellikle akademik bilgilere sahip olduğumuz filozofların yaşamlarındaki bilinmeyenler, bir magazin şeklinde sunuluyor. Dili ağır değil ancak bahsedilen filozofları ve düşüncelerini önceden az da olsa tanıyor olmak şart. Okumazsanız bir şey kaybetmeyeceğiniz bir kitap. Okursanız da elbette bir şeyler kazanacağınız kesin.
Felsefi Masallar
Felsefi MasallarMartin Cohen · Ayrıntı Yayınları · 201877 okunma
Reklam
1216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Felsefe Okyanusu
‘Felsefe okuyan ya da felsefeye ilgi duyan herkesin okuması gereken bir kitap’ diyerek araştırmama başlamak istiyorum. Felsefe öyle bir alandır ki, iyi bir altyapınız yoksa okuduğunuz bir felsefi metinden hiçbir şey anlamama ihtimaliniz çok yüksektir. Filozofların ya da düşünce adamlarının kendi yazdıkları kitapları okuyup anlayabilmek için, o filozofların hangi düşünce akımından geldiklerini iyi bilmek gerekir. İşte Felsefe Tarihi, okura bunu vaadediyor. Tüm zamanların en eski filozoflarından başlıyor ve günümüze kadar uzanan tüm düşünce akımlarını ve temsilcilerini kronolojik bir sırayla veriyor. Böylece kim ne düşünmüş, neden düşünmüş, düşüncesini nelere yaslamış gibi pek çok sorunun cevabını bulabiliyorsunuz kitapta. Dili elbette hafif değil. Fakat okumayı bitirdiğinizde felsefe tarihi konusunda belli bir noktaya geleceğiniz (eğer yazılanları gerçekten özümserseniz) bir gerçek. Eserle ilgili eleştireceğim tek nokta şu: Yazar kitabın başlarında Thales’i anlattığı yerde ‘Sözde Yunan Mucizesi’ diye bir ara başlık atmış. Neden sözde? Evet felsefe Yunan’dır ve felsefeyi ilk kez onlar yazılı hale getirip kurumlaştırmışlardır. Bu sözcüğü okuyunca açıkçası yazar acaba yorumlarını katarak mı gidecek diye biraz kaygılandım fakat neyse ki korktuğum olmadı. Yine de o sözcük bence hatalıydı. Bu eseri literatüre kazandırdığı için Ahmet Cevizci’ye teşekkür ediyor, ışıklar içinde uyumasını diliyorum.
Felsefe Tarihi
Felsefe TarihiAhmet Cevizci · Say Yayınları · 2015547 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Albert Camus’nun roman türündeki eserlerinden oldukça farklı bu kitap. İntiharın yenilgi mi yoksa başkaldırı mı olduğunu sorguluyor. Dili son derece ağır. Fakat kesinlikle ufuk açıcı. Özellikle kitabın son bölümündeki Kafka değerlendirmesi hoşuma gitti. Felsefe severlere tavsiye ederim.
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20158,3bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Sanırım bu, Tezer Özlü’yü son okuyuşumdu. Diğer kitaplarından ikisi hakkında yorum yapmıştım zaten. Yazarın bu kitabı, yaşadığı dönemlerde çeşitli gazetelere yazdığı makalelerden bir derleme. Dolayısıyla, hiçbir güncelliği kalmamış konular fazlaca. İşte o seneki film festivali mesela ya da bir sergi haberi gibi. Açıkçası atlaya atlaya okudum. İlgimi çeken tek konu, ünlü yönetmen Tarkovsky ile yapılmış detaylı bir röportaj oldu. Bu sayede bu yönetmenin kadınlar hakkındaki fazlaca maskülist tavırlarını öğrenmiş oldum. Okumak isteyenlere keyifli okumalar :)
Yeryüzüne Dayanabilmek İçin
Yeryüzüne Dayanabilmek İçinTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20193,254 okunma
126 syf.
