Kuva-yı Milliye kıtaları, bin atlı akıncıların torunları! Galatasaraylı gençler, sultani ve Erzurum Dadaş çeteleri, Çerkezler, Kafkasyalılar, Uşak taburları ile hapishanelerden elenmiş mahkûmlar. Gençleri, orta yaşlıları hatta yaşlılar var içlerinde. Birbirine uzak yanan ocakların çocukları hepsi de. Onları bir araya getiren, yalnız ve yalnız memleket aşkıdır. Edirne'yi tekrar imparatorluğa iade etme ülküsüdür. Yiğit adamlardır.
Nasıl aldık ama Edirne'yi :))
... İngiltere Başbakanı Herbert Asquith de "Türkler Edirne'yi kurtarmaya kalkarsa Anadolu topraklarının da tehlikeye gireceğini" söyleyerek Doğu Anadolu'da Ermenistan kurulmasını ima ediyordu.
Reklam
Gergin uykulardan, kör gecelerden Bir sabah gelecek kardan aydınlık. Sonra düğüm düğüm bilmecelerden Bir sabah gelecek kardan aydınlık. Gökten yağmur yağmur yağacak renkler Daha hoş kokacak otlar, çiçekler Ardından bitmeyen mutlu gerçekler Bir sabah gelecek kardan aydınlık. Vurulup ömrünün ilkbaharında Kanından çiçekler açar yarında Cümle şehitlerin omuzlarında Bir sabah gelecek kardan aydınlık. Işıklar dal-budak, her kolu İslâm Gönüller, yürekler dopdolu İslâm Tek ölçüsü İslâm, tek yolu İslâm Bir sabah gelecek kardan aydınlık. İzmir’in sağından, Van’ın solundan Erzurum, Edirne, Hatay yolundan Kapı kapı tekmil Anadolu’mdan Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
Okuyun...
Bu dönemde İttihadçılar'la,muhalifleri arasında aşırı siyasileşme yaşandı. Bir taraftan da grupların kendi içlerinde hizipleşmeler oldu. Orduya, memuriyete, mekteplere siyaset girdi. Devletin ve milletin çıkarları yerine partilerin çıkarlari öne çıktı. Bu dönemde söylenildiği iddia edilen "Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin" sloganı siyasileşmenin nerelere vardığını gösterir. Siyasetin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için hukuk ve devlet gelenekleri bir tarafa bırakıldı. Yapılması düşünülenler kanunlarla çakışınca Enver Paşa'nın söylediği "Kanun yokmuş! Yap kanun, var kanun!" sözü bu dönemdeki anlayışı gösterir. II.Abdülhamid'in özgürlüklere engel olduğu, istibdatla devleti yönettiği eleştirisiyle iktidara gelenler, zamanla daha sert bir yönetim tarzı uyguladılar. Eleştirilere kulak kapatılıp, muhalifler ezildi. Devlet işlerinde makul ortadan kayboldu, aymazlık arttı.
Sayfa 339Kitabı okudu
İLBER ORTAYLI ÖNERİYOR: GÖRÜLMESİ GEREKEN 20 ESER
Ortaylı, Türkiye'de evvela bu 20 eserin görülmesini öneriyor. Bunlar onun gözünde uğruna seyahat edilecek eserler. 1. Ayasofya (İstanbul; Bizans İmparatorluğu, 6'ncı yüzyıl, Miletoslu [Milet] İsidoros ile Trallesli [Aydın] Anthemios) 2. Süleymaniye Camii (İstanbul; Osmanlı İmparatorluğu, 16'ncı yüzyıl, Mimar Sinan) 3. Selimiye Camii (Edirne;
Sayfa 263Kitabı okudu
Balkan Harbi sırasında Enver Bey'in ismi bir kez daha öne çıktı. Hükümeti, Edirne'yi vermekle suçlayan Ittihadçılar, 23 Ocak 1913'te Enver Bey'in başkanlığında Bâbiâli'yi basarak hükümeti devirdiler. Ancak yeni hükümetin kurulması Edirne'nin düşman eline geçmesine engel olamadı. İkinci Balkan Savaşı'nda Edirne'nin geri alınması sırasında Enver Bey'in önemli bir rol oynaması halk arasında şöhretini daha da artırdı ve "Edirne'nin ikinci fatihi" diye övüldü.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.