- Şu merdiven başında pazarlık yapan kadın bir fahişe mi ? + Hayır. - Peki ya o sokağın başında bacaklarını gösteren. + Hayır. - Peki ya şu kadın baksana nasıl da şehvetle bakıyor. + Hayır o da değil. - Burada hiç fahişe yok mu baksana şu kadınlara nasıl da giyinmişler. + Fahişe nedir bay Burton ? - Tenini parayla satan aşağılıklardır bay Vencanze. + Hayır bay Burton Fahişelik bu değildir.. - Hah neymiş peki fahişelik ? + Fahişelik insanların hayatını bilmeden onları aşağılamak ve yargılamaktır. Sokağın sonunda bir berber var bay Burton lütfen aynaya bakınız. Orada var olan en büyük fahişeyi göreceksiniz. ...
120 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Müthiş müthiş müthiş bir kitap.. Farabi'ye okul müfredatlarında yer açılması gerekli. Soluksuz okudum bu kitabı ve tadı damağımda kaldı. Destek yayınlarının felsefe serisi hakikaten müthiş. Hepsini edindim ve sıra sıra okuyorum. Şimdi gelelim Farabi'ye. Farabi, Ebu Nasır Muhammed İbn El Farah El Farabi'dir asıl adı. Türk bir ailenin çocuğu olarak
Farabi - Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?
Farabi - Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?Mesud Topal · Destek Yayınları · 20207,2bin okunma
Reklam
Çok kitap okudum ama çoğunu unuttum. Ama o zaman okumanın amacı nedir?
Bir zamanlar bir öğrencinin Ustasına sorduğu soru buydu. Usta o anda cevap vermedi. Ancak birkaç gün sonra, o ve genç öğrenci bir nehrin yanında otururken, susadığını söyledi ve çocuktan oradaki eski bir kirli elekle ona biraz su getirmesini istedi. Öğrenci başladı, çünkü bunun mantıksız bir istek olduğunu biliyordu. Ancak, Efendisine karşı çıkamadı ve eleği alarak bu saçma görevi yerine getirmeye başladı. Efendisine götürmek için süzgeci nehre her daldırdığında, ona bir adım bile atamadı, süzgeçte bir damla bile kalmadı. Onlarca kez denedi, ama kıyıdan Efendisine daha hızlı koşmaya çalıştığı kadar, su elekteki tüm deliklerden geçmeye devam etti ve yol boyunca kayboldu. Yorgun bir halde Usta'nın yanına oturdu ve "Ben o elekle su alamam. Affet beni usta bu imkansız ve ben işimde başarısız oldum" dedi. “Hayır yaşlı adam gülümseyerek cevap verdi; başarısız olmadın. Elek bak, şimdi yeni gibi. Deliklerinden süzülen su onu temizledi" "Kitap okuduğunda devam etti yaşlı usta ; bir elek gibisin ve onlar nehir suyu gibi" "İçinde akıttıkları tüm suyu hafızanda tutamasan da önemli değil, çünkü kitaplar ancak fikirleriyle, duygularıyla, hisleriyle, bilgileriyle, sayfalar arasında bulacağın gerçekle, zihninizi ve ruhunuzu arındıracak, sizi daha iyi ve yenilenmiş bir insan yapacaktır. Okumanın amacı budur”.
520 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Martin EDEN - Jack LONDON (Okumadan Ölmeyin!)
Tam, "Dur, daha yeni tanıdım seni!" derken kitabın bitmesiyle ellerimden kayıp giden bir arkadaş oldu Martin Eden benim için. İncelememe başlamadan önce bir itirafta bulunmak istiyorum: Bu eseri spoiler vermeden inceleyecek kadar yeterli görmüyorum kendimi. Ona göre okuyun ki incinmesin hayat mücadelesinde yorgun düşmüş yüreklerimiz.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,2bin okunma
"Bütün yollar aynı noktada son bulur, sevgili Gladys." "Nedir o?" "Düş kırıklığı."
Sayfa 193Kitabı okudu
İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?