6/10 puan verdi
Öncelikle bu bir roman değil, anlatı. O yüzden olacak ki, kurgu yok. Giriş, gelişme, sonuçtan oluşan bir akış yerine şimdiki zamanda akan düşünceler ön planda. (Evet düşünceler, olaylar değil) elbette düşünceler de olmalı ama bence akışla birlikteyse anlamlı. Anlatım çok kopuk. Yer, zaman mevhumları bulanık. Karakterler de öyle. Dolayısıyla yazarın kafasının içine bir türlü giremedim. Girmeye çalıştım aslında ama kapıdan bakabildim, zira içerisi epey puslu ve dağınıktı. Neredeyse iki sayfada bir ağrıyan dişinden bahsetmesi, kasvetli anlatımı, ‘ölümü ölmek’ gibi sıradışı görünen ama aslında -bana göre- çok yanlış kullanımları, tekrarladığı tasvirlerinin sıkması gibi nedenlerle kitabı, içi daralmış, auram değişmiş vaziyette bitirdim. Kelimeleri ve cümleleri, empati yapmama da yetmedi. Yazarın, Yaşamın Ucuna Yolculuk’tan kastettiği, Cesare Pavese’nin intihar ettiği Roma Oteli’nin 305 numaralı odasına yaptığı seyahat aslında. Yani o oda, yaşamın ucu. Tüm şehirleri o odaya varmak için geziyor. Fakat seyahatleri sırasında yaşadıkları da, okurun kafasında bir tablo yaratmaktan çok uzak. Yani sahneleri, kafası son derece karışık birinin gördüğü bulanık ve karanlık bir rüyayı izler gibi okudum. Yorumlarda dünyanın en iyi kitabı olduğunu söyleyenler olmuş. Çok şaşırdım. Elbette kişisel bir görüş fakat bu kadar büyük bir iddiayı ben kendi adıma temellendiremedim maalesef. Fakat elbette yazarın kalemine sağlık diyor ve ışıklar içinde uyumasını temenni ediyorum.
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna YolculukTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 202112bin okunma
47 syf.
·
Puan vermedi
Tezer Özlü’nün kendi düşünce ve duygularını senaryolaştırdığı bir eser. Senaryo olduğunu bilmeden aldım, çok kısa olduğu için hemen bitirdim. Burada bu kadar büyük bir beğeniyle karşılanmasına şaşırdığım bir kitap oldu benim için. Evet kötü değil ama edebi anlamda da içerik anlamında da yeterli değil kanımca. Senaryo şeklinde olması zaten okuma zevkimi körelten bir durum oldu. Bende fark yaratmayan, duygusal anlamda harekete geçirmeyen sıradan bir eserdi.
Zaman Dışı Yaşam
Zaman Dışı YaşamTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20182,673 okunma
Reklam
576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Felsefe hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı! Kronolojik olarak aktardığı felsefe terminolojisi ve kurgusuyla oldukça tatmin edici bir kitaptı. İlk çağ filozoflarından günümüze kadar, nerdeyse tüm düşünürlerin fikri alt yapısını aktaran kitabın bence en büyük eksiği ise Schopenhauer’dan bahsetmemiş olması. Aynı şekilde Nietzsche’den de çok kısa söz edilmiş. Bunları saymazsak gayet iyiydi diyebilirim. Sonu da gayet başarılı şekilde toparlanmış. En azından Sofie ile Alberto’ya ne olduğunu biliyor olmak güzeldi.
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,5bin okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yine sosyoloji okuyan/mezun ya da bu alana ilgi duyanlara önerebileceğim bir kitap bu. Ünsal Oskay Hoca’nın yoğun ve birbirinden değerli görüşlerini aktardığı makalelerden oluşuyor. Dili ağırca. Toplumsal hayata dair bakış açılarını, ünlü toplumbilimcilerin de düşünceleriyle harmanlayarak veriyor. Oldukça değerli bir kitap. Herkese keyifli okumalar..
