...Astroloji, rüyalar, kehanetler ve benzeri türden bütün boş inanlarda durum böyledir. Bu tür boş şeylerden hoşlanan insanlar onların doğru çıktığı olayları unutmazlar; ancak, doğru çıkmadıklarında, ki bu daha sık olur, onları göz ardı eder geçiştirirler. Francis Bacon-1620/ Galileo'nun Buyruğu
Her yazın parçası, hatta her insan çalışması, belirli ve simgesel sınırları içinde, birazda otobiyografiktir. Bu, bir tarihtir.
Reklam
Her şeyi bilme şeklindeki bu kendini beğenmiş küstahlığın temrli hiçbir zaman hiçbir şeyi anlamamış olmaktan başka bir şey değildir.
549 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bilimsel yazıların derlendiği bu eser teknik ayrıntıların yer almadığı herkesin anlayabileceği dil ile yazılmış yazılardan oluşan bir derleme niteliğindedir. Farklı disiplinlerden makalelere yer verilmesinde karışın eski tarihli makaleler disiplinler arası bakış açısının hakim olduğu doğa filozoflarının yazılarından oluşmaktadır. Biliminin kümülatif doğasının tarihsel süreç içerisinin de evrilişinin açıkça gözlendiği bu eserde ilginç pek çok bilimsel olguya yer verilmiştir. Yazar derlediği makaleleri belirli bir mantık silsilesi içerisinde tasnif etmiştir. Akıcılık bakımından üst düzey olmasa da kazandırdığı bakış açısı dikkate alındığında ilgilenenlerin okumasını tavsiye ederim.
Galileo'nun Buyruğu
Galileo'nun BuyruğuEdmund Blair Bolles · Tübitak Yayınları · 2011115 okunma
İnsan anlığı bir fikri bir kere benimseyince, artık başka şeyleri onu destekleyecek ve ona uyacak şekilde seçer. Karşı yönde daha çok sayıda ve ağırlıklı örnekler olsa da onları ya küçümser, ya görmezden gelir ya da bir şekilde ayırarak bir yana koyar ve reddeder; amaç, böylece, bu büyük ve sakıncalı peşin yargının sayesinde daha önce vardığı sonuçların itibarını koruyabilmektir... Francis Bacon-1620/ Galileo'nun Buyruğu
Rachel Carson- Dinmeyen Kar Yağışı (1983)
"Tortular, dünyanın görmüş olduğu en muazzam "kar yağışlarının" maddeleridir." "Her nehir, her zaman, denize ulaşmayı başaran çamur yükü dışında, tortuları oluşturan başka maddeler de taşır. Yukarı atmosferde belki de dünyanın yarısını dolaşan volkanik tozların yolculuğu, en sonunda okyanusta biter, akıntılarla
Sayfa 493 - TUBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Reklam
Galilei- Evrenin Merkezi Nerede? (1632)
Bu makale, Dünya'nın güneş çevresinde dönüp dönmediği konusundaki bir diyalogdan alınmıştır. "Evrenin merkezinin dünya olduğunu asla kanıtlayamazsınız. Eğer evrene bir merkez aranıyorsa oraya Güneş'in oturtulması daha yerinde olur" "Mantık, genelde anlaşıldığı gibi, felsefe yapmanın bir aracıdır. Nasıl ki bir org yapıcısı, org yapmakta üstüne kimse olmadığı halde, onu çalmasını bilmeyebilir; bunun gibi, bir kimse büyük bir mantıkçı olduğu halde, yine de, mantığı kullanmakta usta olmayabilir. Aynı şekilde, bütün şiir sanatını teorik olarak anlayan, ama bir dörtlük bile yazamayan; da Vinci'nin uyguladığı bütün kuralları bilen, ama bir iskemle bile boyayamayan çok insan vardır. Org çalma orgu yapanlar tarafından değil, onun nasıl çalınacağını bilenlerce öğretilir; şiir şairleri sürekli okumakla öğrenilir; resim sanatı sürekli resim ve desen çizerek elde edilir; ispatlama sanatı da ispatlamalarla dolu kitapları okuyarak öğrenilir ve bunlar mantık değil, tümüyle matematiksel çalışmalardır."
Sayfa 185 - TUBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Sausurre- "Buzul Hareketleri, Alplerde Geziler'den (1796)
İsviçreli fizikçi Sausurre'ün jeoloji kelimesinin mucidi olduğu sanılmaktadır. Sausurre'den önce bilim, buzullar, onların hareketleri, beraberinde taşıdıkları döküntüler veya oluşturdukları tepecikler hakkında bir şey bilmiyordu. "Her buzulun altında, buzul ile buzulun üstünde durduğu taban arasından kışın bile geçen su akıntıları vardır." "Bütün büyük buzullar, alçak bölümlerinde ve kenarları boyunca, arkalarında yükselen dağlardan kayan kum ve taş yığınları taşırlar." "Chamonix köylüleri bu döküntü yığınlarına buzulun moren'i diyorlar." "Yığılarak bu setleri oluşturan taşlar genellikle yuvarlaktır. Çünkü köşeleri ya dağların tepelerinden yuvarlanırken aşınmıştır ya da buz onları tutmuş, tabanına ve kenarlarına karşı sürterek köşelerini kırmıştır."
