YouTube kitap kanalımda Kötü Çocuk kitabını yorumladım! : ytbe.one/q-_bzyWLIGI
Işıltılı hayatlar, bol bol ergenlik hormonu, mutasyonla üretilmiş domatesler ve en çok da kendisini dünyanın en bad boy’u zanneden ERRRKEKKKKler… İşte bunların hepsi Kötü Çocuk kitabı arkadaşlar.
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu
Okan Bayulgen, eskiden beri takip ettiğim bir adam.Çok okuyan biri olduğunu iyi biliyorum.Bakış açısını genel anlamda beğenmemekle birlikte Türkiye de geçmişte güzel programlara da aynı zamanda imza attı.Eğlence programlarını demiyorum tabiki.Uzman kişileri çıkarıp önemli olup da görünmeyen konularda insanları çıkarıp sunduğu programlar çok
NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Öncelikle bu inceleme diğer incelemelerime nispeten biraz daha uzun olacak, şimdiden okuyacak olanları uyarmakta fayda görüyorum. Zira kitap dolu doluydu ve birçok şey üzerinde düşünmemi sağladı. Bu yüzden biraz edebiyata dair görüşlerimi de içerisine katarak sohbet havasında bir şeyler yazmak istiyorum. Ancak sohbet ederek ve üzerine konuşularak
Avusturyalı yazar Stefan Zweig (1881-1942), Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu orijinal adıyla Brief einer Unbekannten adlı öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme almıştır.
Yazarın hayatına yer vermeyeceğim, doğrudan kitabımızın incelemesine geçelim.
Kitabın mektup türündedir. Bir yazarımız var ve ona bir mektup geliyor. Gelen mektup
Yağmurlu bir Ankara gecesi. Mayıs ayında olmamıza rağmen bu gri şehirde haftalardır yağmur yağıyor. Sanki evren bana ‘başla artık şu efsane kitaba’ diyor çünkü Dostoyevski okumak için her zaman kasvete ihtiyacım var. Aslında sabahtan hazırladım kendimi bu geceye. Çok heyecanlı bir gün geçirdim çünkü bu kitabı tam ik senedir elimde bekletiyorum,
İsmet Özel “Aradığı ne sevgili, ne efendi, ne sultan “ demiştir.
İsmet Özel’in derin izlerini taşıyan bir eser. Kezâ bunu
eserdeki “Zaten cinlere “cin” demeyi yeğlerim ve insanlar için “cin gibi” deyimini kullanmam çünkü bu cinlerin üzerinde baskı yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Onların iyi oldukları bir konuda “insan gibi” nitelemesini kullanıp
Hayat Güzeldir filmini izlemişsinizdir, Piyanist filmini ya da Schindler'in Listesi filmini, çok beğendiniz dimi? Evet harika filmler ben de çok beğendim, daha doğrusu duygulandım. Filmlerdeki dram fena, kurgu güzel. Ama bu filmler ne kadar başarılı da olsa, doğru da olsa (Yahudiler çok büyük bir kıyıma uğradı) bu filmlerdeki asıl amaç duyar
Hayvan Çiftliği
1.BÖLÜM(Kitap)
Kitabımız bir ütopyodan distopyaya evrilen hikaye, Stalin rejimine karşı bir taşlama olarak anlatılsa da çağının ve zamanın ötesinde bir anlatıma sahip...
Bu kitaba, bu zamanlarda sadece komünizm ve sosyalizm eleştirisi bakmak doğru olmaz.
Kitabımız sosyalist bir düzenin dış dünyanın etkileri ve baskılarıyla
YouTube kitap kanalımda Sabah Uykum kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/cZco9tl4rBs
"Sabah uykusu kadar sevebileceği biri lazım insana." (s. 3)
Binlerce kişi tarafından okunmuş ve 303 kişi tarafından 10 puan verilmiş bu kitabın içinde neler yazıyor hadi hep beraber bakalım... İncelemeyi okurken yanınızdan sabah
Nabi'nin Surnâmesi gibi eski büyük kalemlerin evlenme, düğün dernek, sünnet gibi önemli ve eğlenceli olayları anlatan, halkın katıldığı, masrafları bol, şölen, tören, eğlence ve gösterileri betimleyerek anlatan kitaplar geliyor. Zaten
Hayatım boyunca okuduğum en güzel sayılı kitaplardan birisi. Abartmıyorum gerçekten efsane bir kitap. Bir mesafe aşkı hikayesi... Bu cümleyi şu an okuduğunuzda size basit gelebilir fakat kitabı elinize aldığınızda bu yazdığım cümle sizin için bir çok anlam ifade edecek. Kitapta okuduğum her yer o kadar güzeldi ki her yerin altını çizmek istedim. Kesinlikle okumalısınız... :)
3391 KilometreBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201817,3bin okunma