Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsana karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz onu alt ettiğimiz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın. Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle uğraşmamalı. İnsanın alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli, güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı ÖLDÜRMEMELİ.. - George Orwell / Hayvan Çiftliği
“Çözümlenmesi gerekiyor içimin, Yoksa bir yoksulluk belirtisi gibi Bakmaya devam ediliyor. Her şey bir sigara kadar tatlı ve kısa. Bugün seni düşünmeden edemeyeceğim.”
Reklam
Mezara doğru yürürken, rüzgar pelerinini hafifçe omuzlarından aldı ve yere düşürdü. Umursamadan, sevdiğini gömdüğü toprak üzerinde büyüyen o garip ağaçtan gözlerini ayırmadan mezara doğru yürümeye devam etti. Ağacın yanına geldiğinde hasretle elini kaldırdı, dokunmak istedi lakin ellerindeki kanı, lekeleri fark etti ve dokunmaktan hayâ etti.
Doğaçlama
O akşam sanki bir uçurumun kenarında duruyormuşum gibi hissettim, kıyıdaki sessizlik beni içine çekiyordu. Yolun sonuna vardım, bir sigara yaktım ve dumanının dalgalara karışmasına izin verdim. Kendi kendime şiirler mırıldandım, bazen hüzün, bazen hasret. Bir anda içimdeki fırtına dindi ve şunu anladım: Artık yas zamanı, geçmişe veda zamanı. Hayatın dönemeçleri arasında kaybolmanın zamanı geçti. Artık yeniden doğuş zamanı, uçurumdan atlamak yerine kanat çırpma zamanı.
"hayat bir banyo sundukça yaşamaya değerdi." bir banyo ve bir sigara.
Sıçanlar yoldaşımız mıdır?
"Daha fazla bir şey söyleyecek değilim. Yalnız tekrarlamak istediğim bir nokta var: İnsan'a ve onun başının altından çıkan tüm uğursuzluklara karşı düşmanca davranmanın göreviniz olduğunu hiçbir zaman akıldan çıkarmayın. İki ayaklılar düşmanımızdır. Dört ayaklılar ve kanatlılar dostumuzdur. Şunu da unutmayın ki, İnsan'a karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğiniz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın. Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle uğraşmamalı. İnsan'ın bütün alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi, hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı, hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmemeli. Bütün hayvanlar eşittir.
Erkek Domuz ReisKitabı okudu
Reklam
“Dışarı çıktım, gecenin karanlığında sigara içmeye. Gökyüzüne bakıyorum, ay ışığının altında yalnızım. Romantik şairleri düşünüyorum, bir kişiyi özlersiniz ve bütün dünya ıssızlaşır..." Yaşayan son romantik olduğumu hayal ediyorum. Müziği duyuyorum. The Platters çalıyor: Only You. Yalnızca sen karanlığı aydınlık yapabilirsin... Onu başkasıyla dans ederken gözümün önüne getiriyorum. Gözlerimden yaşlar fışkırıyor, ölmek istiyorum.
Sayfa 35 - Yky YayınlarıKitabı okuyor
kaçınılmaz olarak elden kaçtı, her şey sanki ve bir sigara yakıp bütün lanetlerin en eskisini bekliyorum.
GÖLGELERİN İÇİNDEKİ SESSİZLİK
Herkes keyifle kahvesini yudumlamaya başladığı sırada Burcu artık zamanı geldiğini düşünerek Zeynep’e döndü ve şöyle dedi: ‘’Canım! Bizi gerçekten çok korkuttun. Yine! Bize neler olduğunu anlatmak ister misin?’’ Arkadaşları meraklı gözlerle kendisine bakarlarken, "Tamam, tamam! Elbette anlatacağım.’’ diye cevap verdi. Zeynep. Daha sonra
Tuhaf görünümlü canavarlar gerçek miydi? Yoksa bir hayal miydi?
herkes işinin hallolacağına bakıyor Yanıyorum yanıyorum da herkes yanarken elime avucumdakine bakıyor ziyan olacağına bende dursun bu diyor ben uyurken hep çekmecelerim karıştırılıyor Kadının birinin eli cebimde kalmış elini usulca çekip burada kalabilir dolabıma eşyalarını koyabilirsin diyorum. o da benim gibi çalışırken uyuyakalanlardan
Reklam
Kötüler zamanın sürekli olmadığına inanır, kötülerin doğal nedensellik duyguları körelmiştir. İyiler ise minicik bağlantılardan oluşan sıkı bir yumağın içinde olduklarına inanırlar. Benim küçücük bir kaprisim bütün geleceği değiştirebilir. Benim sigara içtiğim ve saçma bir düşünceye gülümsediğim bir anda başka bir adam işkence içinde ölüyor olabilir.
