Garibin anası pencerelerden Yanık türkülerle yollara bakar İncecik yüzünde her akşam üstü Çizgi çizgi nokta nokta bir efkar. Fakirin anası her sabah sessiz Ağlar çocuğunun aç çıplak durduğuna Elleri koynunda kalır çaresiz
Bulutlar kapladı yine gökleri... Çileye, arzunun manası başka Neden bilmem, efkar bastı her yere... Dönüp, yeniden mi başlasam aşka?..
Reklam
Rakı içilir mi hiç çiçeksiz çiçeksiz ölürüm dükkanları hem kim olsa ölür ispatinin ebesi zulmü ilan edilmiş sokağa çıkar yalnızlığının ut sesi bir fonograf tanzimat fermanında unutulmuş hacivat gelip kahkahalar tarafından iğne ister Yalnız belki çocuklar için atlı gülen tramvayı ölümün cumhuriyete enflasyonu sekiz memeli bir zenne o çirkinim tasviri efkar bir zindan vakitlere açıktır kepengi aşkı memnu ölü teyzesine yazlığa giden kim çocuk pire kasketini deve kimler giyer acaba zehir dükkanları çiçek çiçekçi pera'da Benim ut teyzem de öldü galiba hacivat şimdi şu rakıdan ne diye vergi alırlar sanki.
120 syf.
8/10 puan verdi
Arkadaş insan bu şiirleri okudukça efkar basar mı işte bu kitap böyle birşey. Ben okudukça efkarlandım. Bazen gözlerim doldu. Şiirden zarar gelmez korkmayın okuyun.
Üstü Kalsın
Üstü KalsınCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 202112,2bin okunma
Efkar, moda olmayacak kadar hakiki bir duygudur.
''Eller'' ne kadar da önemliydi hayatımızda Bir ebenin ellerine doğardı insanoğlu Sonra annesinin şefkatli ellerine teslim edilirdi Ellerini yere koyar emeklerdi sonra Yürümeye başlar anne babasının elinden tutardı. Büyür serpilirdi Yüreğine bir yar düşerdi Tutardı onun elinden Elele geçerdi günler Hayat bu ya ayrılıkta aşka dair Elini tuttuğunuz o sevgili gün gelir ellerin olurdu Bomboş kalırdı ellerimiz Ve '' Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim'' şarkısıyla efkar dağıtırdık. Gün olur elimiz ekmek tutardı Çalışır çabalar kazanırdık Bazen de kaybeder ele muhtaç olurduk, Zaman böyle gelip geçerdi Elimiz ayağımız tutmaz olurdu Elden ayaktan düşerdik Ve ölüm elini uzatırdı bize Bir çift el yıkardı bizi Ve ellerin üzerinde taşınırdı tabutumuz Ve o eller toprağa gömerdi bizi Eller ne kadar da önemliydi hayatımızda .. Bir çift ele doğar, bir çift elle gömülürdük... Uğur Akbaş
Reklam
BİR AKŞAMLIK Sevgilim kimsesizliğiyle övünmesin ellerim efkar dağıtalım bu akşam kabuklu meyvalar al içkimize arkadaş olsunlar şu cırlak satıcıdan içimde titreşen suları alıp sakla ağaçların ve gökyüzünün hamağında labirentleri boş kalsın biraz ülkemin Ankara kalesinden seyrederken kenar mahalleleri kibrit kutusu evlerde konuk olup radyasyonlu Karadeniz çayları içmeliyim gecekondu sakinleri bu akşamlık affetsinler bizi Güney Afrika madenlerinde kurşuna dizilen işçilerin Filistin'de katledilen dostların hoşgörüsüne sığınalım bu akşam.
http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=4247
"Efkâr ettiğimiz şey memleketin halidir. Sanmam hemşerim sanmam bundan acısı olsun" -CAHİT SITKI TARANCI
"Efkâr ettiğimiz şey memleketin halidir. Sanmam hemşerim sanmam bundan acısı olsun"
‘’Türk kadınlarının nezaket ve ciddiyet-i mefkureleri şefkat ve uluvv-i cenab ile memzuc fedakarlıkları bu gibi ictimai vesilelerle tezahür ettikçe bütün cihan nazarında, hususiyle Avrupa’nın bize muhalif olan efkar-ı umumiyesi müvacehesinde müstakbelin asri bir Türkiye’sine vücut verecek kabiliyet-i milliyemizi isbat edeceğinden menafi-i milliye ve vataniyede hanımefendilerin de müşareket-i fikriye ve ruhiyesi memleket namına iftihardır. (…) Bundan dolayıdır ki Sivas hanımlarının gösterdiği şu fedakarlığı bütün Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri merkezlerine ta’mim ederek bütün Türk hanımlarının da aynı eser-i hamiyetti ibraza davet olunmasını muvafık bulduk. Bilumum Anadolu hanımları tarafından derhal kabul edileceğine emin olduğumuz bu teşebbüsün birinciliği şerefini ihraz buyurmuş olmalarından dolayı Sivas hanımlarını cidden sezavır-ı tebriktir.’’ (Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’nin 12 Aralık 1919 tarihli yazısına verdiği 13 Aralık 1919 tarihli cevap)
Reklam
Bugün aklıma mobil ile mobilyanın bağlantılı olup olmadığına dair bir şüphe geldi. Mobil dilimize Fransızca'dan geçme, Latince 'moubilis' hareket etme/ettirme anlamına gelen bir sözcük. Mobilya ise dilimize İtalyanca'dan geçme Latince 'moubilis'in çoğulu 'mobilia' ve menkul(taşınabilir) şeyler anlamına gelen bir sözcük. Latince Arapça gibi bükümlü dil olduğundan kelimelerin çoğul halleri düzensiz bir şekilde türer. Mesela Arapça 'tacir'in çoğulu tüccar, 'fikir'in çoğulu efkar, 'şey'in çoğulu eşya gibi. Efendi Yunanca "afthéntis"den gelir. Arapça Seyyid benzer anlama gelir. Sufi Yunanca bilge anlamına gelen sophos kökünden, anahtar ise gene Yunanca 'aniktiri' kökünden gelir.Teyze Farsça küçük dayı anlamına gelen 'daize'den geliyor. Bira Latince içki anlamına gelen 'biber' kökünden geliyor. Biberon da aynı kökten gelmekte. Şarap Arapça içmek anlamına gelen #şrb kökünden gelme ve içecek anlamına geliyor. Meşrubat, işret de aynı kökten türeme. Pezevenk Ermenice'de 'poz': fahişe; 'avak': bey, sahip kelimelerinin birleşimlerinden meydana geliyor.
Bu efkar, daha çok; kendi kişiliksizliğimizle ilgili içsel bir kaygı, kıskançlıkla iç içe, aptalca bir kendini beğenmişliğin kışkırttığı bir aşağılık duygusu değil midir? Mutlu edemediğimiz insanların mutlu olduklarını görüyoruz ve buna dayanamıyoruz.
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048bin okunma
''Hani gayet neşelisindir, eğleniyorsundur ama bir anda çalan bir şarkının notaları ya da şarkıyı söyleyenin sesi kulağına geldiğinde, sanki çok dertliymişsin gibi efkar basar ya insanı.. Benim halimde böyleydi işte.''
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.