Yıkanmak İstemeyen Çocuklar Olalım
Yıkanmak İstemeyen Çocuklar OlalımÜnsal Oskay · İnkılap Kitabevi · 201463 okunma
164 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Şimdiye kadar okuduğum en naif aşk hikayesi bu. Duyguları laf kalabalığı yapmadan verebilmek büyük maharet işidir. Sabahattin Ali, başarıyla gerçekleştirmiş bunu. Kısa anlatımlara derin anlamlar yükleyebilmiş. Örneğin buna benzer bir aşk hikayesini Orhan Parmuk’un Masumiyet Müzesi’nde okuduk. Ama incelememde de belirttiğim gibi ( #33669663 ) Orhan Pamuk o kadar çok sözcük kalabalığı yaratmış, o kalabalıkta okuru o kadar boğmuş ve en sonunda anlattığı şeyden o kadar bunaltmıştı ki, şimdi bu romanı okuduktan sonra gerçek bir aşk hikayesi nasıl anlatılırsa etkili olur sorusuna cevap bulabildim. Tek kelimeyle müthişti. Kadife yumuşaklığında bir eserdi. Maria Puder’in feminist tarafları çok hoşuma gitti. Raif Efendi’nin ise daha akıllı olmasını, ön yargısızca düşünebilmesini çok isterdim. Kısacası, bence harika bir kitaptı.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,5bin okunma
461 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Siyaset Felsefesi
Sosyoloji ya da felsefe okuyan veya bu konulara özel ilgisi olanların mutlaka okuması gereken bir kitap İnsanlık Durumu. Kitap, genelinde, siyaset felsefesi üzerinde yoğunlaşıyor. Platon ve Aristo’ dan, Marx ve Locke’ a kadar pek çok düşünürün felsefesini kendi yorumlarıyla veriyor. İş ve emek ayrımı, insanın toplumsallaşması ve mülkiyet kavramı gibi konuların üzerinde duruyor. Arendt, bahsettiği kavramların tanımını yapmıyor kitapta, o kavramları yorumluyor. Yani kitabı okuyacakların o kavramlara ait sağlam bir ön bilgisi olması şart. Ayrıca belirtmeliyim ki, kitabın dili son derece ağır. Sakin kafayla ve sessiz bir ortamda okunmalı. Bahsettiği konulara ilgisi olmayan okurlar için kitap akmayacak ve hatta sıkıcı olacaktır. Ben kendi adıma bu kitabı okumanın benim için tatmin edici sonuçlar verdiğini belirtmek isterim. Okuyacaklara keyifli okumalar...
İnsanlık Durumu
İnsanlık DurumuHannah Arendt · İletişim · 2013103 okunma
106 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Onurlu kalmayı, hayatta kalmaya tercih eden bir filozofun, kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında nasıl bir savunma yaptığını okumaya hazır mısınız? Öğrencisi Platon tarafından kaleme alınan bu eserde, Sokrates’in kendini Atinalılar’a karşı nasıl savunduğunu kendi ağzından okuyoruz. Mahkeme heyeti ve Atinalılar önünde, hep kullandığı diyalektik yöntemle (sorulara sorularla cevap vererek doğruya ulaşma) kendini temize çıkarmaya çalışıyor. Aslında suç bile olmayan, aksine insan ruhunun ilerlemesi için büyük katkı sayılabilecek davranış ve öğretilerini yayması yüzünden çıktığı mahkemede anlattıkları etkileyici. Her ne kadar Atinalılar’ı suçsuz olduğuna inandıramamış olsa da, ölüm cezası aldıktan sonra açıkladığı ölüme bakış açısına dair sözleriyle ayrı etkiliyor Sokrates. Kitap oldukça sade ve akıcı dilde yazılmış. Bir iki saatte rahatça bitirebilirsiniz. Bol felsefeli günler:)
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Bordo Siyah Yayınları · 201252,5bin okunma
77 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Sahip olduğu ünü hak ettiğini düşündüğüm bir kitap. İnsan aklının sınırları itibariyle ne kadar uçsuz bucaksız olabileceğini görüyoruz her şeyden önce bu eserde. Kitap, tahmin edileni değil, sıradışı olanı vererek önce şaşırtıyor, sonra da yalnızca somut eylemlerde değil, soyut kavrayışlarla da aklın dilinin konuşturulabileceğine ikna ediyor. Benim kitaptan en önemli çıkarımım, imkansızlıklar içinde bile olunsa, en zor görünen şeylerin bile mümkün olması. Dr.B, bunu bilinçsizce, yalnızca can sıkıntısından ve aklını yitirmemek için yapıyor belki ama bu, kendini aşmış olması gerçeğini değiştirmiyor. Müsabakaya isteksizce katılması, üstünlüğünü göz önüne sokmaktan çekinmesi ve ürkekliği, içinde bulunduğu psikolojik durum hakkında ipucu niteliğinde aslında. Kolay okunan gayet akıcı bir kitap. Aklınızın sınırlarını keşfetmeniz dileğiyle..
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,4bin okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
“Bir çağı harekete geçiren ilkeler değil, kişiliklerdir.” Oscar Wilde, kendi kişiliğiyle döneminin toplumunda sivrilmiş, yer yer yerilmiş ama olmak istediği kişi olmaktan asla vazgeçmemiştir. Bu yüreklilikte bir insanın eserlerini okumak, kavramlara ilişkin düşüncelerini öğrenmek gerçekten oldukça tatmin edici. Wilde’ in bu kitabı, yazarın tek romanı olan Dorian Gray’in Portresi’nden ve ayrıca yazmış olduğu ve kimisi beyazperdeye de aktarılmış olan oyunlarında geçen aforizmalardan oluşuyor. Okumanın keyif verdiği ve farklı bakış açıları kazanmanıza yardım edecek bir eser kesinlikle. Yalnız hemen belirteyim, Oscar Wilde’i ilk kez okuyacaksanız bu kitaptan başlamamanızı öneriririm. Zira dediğim gibi kitaptaki sözler oyunlardan derleme. Yani Oscar Wilde’in yarattığı karakterlere ait cümleler de var içinde. Onu ilk kez okuyacaklar için Dorian Gray’in Portresi’ni öneririm ki zaten bu, Wilde’in tek romanıdır. (Teleny de var ancak onu arkadaşları ile yazmıştır.) Keyifli bir eser. Tavsiye ederim.
