Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anksiyete-Korku Farkı
Korku ve anksiyete duygularının her ikisi de var olduğuna inanılan tehlikeyle orantılıdır. Ne var ki korkuyu yaratan tehlikenin açık ve nesnel olmasına karşılık, anksiyeteyi yaratan tehlike gizli ve özneldir. Anksiyetenin yoğunluğu, içinde bulunulan durumun "kişi için taşıdığı önemle" orantılıdır ve kişi bu duyguyu yaratan gerçek nedenlerin farkında değildir.
Metis Yayınları
Otto Rank
Rank klasik psikanalizdeki rezistans kavramını, hastanın terapistle işbirliği içinde olmaması ya da yapması gerekeni yapmaması durumuna karşı terapistin geliştirdiği tepkinin anlatımı olarak yorumlar. Ona göre rezistans, hastanın bağımsızlığa doğru yönelme isteğinin belirtileridir. Bundan ötürü, özellikle terapiste karşı çıkışlar, hastanın terapiye engel olma çabası olarak yorumlanmaz ve olumlu karşılanır.
Reklam
Sigmund Freud birkaç kez ilgi alanını değiştirdi ve psikanaliz kuramını geliştireceği konu­ ya ancak kırk yaşında gelebildi.
Hakikat: Büyük Lokma
Hakikate götüren yol, dikenlerle doludur; dayanıklılık ve direnç ister; vücutça ve ruhça hazırlıklı olmayı gerektirir. Psikanaliz Açısından Edebiyat Sigmund Freud
'Ben' Arketipi
Jung insanın kendini tanımasına, kendini gerçekleştirmesinden daha çok önem verir. Çünkü insanın kendini gerçekleştirebilmesi için önce kendisini tanıması gerekir. Oysa birçok insan, kendini tanımak için çaba göstermeksizin yaşamlarına anlam katabilmeyi umar ve kendilerini bulabilmek için bir mucizenin gerçekleşmesini bekler.
Sayfa 173
Psikanaliz ve edebiyat üzerine egzersizler;
"Biz gelişip değiştikçe, anılarımız da gelişip değişir. Anlatının büyük ustalarından Freud, kendimiz hikâye olduğumuz için hikâyeyi değiştirebileceğimizi anlatmıştı."
Sel yayıncılık
Reklam
60 syf.
·
Puan vermedi
Tutku bizi nereye götürüyor? Bazen delirme noktasına kadar. İşte Stefan Zweig'in bu sefer bizi getirdiği yer burası. Aniden, hiçbir uyarıda bulunmadan bizi yakalıyor. Bize her şeyi yaptırıyor. Bu, yoluna çıkan her şeyi yok eden ve bizi düşüncesiz eylemlere iten, her şeyi tüketen bir tutku, bu öfkedir. Deliliğin darbesi geçince geriye dönüp mantık dışı eylemlerimize bakarız ve elimizde yalnızca bizi bitkinliğe kadar kemiren pişmanlık kalır. Stefan Zweig bir kez daha talihsiz kahramanının duygularını ustaca ve başarılı bir şekilde anlatıyor. Ne yazık ki, kendisinin doktor olması ve güzel bir kadının istediği kürtajı yapmayı reddetmesi dışında adı ve soyadı bilinmiyor. Gece yarısı oldu doktor. Vertigo nefret, tutku ve görev arasında tereddüt eder. Başka bir psikanaliz için Stefan Zweig'in kanepesinde. Oraya gidiyorum.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,2bin okunma
Shakespeare‘den
«Sezar beni sevdiği için ağlıyorum ona. Mutlu olduğu için seviniyorum. Yiğit olduğundan ululuyorum onu. Ama zorbalığa kalktığından hançerledim.»
Sayfa 150 - Ezr Yayınclık
Farklı Türlerden Kitaplar Okumak Sizi Çok Geliştirir!
Farklı türlerden kitaplar okumak sizi çok ama çok geliştirir. Çünkü bu sayede aklınızın farklı konuları öğrenmek için uğraştığını görebilirsiniz. İşte kitap okuma grubumun gelecek aylarında da okuyup tartışacağı bütün kitaplar bu görseldeki kitaplar! 🤓 Bütün kitapların Telegram grubumdaki okurların oylarıyla belirlendiği bu grupta bu ay Oblomov kitabını okuyoruz. Her ay farklı türler okuduğumuz için ardından Odysseia destanı ile birlikte Yunan mitolojisine dalıyoruz. Haziran ayında İhsan Oktay Anar kitaplarıyla birlikte Türk edebiyatının çağdaş ve postmodern yüzünü tanıyoruz. Ardından Sigmund Freud’a her yaştan insanın başlangıç yapabileceği kitaplarıyla da psikanaliz okuma ayı yapıyoruz. Bu kitapları benimle ve gruptaki diğer okurlarla birlikte okuyup tartışmak, kitap okuma grubuma katılmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz! 📚
Terapist insanların teknik ve stratejiden daha önemli olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Bunu dikkate almayan terapist, her şeyi en doğru biçimde uygulasa bile hastasıyla gerçek bir ilişki kuramaz.
Sayfa 151 - Metis Yayınları
Reklam
Lacan'ın Joyce'u psikotik bir öznedir fakat psikoz semptomlarını asla tümüyle sergilememiş, psikozu asla tetiklenmemiş bir psikotik özne. 50'lerin terminolojisini kullanırsak, Baba-nın Adı dışta-tutulmuştur fakat Tek-Baba ile karşılaşmada belirginleşmiş bir psikoz söz konusu değildir. Lacan bu terimleri kullanmasa da, Joyce daimi olarak tetiklenmemiş psikotik özne gibidir ve Lacan'ın bu Seminer'inde geliştireceği kavramlar tetiklenmemiş psikoz kavramının yeniden düşünülmesi olarak tanımlanabilir.
Sayfa 412 - Olağan Psikoz, Thomas SvolosKitabı okuyor
Çünkü insan ne düşünürse onun tarafından ele geçirilir.
Burada insan,hayatın yüce amacını kendi içinde aramaktan vaz geçer ve kendini kendi elleriyle kurduğu ekonomik makineye hizmet eden bir maşaya dönüştürür.
İnsan eğer sevgisizse tüm yeteneğine,zenginliğine ve zekasına karşın içi boş bir kabuktur.
382 syf.
10/10 puan verdi
A.H.Tanpınar-Saatleri Ayarlama Enstitüsü Roman Hayri İrdal’ın çocukluğundan başlayarak evlilikleri, iş hayatı ve temasta olduğu insanlar ile ilgili hatıralarından oluşmaktadır. Osmanlının son dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarına tanıklık etmiştir. Dönemin insanlarının özellikleri bir ironi zenginliği ve kurmaca içinde anlatılır. Bu anlatı
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.