(...) Çoğu okuru onu anlamadı. Okurken kendisiyle karşılaşan okuru ise, afallattı. Tuhaftı. Aykırıydı. Anlaşılmak istemeyen bir hayalperest gibi bilinçaltının söyledikleri henüz anlaşılmadan hızla göçüp gitmişti "dipsiz" diye adlandırdığı dünyasından.
Sayfa 12