-Hiçbir kadın cenneti bulmak için,
Erkeğin cehennemine katlanmak zorunda değildir.-
.
-Bu ülkede,
Ulu orta gülmek yasak, ölmek serbesttir kadınlara.-
-Bazıları,
delikanlılığı elikanlılık sanıp, kadını kırmızıya boyuyor.-
-Kadınların namusu, namussuzlara mı kaldı?-
.
-Bazıları,
Kadını toprak gibi gördüler, İliklerine kadar sömürdüler.-
.
-Bazıları,
Kadını varlığında değil, sadece yokluğunda fark eder.-
-Onların gözünde kadının çörek otu kadar kıymeti yoktur.-
.
Oysa,
-Her kadın bir şiirdir, her adam okuyamaz.-
-Bir kadının yüreğinde doğup yüreğinde ölmek,
her adama nasip olmaz.-
Bu bataklığın suyu da çamuru da;
-Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.-
-Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile
-Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran,
-Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir.
-Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
1. Kitap
Doğu’dan Batı’dan 99 Teselli
Kederli günlerden geçen derviş, rüya âleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun
Bir adam sevgiyle okşamak yerine elini bir kadına şiddetle kaldırıyorsa rezil mi rezil, beş para etmez, adi bir adam olarak anılmayı kesinlikle hak eder.
Yaşam tarzınıza, kültürünüze, evlilik yapınıza ve bütçenize uymayan bir düğün, sizin düğününüz değildir, tribünün düğünüdür. 3 saatlik bir düğün için 3 yıl borç ödeyip, evliliğin en taze yıllarını elinde hesap makinesiyle geçirmenin var mı bir mantığı? İnsanlara güzel menüler, şık bardaklar, gelenlerin bile anlamadığı sırf elit görünmek için
Eser, bir semboller şaheseridir. Bu nedenle evet, bir görünen tarafı ve anlatımı vardır ama bir de semboller üzerine kurulmuş bir iç anlatımı vardır. Bu yazım şekli Aytmatov’un dehasını ve ustalığını gösterir.
Nitekim diktatörlüklerde, baskıcı sistemlerde insanlar fikirlerini açıkça dile getiremedikleri için hep semboller kullanırlar. Bu bazen
Günde bir saat kitap okumak ortalama 40 sayfadan haftada 280 sayfalık bir kitap eder, yılda 280 sayfalık 52 kitap...
Yirmi dört saatin birini okumaya ayırman, düşünce biçimini, kendini ifade etme şeklini, dünyaya bakış açını derinlemesine etkiler. Farklı dünyalar yaşamayı, farklı insanların gözünden hayata bakmayı öğrenirsin.
Mükemmel bir insan olamazsın ama düşünen, hayal kuran, empati becerisi gelişmiş, kendini dinletmeyi başarabilen bir insan olursun.
Değmez mi?
Hayvanlarda vefa var, sadakat var, merhamet var,
İhanet yok, nankörlük yok,
Hile hurda, yalan dolan, çalma çırpma yok, yok efendimiz.
Duygusuz, kalpsiz değiliz,
Biz kimseyi tutsak etmeyiz,
Biz kimseye bıçak çekmeyiz,
Hiçbir canlıyı boğmayız, boğazından kesmeyiz.
Topumuz tüfeğimiz yok, yok efendimiz.
.
Hakaret ve küfür objesi olarak diline dolayıp
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri