Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir zamana kadar gerçeği aktarabilmek derdinde olan sanat, bilinçdışının keşfiyle birlikte önünde sonsuzca uzanan ifade biçimlerini fark etti.
Hz. Aliye atfedilen bir söze göre Kuran ayetlerinin zahir, batın, had ve matla olmak üzere dört manası vardır.
Reklam
İbnül Arabî sıklıkla insanı Hakkın kendini gördüğü gözün gözbebeği olarak tanımlar.
Parçalanmış, süreksizleşmiş bir hayat içinde bütünsel bakış açısını kaybeden, bu nedenle anlam parçacıkları arasında afallayan yazar için yapılabilecek fazla bir şey yoktur.
Kuran insanı sürekli olarak Allah'ın yasalarına çağırmaktadır; insan, kendini Allaha bağladıkça diğer birçok tanrılara karlı özgürleşecektir!
Reklam
Sanatçının, güzeli temsilen/takliden üreteceği bir eserde, öncelikle doğru bilgiye ihtiyacı vardır.
Kutsal sanatın doğduğu, beslendiği kaynak nefsin Allah ile aydınlandığı âna ait haldir.
Melekler aşktan mahrumdur, çünkü onlar gazap, kahır ve uzaklığı tadamazlar.
Reklam
Yokluk aynadır, alem o aynadaki akis; insan da o aksin gözü gibidir. Ayna karşısındakiyse o göz içine gizlenmiştir. Sen aynadaki aksin gözüsün. Tanrı, bu gözle o göz bebeği olan nuru. Bu gözle kendi kendisini görür. Alem, insan olmuştur, insan da alem. ( ... ) Gören de odur, göz de o, görünen de o!"
Kutsallık Tanrının insanlara kendini açtığı, tecelli ettiği yerde doğar
Şahane tespit.
İnsanın artık yolculuklarını mekanda değil zamanda yaptığı, mekânın zaman tarafından sıkıştırıldığı yeni yaşama biçiminde mesafeler artık metreyle değil, zamanla ölçülür oldu.
Avangard sanatın doğumunu hazırlayan gelişmelerle birlikte deneysel biçimcilik öylesine ileri götürüldü ki, boş kâğıtlar şiir, boş tuvaller resim olarak shnuldu.
“Nasıl ‘saf hayat’ yoksa;her hâlükarda hayat bizim onu anlamlandırmamızı;kendinde verili olarak saklı tuttuğu hakikati keşfetmemizi bekliyorsa;’saf sanat’ da yoktur. “
Sayfa 140 - İz yayıncılıkKitabı okudu
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.