Kafka, 1920 yıllarının ilk yarısında öldü. Kapitalizmin gelişme hızının kesildiği, gazdan ayağın çekildiği dönemde yaşadı. Kapitalizmin coşku ve güven değil, yılgınlık ve çaresizlik saçtığı dönemi gördü. Arkasında George Samsa'yı bırakarak göçüp gitti. Stendhal, Julien Sorel'i yazarken, Kafka, Samsa’yı bıraktı. Sorel, muktedir olmak, Matmazel Mathilde ya da Madam Renal'a sahip olmak ve aynı zamanda baş kaldırmak isterken, Samsa, hiçbir şey istemiyor, başı eğik ve bir odada oturup hamam böceğine dönüştüğünü görüyor. Gelişmesi durmuş kapitalizm, baş kaldıramayan bireyleri, yaratıcı olamayanları, hareket edemeyenleri, ya da hareketlerinin önünü aşamayanları hamam böceğine dönüştürüyor. Samsa’nın dönüşümü insanın içini sıkıyor. Samsa, kapalı bir şişenin içindeki sinek kadar bile mücodele etmiyor. Okuyan, Sorel’i severken Samsa'dan tiksiniyor. Fakat yine de Samsa'yı okumak gerekiyor. Üstelik bugün­lerde daha çok okumak gerekiyor. Bugünlerde Türkiye'de Samsa'yı okumak gerekiyor: Türkiye’de bir çok hamam böceği fabrikası var. Düzeltmek gerek: Hamam böceği atölyeleri var. Çok büyük değiller, fakat, çok sayılabilirler. Henüz manifaktür aşamasındaiar. Hamam böceği atölyesi açmak için bir binanın bir katını tutmak yetiyor: Birkaç masa, birkaç sandalye ve bir telefon. Bu üretim araçları sağlanınca hamam böceği üretme teknolojisi çok basit oluyor. Her sabah saat ondan akşam yediye kadar bir odada oturup hiç hareket etmeden, bir yemek arası ve bol sigara ile, sürekli olarak telefona bakmak yetiyor. Böylece hamam böceğine dönüşme işlemi tamamlanıyor.
Sevgili tütün,
Önceleri rütbeli tiryakilerin bir ikramı olarak başlayan arkadaşlığımız zaman içinde kadim bir dostluğa dönüştü; nihayet bütçemin gediklisi oldun. Ve elbette acemilik günlerim geçtikçe daha bir yakıştın parmaklarıma, mevsimler seni dudaklarıma öyle alıştırdı ki yanımda olmadan okuyamaz, düşünemez, yolculuğa çıkamaz, kahır çekemez bir hale geldim. Kimileri abarttığımı düşünecek, varsın düşünsünler: Parmaklarımın arasında, tek bir sigarası kalmış bir dağcının ya da cephedeki bir askerin parmaklarının arasında durduğu gibi durdun daima. Her sigaramı, son bir sigara keyfiyle götürdüm dudaklarıma. Şakayla karışık son nefesimi seninle vermek istediğimi söylediğim bile oldu...
Sayfa 70 - Timaş Yayınları
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Tutkulu Aşk Nasıldır?
Ben hiçbir aşk romanında bir âşığın zihninin bu kadar maşukuyla dolu olduğunu, maşukunun duygularını ve zihnini anlama ve bilme iştahıyla dolu olduğunu, maşukuyla ilgili her şeye bu kadar çok değer biçtiğini görmedim. Nasıl bir aşkmış, okudukça katmanlandı zihnimde. Ben "Ha yok ya, cinsel arzu bu sadece." dedikçe sayfaları çevirdim ve
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241bin okunma
Bir kadın her erkeği farklı sever ve her kadın bir yaşamda pek çok erkeği birden sever. Biliyor musun kadınların başka şansı yoktur Tuna. Çünkü erkekler..." Yine bir sigara yakmaya davrandı. Elinden aldım sigarayı. Son söyledikleri içinde düşünerek uzun gezintiler yapacağım engin bir deniz gibi uzanmıştı önüme ama benim kaderim o son sözcükte kilitlenmişti. "Çünkü erkekler ne?" diye sordum. "Çünkü erkekler sürprizsizdirler!" Şaşırdım. "Erkeklerin en çok yönlüsü bile monotondur, bu yüzden asıl çokeşliliğe gereksinen kadınlardır! Çünkü cinsel çeşitlilik ihtiyacı insanı öldürmez ama duygusal yetmezlik öldürür!"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.