“Edirne’nin köprülerini görmüş mü de bu yalak ağızlıların kızanları, derler Sabahat’a Edirne Çingenesi... Benim akılsız gelinim de, keser onun altın saçlarını. Bak! Ben çıkarmış mıyım ak örtümü kafamdan? Bağırırlar bana sokak uçlarına kadar, ‘Gâvur nine! Gâvur nine!’ diye. Belli ki bunlar gâvuru sanırlar bir başka fenalık. Cahil olmasın kimse, bilmez o zaman başkaları da insandır. Kesme Naciye saçlarını bu masumun.
Sayfa 116