Hep Bir Şeyi Unutmuş Gibi - Aforizmalar
Hep Bir Şeyi Unutmuş Gibi - AforizmalarOscar Wilde · Aylak Adam Yayınları · 20171,123 okunma
432 syf.
6/10 puan verdi
Eşcinselliğin altı boş kaldı..
Cesaretle yazılmış, sürükleyici bir roman. Bora karakteri iyi oluşturulmuş. Kaybeden olmayı reddeden ama toplum baskısından da çekinen... Kitap güzel olmasına güzel ancak kafama takılan önemli bir nokta var: İlhami’nin eşcinselliğe nasıl geçtiği.. Şöyle ki, karşı cinsten hoşlanan normal hiç kimse durup durduğu yerde ya da sırf hayatına renk gelsin diye eşcinsel olmaz, olamaz. Çünkü bu bir tercih değil, eğilimdir. Yani psikolojik ve biyolojik olarak eğiliminizin olması gerekir. Bu romanda İlhami, ‘bir sabah uyandım ve eşcinsel oldum’ sığlığında anlatılmış. Yani bu adam daha önce bir travma mı geçirdi ya da aslında böyle eğilimleri eskiden beri vardı da baskılıyor muydu, bunları bilmek isterdim. Bora tamam, onun nedeni belli ama İlhami? Onun da bir nedeni olmalıydı. Bu boşluk bence romanın temelini de boş bırakmış. Bu kitabı okuduysanız, devam kitabı olan Bora’nın Kitabı’nı da okuyun. Keyifli okumalar :)
Gizli Anların Yolcusu
Gizli Anların YolcusuAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20198,2bin okunma
376 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Yeni bitirdiğim bu kitap, kısa denemelerden oluşuyor. Okuyacak olanların, belirli bir seviyeye gelmiş alt yapısı olması şart. Zira ağır diyebileceğim felsefeler içeriyor. Burada çevirmenden kaynaklanan olumsuzluklar da olabilir bilemiyorum ama yer yer daha iyi çevrilebilir miydi diye sorduğum yerler oldu. Yine de böyle bir kitabı çevirmek son derece zor bir iş ve çevirmene teşekkür ediyorum. Nietzsche bu kitabında, insana ait olan hemen hemen her konudan (sanat, aşk, ikili ilişkiler, toplum, kendini beğenmişlik, savaş, din, bilgi, çalışkanlık, güzellik, şiir, devlet, haz, müzik ve daha yüzlerce konu) bahsediyor, bahsetmekle kalmayıp bu kavramları bize, içlerini kendi sıra dışı düşünceleriye doldurmuş olarak sunuyor ki bu da biz okurlarda müthiş bir tatmin yaratıyor. (En azından benim için öyle oldu.) Onun bakış açılarını görüp hayran oluyor ve ’bir kafa nasıl olur da böyle düşünceler üretebilir?’ diye sormaktan kendinizi alamıyorsunuz. Kitap, yazarının dediğine göre, Özgür Tinliler için yazılmış. Bu bence de doğru. Özgür tinli veya öyle olma niyetlisi bir insanın, kitaptaki düşünceleri anlama potansiyeli kesinlikle daha fazla. Özgür tinli demek, ön yargılardan arınmış demektir çünkü. Böyle düşünmeyen bir insanın kitapta yazılanlar için ’saçmalık’ deme ihtimali var. Özgür tinli olmayan ancak olmak isteyen biri içinse, bu kitap kesinlikle bir ışık olacaktır. Felsefeyi, farklı bakış açıları kazanmayı sevenler mutlaka okumalı. Nietzsche’yi anlamak zordur. O yüzden çoğu cümlenin birkaç kez okunması gerekebilir. Beni fazlasıyla tatmin eden bir kitaptı. Okuyacaklara kolay gelsin :)
İnsanca, Pek İnsanca 1
İnsanca, Pek İnsanca 1Friedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,840 okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
·
19 günde okudu
İyilik Güzellik, Ece Temelkuran’ın, çeşitli mecralarda daha önceden yayınlanmış köşe yazılarından oluşuyor. Tarzı ve içeriği bakımından bilindik Ece Temelkuran cümleleriyle dolu bu köşe yazıları bize, yeni ve farklı bakış açıları kazandırmıyor ama aslında bildiğimiz ve belki de unutmaya çalıştığımız olayları yazarın kişisel yorumlarıyla aktarıyor.
