Kitab-ı Dedem Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan
Türk edebiyatı tarihinin büyük âlimi Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün, derslerinde söylediği bir söz vardır: "Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut'u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar." Dede Korkut Kitabı'nın değerini ifade etmek için bundan daha güzel bir söz bulmak mümkün değildir. Gerçekten
240 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Mu: Türklerin Ana Yurdu Mu?
Mu, Pasifik Okyanusu'nda 50 bin yıl önce yer aldığına, 64 milyon kişinin yaşadığına ve bir felaket sonucu okyanusun dibine battığına inanılan bir kıta. Kitap, Mu kıtasının var olduğu iddiasını ortaya atan Churchward'ın araştırmalarını, Atatürk'ün Mu kıtasına olan ilgisini ve Meksika büyükelçisi Tahsin Mayatepek'in raporlarını
Atatürk ve Kayıp Kıta Mu
Atatürk ve Kayıp Kıta MuSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 20191,050 okunma
Reklam
301 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Lacra İmparatorluğunun Kralı Flarka, General Rhadam, Kraliyet Muhafızları Komutanı Marek ve Krallığının Lady'si Flavia'da dahil olmak üzere askerlerleriyle birlikte Kuşluk Ormanına ava çıkarlar. Ava çıktıktan kısa bir süre sonra Artel şehrinde konaklarlar. Şehrin valisi Pauly, Kral Flarka'ya karşı haddini fazlaca aşacaktır. Flarka
Sürgün Kral'ın Laneti
Sürgün Kral'ın LanetiFurkan Yılmazoğlu · Perseus Yayınevi · 202119 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
-Yüzüklerin Efendisi -
Kitabı okuyalı yıllar oldu ama hem filmini, hem de kitabını baştan sona yine bitirdim fantastik deyince akla gelen birkaç efsaneden biri. İncelemesini yapmak istedim. Orta Dünyada çok uzun zaman önce Karanlıklar Efendisi, Orta Dünyanın en güçlü yüzüklerini yapar; dokuz yüzük Ölümlü insanlar için, yedi yüzük Cücelerin krallarına, üç yüzük Elf
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük KardeşliğiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayıncılık · 202318,5bin okunma
308 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Reklam içeriyor olabilir..
“İmam efendi, o musalla taşı musalla taşı olalı böyle Er kişi görmedi!" Ne zaman Atsız'ın adını duysam bu cümle yankılanıyor içimde. Rabb'im taksiratını (ta-kusur) affeylesin. ** Roman okuma alışkanlığı olmayan ben ilmihal ve sözlük okumaları yaparken nefes almak için ablamın kitapları arasında bulduğum bu kitabı okumaya niyetlendim.
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,7bin okunma
Eşref Bey destanla hakikat arasında
Şüphesiz, Eşref’in tarihsel gerçeklik ile popüler muhayyilenin sınırları arasında flulaşan efsanevi bir figür hâline gelmiş olduğu söylenebilir. Bu durum, kısmen bu efsaneden ve kısmen de Eşref’in “Türklerin Lawrence’ı” olarak adlandırılmasına sebep olan bir başka efsanevi figürle doğrudan çarpışmasından kaynaklanmaktadır. Bu, sorunlu bir etikettir –Eşref, Çerkes kökenli bir Osmanlıydı ve söz konusu koşullar altında bir nevi ironi teşkil edecek şekilde T. E. Lawrence’ı kendisinin tarihsel rolünü oldukça aşmış efsanevi bir figür olarak görüyordu– fakat bu yafta bir kez üstüne vurulmuştu. Eşref’in etrafında serpilen efsane kısmen, üretken bir gazeteci ve amatör bir tarihçi olan ve Eşref’i kahramanca bir çerçevede sunup konumunu abartarak ünlüleştirmek eğiliminde olan Cemal Kutay’ın yazılarından kaynaklanıyordu. Fakat bu, akabinde olumsuz bir karşı tepki doğurdu. Mitik Eşref’in maskesini düşürme çabaları efsaneye son vermek ve Türk tarihinin neredeyse kutsal olan Kemalist versiyonunu muhafaza etmek isteyen Kemalist tarihçiler tarafından yürütüldü. Bu çabalardan en çok öne çıkanı, bir ortaokul öğretmeni ve amatör tarihçi olan Ahmed Efe’nin yazdığı kitap olmuştur. Kitabının “Efsaneden Gerçeğe” şeklindeki alt başlığı, romantize edilmiş Eşref’i gerçek boyutlarına indirmek amacını gütmektedir. Oldukça sorgulayıcı bir üslubu olan bu eser, tarihe çok yönlü ve eleştirel bir yaklaşım sergilemekten ziyade bir dizi düzeltmeye, yalanlamaya ve ithama dayanmaktadır. Türkiye’de efsanevi bir Eşref’e hasım olan ve hikâyesinin anlatılmasını istemeyenler hâlen daha mevcuttur.
Reklam
Türk Lawrence'ı tabiri
Endişemin ikinci ve asıl nedeni, Eşref’in oldukça tartışmalı bir şöhrete sahip olmasıydı. Şüphesiz, Eşref’in tarihsel gerçeklik ile popüler muhayyilenin sınırları arasında flulaşan efsanevi bir figür hâline gelmiş olduğu söylenebilir. Bu durum, kısmen bu efsaneden ve kısmen de Eşref’in “Türklerin Lawrence’ı” olarak adlandırılmasına sebep olan bir
296 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Efsaneden Tarihe
Biz, Müslümanlar olarak, düşmanımızı en iyi şekilde tanımalıyız elbette, onların bizi bütün zayıf noktalarımızla tanıdığı gibi. Bu, en sağlamından onların içine girmekle de olabilir , onların zulümlerine şahit olmakla da(ki medyanın yansıttığı şekilde binde birinden haberimiz oluyor) , bizzat zulümleri altında kalmakla da (ki ürettikleri zehirli
İsrail, Mitler ve Terör
İsrail, Mitler ve TerörRoger Garaudy · Türk Edebiyat Vakfı Yayınları · 2017251 okunma
Roma Tarihçiliği
Yunan tarihçiliğinin tersine Roma tarihçiliğinde belli bir ölçüde mitos vardır. Titus Livius bundan vazgeçmez; çünkü kaleme aldığı Roma’nın tarihi, zaten “ab urbe condita” yani “şehrin kuruluşundan itibaren” unvanıyla başlar ve efsanelerle iç içe gider. Bu çok enteresan bir şey, yani bir tarihî zaman vardır; bir efsanevî zaman; tarihi yazarken,