Bir yerleşikler vardır bu dünyada. Bir göçmenler. Bir de sürgünler. Öyle der Edward Said.
Yerleşikler, kendi doğrularına merbut, dogmalarına hayran insanlar, yani kendinden eminler kulübünün mağrur üyeleri.
Göçmenler ise, zaman içinde değişmiş ama kolay kolay bir daha değişmeyecek olanlar, yani geçmişiyle bugün arasında net çizgi çizenler, değişimi durduranlar.
Sürgünler ise, ha bire hareket halinde olan, bir yere, bir kimliğe bir aidiyete yerleşme özürlüler, mütereddit ruhlar.
Nereye giderlerse gitsinler bir türlü varamayanlar...
Entelektüellerin ne yüksek mevkilerde eş
dostları, ne de resmi makamlarda itibarları
olur. İnsan yalnız kalır, doğru; ama her
zaman sürüye uyup mevcut durumu hoş
göstermekten iyidir yalnızlık.