İyilik Güzellik
İyilik GüzellikEce Temelkuran · Can Yayınları · 2017678 okunma
152 syf.
6/10 puan verdi
Orhan Pamuk daha dikkatli olmalı.
Orhan Pamuk’un Türk korsanlarınca esir alınan bir Venediklinin, kendisini satın alan bir bilim insanı ile geçirdiği yılları anlatan romanı. Genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Dili o kadar ağır değil, her Orhan Pamuk romanında olduğu gibi ara ara sıkıcılaşsa da gidiyor. Ancak bir noktada kronolojik bir hatası var maalesef. Romanda olaylar 17. yüzyılda geçiyor. Yazar, kitapta kurbağa öpen prenses masalından bahsetmiş. Bu masalın yaratıcıları Grimm Kardeşler’dir ve 18. yüzyılın sonlarında doğmuşlardır. Yani olayların geçtiği zamanda öyle bir masal henüz yoktu. Orhan Pamuk keşke daha iyi araştırıp yazsaymış. Bu tarz hatalar kitabın güzelliğini örseliyor. Kitabı güzel ve okumaya değer buldum. Kesinlikle başarılı ancak çok beğenenlerin aksine bir şaheser olduğunu söylemek çok zor. Keyifli okumalar :)
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20228,9bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Oscar Wilde, kendisi de bir eşcinsel olan, yaşadığı dönem göz önüne alındığında, bunu saklamayıp toplumun tabularına ve göreceği dışlanmalara rağmen, özüne sahip çıkmayı başarabilmiş ender kişilerden ki, böyle insanlara daima saygı duymuşumdur. Teleny de, eşcinsel bir ilişkiyi, bu ilişkideki dalgalanımları cesurca anlatan bir kitap. (Bu kitabı aslında kendisiyle aynı yönelimlere sahip bir kaç arkadaşıyla yazdığı söylenir. Ancak kitap, onun imzasıyla çıkmıştır. Wilde’ in tek romanı Dorian Gray’in Portresi’dir.) Teleny’de aynı cinsten iki kişinin birbirine duyduğu yakınlığı naif bir dilde anlatmış genel olarak. Kitaptaki erotik satırlar, Wilde’in tabulara karşı aldığı tavrın keskinliğini gösteriyor. Ön yargısız okunmalı. Benim beğendiğim bir kitap oldu.
Teleny
TelenyOscar Wilde · Chiviyazıları Yayınevi · 2017112 okunma
Reklam
465 syf.
6/10 puan verdi
Masumiyet Müzesi hakkındaki düşüncelerim, romanı çok beğenenler tarafından eleştirilebilir. Ancak romanın bendeki durumu bu. Beğendiğim tarafları olmasına ve edebi bir eser olduğunu kabul etmeme rağmen, Masumiyet Müzesi, yer yer zamanımı çaldığını düşündüğüm bir Orhan Pamuk romanı. Detaylıca irdelersek; Romanın zamanımı çaldığını düşündüm sıkça
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241bin okunma
412 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sapiens
Doğumundan günümüze insanlığın tarihini akıcı bir dille anlatan, aydınlatıcı bulduğum eser. Özellikle sonlara doğru Sapiens'in girmesi muhtemel yolları okuduktan sonra, izlediğimiz ve bilim kurgu dediğimiz kurgu senaryolarının gerçekliğe hiç de uzak olmadığını görmek, insanda garip hatta ürkütücü düşünceler doğuruyor. Katılmadığım kısım ise yazarının yurtdışına gidip farklı kültürleri tanımak isteyenleri 'romantik tüketicilik akımının gerçek inananları' olarak tanımladığı kısım. Değişik kültürler tanımanın insanın zihinsel ve ruhsal evrimini tamamlamasında büyük bir yeri olduğunu düşündüğüm için bu görüş açısını benimseyemedim. Gezmek elbette bir tüketicilik. Ancak kazanımları dikkate alındığında, bu tüketicilik gayet kabul edilebilir ve makul geliyor bana. Bunun dışında güzel ve okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,3bin okunma
Resim