Eğer bir millet büyüklük ve kahramanlık özelliklerini taşıyorsa ondan yıldırımlar doğar, kahramanlar çıkar. Eğer halk kitlesi nemli bir buhar yığınından ibaretse, hiçbir güç ondan yıldırım çıkartamaz.”
Devletlerin güç ve zaafı, milletlerin ilerleme ve yozlaşması, yalnızca devlet adamlarının ehil oluşlarından ve yönetim kabiliyetlerinden veya beceriksizliklerinden kaynaklanmaz. Yöneticiler iyi veya kötü olsunlar, kahraman veya zalim olsunlar, onlar kendi milletlerinin birer yansımasıdırlar. Onlar, milli ruhun birer kopyasıdır, halk kitlesinin içinden doğmuştur. Bir millet nasılsa, devlet adamları da onlar gibidir. İşte bu nedenledir ki eskiden beri “Her millet, layık olduğu idareye ve devlet adamlarına sahip olur.” denilmiştir
Jane Austen pencereden içeri sızan ışık hüzmesidir. Ne zaman bahar gelse, güneş ısıtsa yeryüzünü yavru bir kediyi okşamak gibi benim de elim Jane Austen’e gider işte öylece…
Aşk Ve Gurur’dan sonra okumaya karar verdiğim bu kitap daha basit bir düzeyde olsa da sırtımı döndüğüm sevgilerin hissini biraz da olsa tadabildim. İçinde yaşamak istediğim bir dünya barındırıyorsa o kitap benim için yeterlidir. Bu kitap da öyle oldu. Ama dediğim gibi bir Aşk ve Gurur beklemeden alıp okuyun.
Northanger ManastırıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,151 okunma
Ve sen sonunda bir gün çıkar gelirsin diye,
Çok şeyin adı küçük yazıldı;
Silinmez anlar vardır,
Karşı konmaz özlemler,
Ben şimdi ne istediğimi de bilmeden artıkBağırıp duruyorum ya, şurda,
Az yedim, çok içtim. Hâlâ içiyorum. Alkolü kendimi yakıştırdım. Her türlü uyuşturucuyu tattım. Bağımlılıktan nefret ettim. Gitmemi, terk etmemi engeller diye. Ne bir maddeye ne bir insana bağlandım. Sırf bunu kanıtlamak için eroin kullandım, aşık oldum. İkisini de arkama bakmadan bırakıp gittim. Geçmişe tükürüp geleceği çiğnedim.
Gördüm ki, aslında uzun bir süre insanları ve diğer şeyleri hiç sevmemişim, sadece cılız bir sevme numarasına tutulmuşum. Hatta o en yakın olduklarıma duyduğum sevgi bile sadece bir sevme çabasına dönüşmüştü...
"Neden bu telaş, nedendir onca savaş. Biz neyin sahibiyiz ki hırsa büründük. Daha fazla, her şeyden daha fazla. Doyulmadan daha da fazla. Kendinin bile, sahibi değilken ve hiçbir zaman olamayacakken, bir ölümsüzmüş gibi davranmak, hangi aklın hizmeti."
Herkesin benimsemiş olduğu bir düşünce, flkir , yaşam tarzı vardır dimi. Bir arkadaş bana mesaj attı, dedi ki: hem bu yazarı hem de bu yazarı okuyorsun. Eee yani dedim. Öyle olmaz dedi, nasıl yani dedim. Kişinin 1 düşüncesi olmalı, yoksa olmaz dedi. İşte arkadaşlar bence sıkıntılı kafa yapısı bu. Sen, seninle aynı düşüncede olmayan insanları böyle dışarlar, takip etmezsen nerede birlik ve gelişme olur. Bir Yerde farklı düşünce varsa orası gelişir ve değişir...