Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.37
Yazarlığı dışında felsefe öğretmenliği yapan ve edebiyat fakültesinde ögretim görevlisi olarak da çalışan Gürsel Korat'ın 34 yaşında basılan ilk romanı; Zaman Yeli. Üçleme olarak yazılmış olan bu kitabın devam kitapları sırasıyla; Güvercine Ağıt ve Kalenderiye. Kitap temel olarak iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde önceleri itilip kakılan ama
Adını Klasik Koydum: Raskolnikov'un Yolu
Rusya'da yaşayan Raskolnikov adında bir gencin hayatını anlatıyor. Çok psikolojisi boz...
.
.
.
Şaka şaka.
Dostoyevski deyince akla ilk gelen roman -ki klasiğin klasiğidir artık- Suç ve Ceza, konumunun hakkını veren muhteşem ötesi kitaptır.
Buna yorum yapmaya haddim dahi olmadığını düşünüyorum.
Bana klasikleri sevdiren İş Bankası Kültür Yayınları'na en içten sevgi ve saygılarımı iletmek istiyorum. Ben zaten kitap okuyan bir insandım ancak bu basım ve çevirilerin kalitesi zamanla insanları kitaplara çekecektir.
.
Yumuşacık, şu gibi bir üslup. Mekân tasviri beni içine aldı deyebilirim. Raskolnikov'un tabut gibi odasında okuduğumu hissettirdi, bana.
.
En güzeli kitap konusunun dışında kalan karakterlerin diyaloglarının tek tek konuşma çizgisiyle gösterilmemesi. (Bu çok ilgi çekiciydi benim için.)
.
Ve sanırım Rus edebiyatının olmazsa olmazı mutlu insanın çevresini ışıl ışıl; mutsuz insanın ise cehennem gibi görmesi. Bu düşünce Anna Karenina'da da oldukça fazla gözüme çarpmıştı.
.
Bunun konumuzla alakası yok ama; elbete -Biz güzel şeyler düşünelim diye
Yemyeşil oluvermiş ağaçlar..-
ya da biz güzel düşününce yemyeşil oluyor ağaçlar.
.
Konusuyla ilgili bir şey eklemeyeceğim. Çok yoğun bir düşünce akışına sokuyor sizi, tek söyleyebileceğim bu.
.
Mutlaka okunmalı. Ama bakın, mutlaka!
Seni seviyorum Dosto başkan, adamsın!
Faulkner'ın 1938 yılında basılan bu kitabı, aslında kitaptaki öykülerin önce ayrı ayrı dergilerde yayımlanmasıyla yazılmaya başlanmış, sonra kitap hâline getirilmiş.
Faulkner külliyatı içerisinde okuması en kolay eserlerden birisi olarak gösterilen Yenilmeyenler, daha güzel söylenirse Mağlup Edilmeyenler, aslında okuması kolay bir eser değil, ama
Bu kitap ; Yazar Ahmed Günbay Yıldız'ın kendisine has uslubuyla,Türkiye'nin 1930'lu,40'lı yıllarını anlatan bir roman.
Kitabı bir arkadaştan okumak için ödünç almıştım,ve kitaba başlarken arkadaşın ayraç olarak bir kağıt mendil koyduğunu görmüştüm.
Acaba tereddütleriyle,başladığım ve zaman zaman duygularınıza hakim olamayacağınız,klasik " Leyla & Mecnun " gibi bir aşk hikayesi ve öncesinde yaşanan akıl almaz hatalar zinciri...
Bu kitaba uygun olarak size iki atasözümüzü hatırlatmak isterim : ' Bir deli bir kuyuya taş atmış,kırk akıllı çıkaramamış...' Ve ' Akılsız başın cezasını ayaklar çeker...'
Tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
724 syf.
10/10 puan verdi
Güncelleme(20.07.2022): İnsanın dünyaya, özellikle kendine yabancılaşmasını ve anlaşılamamanın götürdüğü noktayı gösteren bir kitap diyebilirim. Güçlü bir mizah yönü olan Atay, Canım insanlar diyor hep. Biraz karamsarlık, biraz acı, çokça güldürü, tahlil ve yaşayan ölülerden oluşan karakterler. Tüm eserlerinde bunlardan bahsetmiyor mu? Konusu bu
Etkileyici bir hikaye
Bir insanın hafızasının ne denli güçlü olduğunu gösteren bir kitap. Üslup açısından klasik stefan zweng tarzı çok akıcı değil lakin sizi detay ayrıntılara boğmuyor konuyu anlatacak kadar kelimlerle oyun oynuyor ve işini güzel şekilde yapıyor , helede bu dönemde hazırcılığa alışmış okuyucu kitlesi için vazgeçilmez oluyor. Konu açısından kendisi yaşamış olduğunu bir anısını kaleme döküyor, olaylar strançla filizleniyor ve satranç çevresinde dönüyor kitap. SATRANÇ OYNAMAYI ÖĞRETMİYOR dediğim gibi satranç ile ilgili olay içeriyor o kadar.
Aşkınlık, görülen, bilinen, yaşanılan, deneyimsel dünyanın ötesine geçerek ya da deyim yerindeyse üstüne çıkarak bir çeşit aşkın bir dünyayla buluşmanın ruh haliyle yazılmış sanat-edebiyat eserlerini nitelemek için kullanılan bir terimdir. Amerikan aşkıncılığın önde gelen isimlerindendir Emerson. 1800lü yıllarda yaşamış olan yazar, doğaya dair transandantalizm etkili düşünceleri ile bizlerin görünen üzerinden ama görünenin çok daha ötesini görmemizi istiyor. Dünyanın nihai amaçlarını; madde, güzellik, dil ve eğitim açısından değerlendirmesi, idealizm ve ruhu doğayla harmanlayıp insanın çevresine daha anlamlı bakmasını sağlıyor. Kitaptan sonra doğaya bakışınız mutlaka değişecektir. Görünen üzerinden görünmeyeni "Tanrı'yı" bu şekilde bakmaya çalışmış, klasik dini öğretileri doğayı önemsemeden ötesine olan bakış tarzını, papaz olmasına rağmen eleştirmiştir. İnce bir kitap olmasına rağmen anlatımı dolu dolu.
Açlık’tan sonra Hamsun’dan okuduğum ikinci eser. Tarih sırasına göre gideyim dedim. En azından elimdekiler bazında.
Kitapta ormanın dibinde yaşayan, avlanan, münzevi bir teğmen olan Thomas Glahn’ın hayatının yaklaşık beş yılı anlatılıyor. İki kısma ayrılmış olan eser, ilk bölümü Glahn’ın ağzından anlatırken, okuyucu ikinci kısmı ise isimsiz bir ev
