"Bütün korku herşeyin doğallığından, sıradanlığından meydana geliyor gibi, binlerce insanın başına gelen şeylerin bir benzerinin bir başkasının başına gelmesi..."
Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum
Iain Reid
Charlie Kaufman
'Köyden - Yük'
Anlatıcı kırlangıç, toplum içinde âdeta hapsolmuş bir ferttir. Kendi hayatını yönlendirmek, kişisel kaderini belirlemek elinde değildir; bu, varoluşunu gerçekleştirmesinin önündeki engeldir. Anlatıcı, kendinden genç bir kırlangıçla birlikte olduktan sonra, durumunu daha fazla sorgulamaz, onunla mutlu olur. Geleneklerin katılığına rağmen, “kurnaz” birileri, çıkarları doğrultusunda onların açıklarından yararlanır ve anlatıcı gibi uyum gösterenlerin sırtına bir “yük” olur. Anlatıcı, istemediği, gücü yetmediği hâlde bu yükü üstlenmek zorunda kalır. Bu, aynı zamanda, onun kişisel kaderidir. Toplum onun yalnız kalmasını yadırgayıp onu evlendirmiş olsa da kişisel kaderinin onu sürüklediği yalnızlığa engel olamamıştır. Bu yalnızlığın yükle, acıyla anlatılması, derecesinin yüksekliğini belirginleştirmiştir. Burada anlatıcının hareket serbestisi olmaması, gökyüzünün bir mekân olarak nasıl daraltıldığını etkili bir şekilde örnekler. Bu yükün olanca ağırlığına rağmen anlatıcı, sırtındaki yükle baş etme kararlılığını gösterir. Anlatıcı, bu yüke rağmen pes etmez ve varoluşunu gerçekleştirmek için çaba gösterir.
(Orhan Oğuz)
༄ 
Bodur Minareden Öte
༄ 
Yusuf Atılgan
༄ 
Bütün Öyküleri
'Köyden - Kümesin Ötesi'
Anlatıcı olarak tavuğun, kanatlara sahip ama uçma yeteneğinden mahrum bir kuşun seçilmesi, düşleri olan fakat bunları gerçekleştirme araçlarından uzak bir ferdin anlatımı için uygundur.
(Orhan Oğuz)
༄ Bodur Minareden Öte
༄ Yusuf Atılgan
༄ Bütün Öyküleri
Okur Takip Önerileri
“Saatçi A. Yayladan”
Tabelada saatçinin adı bir harfe sıkıştırılmıştır; o, yaşadığı dar hayatın içerisinde kuşatılmıştır, sınırlanmıştır. Adının yazılış tarzına uygun olarak saatçinin kişiliği silinmiştir. Adı bir noktayla kısaltılmış ya da sınırlanmıştır. Baş harfinin önündeki noktanın kendisini sınırlayan dar hayatındaki her şeye karşılık geldiği söylenebilir. Adının baş harfi olarak alfabenin ilk harfinin seçilmiş olması, anlatıcının düşleri ve istekleri bağlamında ilerleyememesine, ilkte kalmasına bağlanabileceği gibi, ilkel ve tabiatı özleyen yönünü koruduğu şeklinde de yorumlanabilir.
(Orhan Oğuz)
༄ Bodur Minareden Öte
(Kasabadan - Saatlerin Tıkırtısı)
༄ Yusuf Atılgan
༄ Bütün Öyküleri
İnsan kalbindeki uçurumları, o derinliklerdeki dehşet verici kötülük duygusunu ve nefretten gözü dönmüş bireyin ruhundaki karanlığı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren 
Bette Abla, 
Honore de Balzac ’ın son romanlarından biridir. Unutulmaz karakterleri açısından da bir başyapıt olan Bette Abla, romanın baş karakteri ve çocukluğunda hor görüldüğü için, insanlara gizli bir hınç duyan ve sinsice öç alan, evde kalmış bir kadındır. Barones Hulot'un iyi yürekli kuzeni olarak herkesin sevgilisi haline gelen Bette Abla, çevresinde sırdaş ve dert ortağı gibi görünse de melek yüzünün altında nefretle yanıp tutuşan kötü bir kadın saklanmaktadır. Akrabalarına bağımlı bir şekilde yaşamak zorunda olan Bette, yaşama ve insanlara olan hıncını çevresindeki hayatları mahvedecek entrikalar çevirerek dindirmeye çalıştıkça, daha da şeytanileşmektedir.
༄ 
Sezgin Kaymaz
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir