Aldığım en mantıklı soru :)
+felsefeyi sana sevdiren ne oldu? -bir zamanlar ama ne zamandı bilmiyorum sanırım ergenliğimdeki zamanlardı. O zamanlar genelde kızlar sevgili peşinde koşarken ben masa başında oturmuş merak ettiğim soruları araştırma yolundaydım. Sonra birden kendime sorular sorduğumu ve bunlara cevap bulamadığımı fark ettim. O soruların da felsefeye dair olduğunu öğrenmiştim. Bazılarının cevabını bulurken aksine derine indiğimi derine inerken de aslında ne kadar çok sevdiğimi anlamıştım. Felsefe sevgim kendime sorduğum sorular sayesinde oldu. :)
Bir gece sırtımı dayadığım duvarı yumruklarımla kırdım baksana bana gözlerime daha derine görebildiğin kadarıma tamamen tanrının kontrolünden çıktım aslında şımarık bir çocuğum insanların sözünü dinler gibi yapıp dinlemem üzerimde iktidar sahibi olamayacaklarını göstermiş olmam yeterli bir çoğuna zaten düşmüş bir insanı bir daha düşüremezler beni de böyle düşünmüş tanrı beni de varlıklara karşı ayakta direk gibi durmam için yaratmış fakat bu aralar kendimi öldürüyorum fakat bu aralar rüzgar ürkütüyor beni fakat bu aralar çok üşüyorum tanrım duy duyuyor musun çığlıklarımı.
Onur Sevindik
Onur Sevindik
Reklam
Tepenize çığ düştüğünde; bütün o karın altında yatarken, neresi aşağı, neresi yukarı, anlayamaz oluyormuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor; ama yanlış yönü seçip, kendinizi daha da derine, kendi mezarınıza gömüyormuşsunuz. İşte kendimi aynen böyle hissediyordum, yönünü şaşırmış, arafta kalmış, pusulamdan olmuştum. Dahası, sözcüklere dökemeyeceğim kadar derin bir bunalımdaydım...
Gün Doğuyor
Dili çözülüyor gecelerin.. Gölgeler kaçışıyor derine Alıp sihrini bilmecelerin: Gün doğuyor şehrin üzerine. Korkarak saklanıyor bacalar, Gün doğuyor şehrin üzerine; Dalıyorlar günün gözlerine Gözleri uykulu atmacalar. Sallayarak dallarını kavak Yükseliyor her günkü yerine, Gün doğuyor şehrin üzerine Mavi bir ışıkla ağararak. Gün doğuyor şehrin üzerine, Renk renk hacimle doluyor her yer. Bakıyor dağınık yüzlü evler Hala yanan sokak fenerine. Toprak kımıldıyor yavaş yavaş, Gün doğuyor şehrin üzerine, Bembeyaz gece çiçeklerine Sabahla düşüyor bir damla yaş. Ve bir deniz hücumu halinde Gün doğuyor şehrin üzerine.
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
Bir yerde okumuştum, Mösyö Boustouler, tepenize çığ düştüğünde, bütün o karın altında yatarken neresi aşağısı neresi yukarı anlayamaz oluyormuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor ama yanlış yönü seçip kendinizi daha da derine, kendi mezarınıza gömüyormuşsunuz. İşte kendimi aynen böyle hissediyordum, yönünü şaşırmış, arafta kalmış, pusulamdan olmuştum. Ve Dağlar Yankılandı
E.
Yaşayalım özgürce, sevgiyle.. Tam da şu an yaşayalım. Yarının gerçekten hiç gelmeyeceğini hissettiren ama ruhumuzdaki huzurun naif ve cenneti çağrıştıran cılız kokusuyla sonsuz olan bu anda yaşayalım. Yaşayalım el ele ve bakınca gökyüzüne, takılsın birer berrak bulutun kuyruğuna içimizdeki kederler, salalım en şen gülüşlerimizi renkli uçurtmalarla rüzgarın peşinden mavilerce en güzel beldelere. Dağılsın gözlerimizin önüne dolan kara bulutlar, en yüksek şelaleler gibi çağlayalım birlikte, her dem en derine. 💙
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.