Sayfa 195 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Son zamanlara okuduğum en etkileyici kitap olduğunu söylersem, kesinlikle abartmış olmam. Kitabın türü korku değil; korkuyorsunuz. Kitabın türü dram değil; ağlıyorsunuz. Kitabı okuduğum an etkilendim ama bundan daha fazlası olacak. Hepsi birbirinden farklı olan her bir kitabı elime aldığımda aklıma bu hikâye tekrar tekrar gelecek ve yine
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289bin okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
Beyaz Gemi’yi Bir De Bu Yorumdan Sonra Düşününüz…
Eser, bir semboller şaheseridir. Bu nedenle evet, bir görünen tarafı ve anlatımı vardır ama bir de semboller üzerine kurulmuş bir iç anlatımı vardır. Bu yazım şekli Aytmatov’un dehasını ve ustalığını gösterir. Nitekim diktatörlüklerde, baskıcı sistemlerde insanlar fikirlerini açıkça dile getiremedikleri için hep semboller kullanırlar. Bu bazen
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870bin okunma
1000Kitap'ın büyük sorunları sıralı tam liste:
1- Kitapla alakasız, anket iletilerinden geçilmiyor. 1k özünden kopuyor. Alıntılar, incelemeler, arka planda kalıyor. 2- 'Keşfete bi giriyorsun, saçma sapan bir sürü şey'. Bi tane güzel paylaşım okuyamıyorsun. 3- Keşfette 4 sekme var. En yeniler yükselenler ilgi görenler vsvs. Bunlar ne işe yarıyor, hangisine bakmalıyım. Yüksenlelere sn başına 100
Reklam
İnsanların çoğunluğu onu yapıyor diye, yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.
Sayfa 94 - e-kitapKitabı okudu
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Bu bir incelemeden çok dertleşmedir. Allah bütün hastalara acil şifalar versin... Bu kitabı ilk (23 Kasım) okumaya başladığımda , hayatımda her şey mükemmel gidiyordu. Fakat finalini soğuk bir hastane koridorunda doktoru beklerken yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Babamın geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaklaşık 5 gündür hastanede yatıp
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Ataç Yayınları · 2019173,4bin okunma
- Nedir sizin için kitap okumak? - Mutluluktur. - Yetmez. Benim için besindir.
Sayfa 109Kitabı okudu
176 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Türkiye'nin En Çok Okunan Kitabı!
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CjVq5rjN0uV Nasıl yani? Kahve fotoğrafı olmadan bir Kürk Mantolu Madonna kitabı yorumu mu? Olacak iş değil... İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına bir noktaya kadar yazılan her
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2023313,6bin okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
“Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum… Neden bu kadar çok Zweig kitabı okumaya başladım, bilmiyorum...” Stefan Zweig okuyanlar bilir, Zweig'in bir kitabını okuyan kişi artık iflah olmaz ve bütün kitaplarını okumaya başlar. Adeta bir Amok Koşucusu gibi... Peki Amok koşucusu nedir? Hemen cevaplayayım, bir tür çıldırma durumudur. Bu tabir, bugün dünyanın her yerinde benzer cinnet olaylarında faili tanımlamak için kullanılır. Kökeni bir çeşit intihar saldırısı geleneğine dayanır. Amok koşucusu sonuna kadar savaşır sonunda savaştığı şey uğruna ölür. Hem ülkemizde, hem de dünyanın pek çok yerinde, bir dizi insanı öldürüp ardından kendisini öldüren insanların haberlerini sürekli duyuyoruz/okuyoruz. İşte bunların hepsi birer amok koşucusu. Bu durumun aktörlerinden, şayet hayatta kalanlar varsa, ifadeleri de genelde şöyledir; “Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum…” İşte amok koşucusu da böyledir. Bir çıldırma haliyle harekete geçer. Kendisinin gücü kalmayacak ve artık düşüp ölecek hale gelene kadar karşısına çıkan her şeyi yok etme eğilimindedir. Esasen yazarımız Stefan Zweig da bir amok koşucusudur. Yaşamına intihar ederek son verdiğini düşünürsek, kısmen de olsa yazarın da bir amok koşucusu olduğunu söyleyebiliriz.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,1bin okunma
Resim