Sayfa 145 - TUBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Heredotos: "Mısır'ın Yaradılışı" (MÖ 444)
Nil nehrinin sürüklediği toprak konusundaki açıklamaları, kişisel gözlemlerinin, bu gözlemlere yol açan doğal süreçler hakkındaki merakının, bu süreçlerin genelde doğal dünya için taşıdığı anlam üzerinde kafa yormasının ürünüdür. Vardığı sonuç, Mısır'ın, vaktiyle Kızıldeniz'in olduğu gibi, bir havza olduğu sonucu yanlıştır. Her ne kadar Nil bir zamanlar Kuzeye, Akdeniz'e değil de doğuya, Kızıldeniz'e akıyor idiyse de, artık yerbilimciler onun çok eski bir nehir olduğu kanısındadırlar. Ancak, bu hataya rağmen anlayışa katkısı büyüktür. "Benim gözlemlerim de, rahiplerin söyledikleri gibi, Mısır'ın, büyük bölümünün Nil'in sürüklediği topraklarla oluştuğunu destekliyor." "Mısır'dan çok uzak olmayan Arabistan'da, çok uzun ve dar bir körfez(Kızıldeniz) vardır. En dar yeri yarım günlük bir yolculuk mesafesinde; ancak boyu en uç noktasından açık denize kadar, kürekli bir tekne ile kırk günlük yolculuk uzunluğundadır." "...Bu insanlar ürünlerini, diğer Mısırlılar da dahil dünyadaki bütün insanlardan daha az çalışmayla elde etmektedirler. Saban ve çapa kullanmalarına ya da toprağı işlemek için başka olağan yöntemleri uygulamalarına gerek yoktur. Onlar sadece nehrin kendiliğinden tarlalarını basmasını beklerler; sular çekildikten sonra her çiftçi toprağını eker; tohumları bastırmak için domuzlarını salar; sonra da hasatı bekler...."
Sayfa 141 - TUBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Leonardo Da Vinci: Dağlardaki Deniz Kabukları (1480-1515)
Bir keresinde, Milano'da çalışırken, köylüler ona Parma ve Piacenza dağlarında buldukları bir torba deniz canlısı kabuğu ve mercan getirdiler. Leonarda onların anlamı üzerinde 25 yıl boyunca kafa yordu. Leonardo deniz kabuklarının o dağlara nasıl geldiklerini öğrenmek istedi. Bir yanıt da buldu: O bölge bir zamanlar deniz kenarındaydı. "Eğer çok büyük kabuklu istiridyeleri bir arada buluyorsak, pek çoğunun kabukları ayrılmamış durumda ise, bu, onların oralara deniz tarafından taşındığını, Cebelitarık Boğazının yeni açıldığı sıralarda hala canlı olduklarını gösterir." Leonardo gözlemlerini kanıta dönüştürme olanağı bulamadı. Onun not defterleri gösteriyor ki, bilimsel düşgücü her çağda ortaya çıkabilen bir insan özelliğidir; ancak benzer düşüncedeki kişilerin örgütlenmiş işbirliği olmadan bilim ilerleme gösteremez.
Sayfa 119 - TUBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Reklam
"Her şeyi bilme şeklindeki bu kendini beğenmiş küstahlığın temeli hiçbir zaman hiçbir şeyi anlamamış olmaktan başka bir şey değildir. Bir kerecik de olsa, tek bir şeyi tam olarak anlama deneyimi olan ve bilginin nasıl elde edildiğini gerçekten duyumsamış olan bir kimse, kendisinin hiç anlamadığı, sonsuz sayıda başka hakikatlerin de var olduğunu fark eder." GALİLEO En Büyük İki Dünya Sistemi
Tanrı
Bir Tapınakta asılı olan ve bir deniz kazasından kurtulan insanları tanrıya şükrederken gösteren bir resmi adama gösterip ona artık Tanrının gücünü kabul edip etmediğini sorarlar. O da, “Evet ama dua ettikten sonra boğulanların resmi nerede? ” diye sorar
Isaac Asimov (1920 -1992) , 500 ’den çok kitabıyla, çağın en verimli yazarlarından biridir. Eserleri arasında popüler bilim kurgu romanları, Shakespeare üzerine çalışmalar, derlemeleri, ama en çok da bilim öyküleri vardır. Asimov 'u n aynı anda üç ayrı proje üstünde çalıştığı, her biri için ayrı yazı makineleri kullandığı, bir makineden öbürüne tekerlekli koltukla gittiği söylenir. Yazıları için gerek en bilgileri öğrenmeye nasıl vakit bulduğu hiçbir zaman açıklanmamıştır; ancak enerjisinin kaynağı yeterince açıktır: Boş inana karşı aklın gücüne dayanan bilim tutkusu. Bilimin başarısı, ona göre, iyiler için de bir başarıdır.
Her şeyi bilme şeklindeki bu kendini beğenmiş küstahlığın temeli hiçbir zaman hiçbir şeyi anlamamış olmaktan başka bir şey değildir. Bir kerecik de olsa, tek bir şeyi tam olarak anlama deneyimi olan ve bilginin nasıl elde edildiğini gerçekten duyumsamış olan bir kimse, kendisinin hiç anlamadığı, sonsuz sayıda başka hakikatlerin de var olduğunu fark eder .
Resim