HÜSEYİN NİHAL ATSIZ HAYATI
12 Ocak 1905 - 11 Aralık 1975
Hüseyin Nihal Atsız Bey'in babası, Gümüşhane ilinin Dorul ilçesinin Midi köyünden 'Çiftçioğulları' ailesine mensup (Deniz Makina Önyüzbaşısı) Hüseyin Ağa´nın oğlu (Deniz Güverte Binbaşı) Mehmet Nail Bey olup; annesi ise, Trabzon'un kadıoğulları ailesinden (Deniz Yarbayı) Osman Fevzi Bey´in
TOPRAK SEVGİSİ
Bilen yok bağrımı dağlayan nedir,
Beni bu toprağa bağlayan nedir!..
Nasıl bir sevgiyle bağlıyım ona,
Bilir bunu ancak bu toprak ana!..
Sevincim ondandır, kederim ondan,
Kemal Tahir bıyık altından zehir gibi gülüyordu:
"- Gördünüz mü arkadaşlar gazeteleri?.. Gayri gözümüz aydın; gayri Türkeş albayımızın sayesinde canımızı gölgeye attık. Bundan böyle şaşırma yok artık! Albayımızın yeni kuracağı dernekten Demokrasi ilkelerini öylesine ezbere alacağız ki, yeniyetme medrese uleması kaç para!.. "Adalet" dediler mi, "dürüstlük" dediler mi, "demokrasi" dediler mi ağzımızdan ballar, şerbetler akacak!.. Türkeş albayımız bizi adam etmeğe karar vermiş canım!..
Bir kaç gündür gazeteler ve radyolar, Türkeş'in denetimindeki Başbakanlık Dairesi, adalet, dürüstlük ve demokrasi ilkelerini ayakta tutmak, özgür düşünce ve bilimin ışığı altında Türk halkının manevi ve ruhi dünyasını sağlam temellere oturtmak amacıyla bir plan hazırlanmasını, Milli Eğitim, Maliye ve İçişleri Bakanlıklarına görev verdiğini duyuruyorlardı. Bu plan gereğince bir dernek kurulacak... Devlet tarafından finanse edilecek bu dernek, Edirne'den Kars'a bütün ülkede şubeler açacak ve burada aydını, genci, yaşlısı, kadını, erkeğiyle bütün vatandaşları eğitecek. Bu eğitim sona erdikten sonra seçimler yapılıp yeni parlamento kurulacakmış... Kemal, bu habere deyinmek istiyordu.
Sayfa 14 - Emre Yayınları, 1995, 2. Baskı, Kemal Tahir'in Olaylara Bakışı, 28 Haziran 1960Kitabı okudu
Millet parasından verdirme parsa;
Edirne'den Van'a,Muğla'dan Kars'a
Nerede sahte bir kahraman varsa
Bir resmine bir de şanına tükür.
Abdurrahim Karakoç
Umuyordum yabancıları görmeyi burada
Ve karşılaştım ne yazık ki yakın akrabalarımla;
Şöyle yazılıdır eski bir kitapta:
Yeğenler çıkar hep karşına, ta Harz'dan Hellas'a!