Fakir Baykurt bu romanı ile;
1970 TRT Sanat Ödülleri (Tırpan),
1971 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü (Tırpan), 1980 Avni Dilligil Tiyatro Ödülünü (Tırpan)
olmak üzere üç tane ödül almıştır. Komik olan ise, Fakir Baykurt bu romanını ilköğretim müfettişliği görevinden
Birazdan bir kadın gelip karşımdaki sandalyeye oturacak ve ben ona aşık olacağım. Daha önce hiç görmediğim, adını bile bilmediğim bir kadına hem de. Kadını tanımıyorum ama kendimi tanıyorum çünkü. Hayatım boyunca hep böyle oldu. Okulda, mahallede ve meslek hayatımda tanıdığım her kadına aşık oldum ben. Hep sevdim, sevildiğimi hiç bilmiyorum.
Yazarın hayatından bahseden incelemeler baya varmış, biz de öyle başlayalım bakalım.
Anthony Burgers yaşamının bir yılını tümör olduğunu zannederek geçiriyor. Bu sırada para kazanmak için birşeyler yazıyor. Sonrasında ise böyle bir hastalığının olmadığını öğrenir. Burgess artık ünlü bir yazar olmuştur.
“Eee, ne olacak şimdi ha?”
Diye başlıyor
"Eee ,ne olacak şimdi ha !"
Ne olacak antikahraman olduğundan habersiz,mütevazılığından habire dem vuran 15 yaşındaki kötü çocuk Alex İd'inin kölesi olarak yaşayıp ,kendini efendi zannederken ,dayatmalar yoluyla Pavlov 'un köpeğine dönüşecek.Olan ,olacak olan o .Modern Çağın hem celladı hem kurbanı, kötülükte otorite olmak isterken en büyük otoritenin çarkları arasında eziliyor.Yükte hafif ,içerikte ağır bir roman . "Çünkü büyük kötülükler yapanlar sadece caniler değildir .Soykırımlar, katliamlar, insanların canına, malına, özgürlüğüne onuruna kasteden bütün kötülükler düşüncesini ve vicdanını susturmuş sıradan insanlar tarafından yapılır." Kitabı okumayı göze almışlara keyifli okumalar.
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,3bin okunma
E-book olarak okumak İsterseniz.
drive.google.com/file/d/1upa9t7o...
Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
Nilgün Marmara
Okuduğum ilk Slavia Plath kitabı. Yani gidip hususî olarak Plath okumam. Kardeşimindi aldım. Gizdökümcü şiir kalemine daha önceden de vakıf olduğum için ve dahası bu şairleri taaa eskilerden
Eee ne olacak şimdi ha? diye kitabın içinde sık sık soran Alexe cevap olarak:
Hikayeni okuyup bitirmem üzerine inceleme ve yorumlarımı elimden geldiği, dilimin döndüğü ve kelimelerimin yettiği kadarıyla yazıya dökeceğim sevgili kardeşim. Belki bu şekilde tüm okurlarını kardeşi olarak görerek, ‘‘ey kardeşlerim’’ diye hitap eden Alex’e yeni
Türkiye Birincisi
Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık
olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu
gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak
lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
GÖRÜCÜ
İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum.
--Anne! Ben geldim!
Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu.
--Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben.
Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
"Eee, ne olacak şimdi ha?"
Kitap bu soruyla başladı ve ne olmadı ki!
Alex neler yapmadı sonrasında kendisinde neler yapılmadı?
Kitabı okumaya başladığınız ilk dakikadan itibaren kendinizi müthiş bir argo şöleninde buluveriyosunuz ey kardeşlerim ve biricik kankalarım!
Alex'ten rol çaldığıma bakmayın, içimdeki sokak jargonunu