Bilincin ne dizgelerle, ne de bastırmayla basit bir ilişkisi yoktur. Gerçek şu ki, sadece ruhsal olarak bastırılmış olan bilince yabancı kalmıyor, aynı zamanda Ben’imize ege­men olan kıpırtıların bir kısmı, yani bastırılmış olanın en güçlü işlevsel karşıtı da yabancı kalıyor. Ruhsal yaşamın metapsikolojik gözlemine nüfuz etmek istediğimiz ölçüde “farkındalık” belirtisi­nin anlamından kendimizi kurtarıp özgürleşmek zorundayız.
Sayfa 75 - Telos yayınevi
Örneğin Afrika'da, ilkel insan insanın güçlerini yüceltmekten çok uzaktır. Kendisini yaradılışın hakimi olarak hayal edemez. Onun zoolojik sınıflandırması homo sapienlerle sona ermez, fillerle sona erer. Sonra aslan, sonra piton veya timsah, sonra insan ve daha aşağı varlıklar gelir. Asla doğayı yönetebileceğini düşünmez; doğaya egemen olmaya çalışan ve bütün çabalarını, kendisine doğanın gizli laboratuvarının anahtarını verecek olan, doğal nedenlerin keşfine yönelten uygar insandır. Bu yüzden, denetlenemez güçler fikrinden hiç hoşlanmaz ve onu reddeder. Bu güçlerin varlığı uygar insanın doğayı denetleme çabasının beyhudeliğini ispatlamaya yeterlidir.
Reklam
Gün geçmiyor ki, herhangi bir kitle örgütünce temsil edilmediği veya kişiselleştirilmediği için, bireysel kişiliğimizin ne kadar boş ve beyhude olduğu kafamıza kakılmasın. Diğer yanda ise, dünya sahnesinde caka satarak dolaşan ve sesleri ta uzaklardan duyulan önemli şahsiyetler, eleştirmeyen halkın gözünde bir kitle hareketi veya kamuoyu dalgası ile taşınmış ve bu nedenle ya alkışlanması, ya da lanet edilmesi gereken kişiler olarak yer almaktadırlar. Kitle zihniyeti burada egemen bir rol oynadığı için, bu insanların sundukları mesajın, kişisel sorumluluğunu üstlendikleri, kendi mesajları mı olduğu, yoksa sadece kolektif düşüncenin borazanlığını mı yaptıkları bir tartışma konusudur.
Söylemin aynı zamanda iktidarın hem aracı hem sonucu olabileceği, ayrıca karşıt bir strateji için engel, tökez, direnme noktası ve çıkış da oluşturabileceği karmaşık ve istikrarsız bir bütünü kabul etmek gerekir. Söylem iktidarı harekete geçirir ve üretir; onu güçlendirir ama aynı zamanda da yıpratır, zayıflatır ve onun silinmesini sağlar. Aynı
... devlet istilanın bir ürünüdür ve kazanan grubun yenilene egemen olmasından kaynaklanır, ama salt silah gücüne dayalı bir devlet de uzun ömürlü olamaz. Çünkü insan doğası gereği zora ve baskıya karşı inatla direnme eğilimindedir.
Reklam
Biz zaten elalemin toprağını işgal etmişiz, kılıç zoruyla oralara egemen olmuşuz, şimdi kaybettik diyoruz ama zaten hak sahibi de­ğiliz ki. Ne dilimiz aynı, ne dinimiz.
Sayfa 300 - İnkılâp - Pdf
Ben nereye gittimse bütün zulumlardı Bütün açlıklardı kavgalardı gördüğüm Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu Namussuz bir çağ bu biliyorsun...
Günümüz hükümetleri, partileri ve ideolojileri, cenneti yeryüzünde kurmak iddiasındalar cehennemsiz bir cenneti içinde yaşadiğımız düzenden, cehennemi ve ölümü anımsatan her şey kaldırıldı. Onlardan çok seyrek söz ediyoruz. Mezarlıklar köy meydanına ya da şehir merkezine yakın olacak yerde, gitgide daha sapa yerlere kuruluyor. Dinin egemen olduğu
Davranışın içsel düzenleyicisi olarak vicdanın gelişimi, cezalandırılma korkusundan ziyade kişinin yakınlarının sevgi ve saygısını koruma arzusuna bağlıdır. Yani ebeveynleri tarafından sevilen çocuk, ailesinin ahlaki standartlarını benimseyecek ve onların kendisinden beklediğini yapmayı öğrenecektir çünkü ebeveynlerinden sevgi görmeyi sürdürmek ister, o sevginin azalmasından korkar. Karşılıklı sevginin egemen olduğu ailelerde çocuğun özsaygısı, aileden gördüğü sevginin sürekliliğine bağlıdır. Cezalandırmanın, özellikle de fiziksel cezalandırmanın artan bir öfke ve düşmanlık yaratma etkisi vardır; şiddetli cezalandırma misilleme görme korkusuyla, çocuğun aleni düşmanlığını bastırmasına neden olsa bile, gördüğü sevginin azalacağı korkusuyla vicdanın oluşmasında etkili değildir.
Reklam
Kanımca atılgan olmak sakıngan olmaktan daha iyidir çünkü talih dişidir; ve ona egemen olmak için sert davranmak ve dövmek gerekir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Dünyayı robotlar ele geçirirse, hâlimiz nice olur?" diye endişe­lenen bilimkurgucular zahmet edip dünyaya ve hayata bir kez daha dikkatlice baksınlar! O takdirde, duygu ve düşünceden mahrum robotların ve makinelerin egemen olduğu bir dünyanın ne hâle gelebileceğini görmekte sanırım hiç zorlanmayacaklardır. En nihayet insanı özler hâle geldik; zira adalet, merhamet ve şefkati özler hâle geldik.Neredesin ey Hz. İnsan?
Histerik ruh halinin en dikkat çekici özelliği, ona bilinçsiz düşünümlerin egemen olmasıdır
Sayfa 24 - Telos yayınevi
Nevrotik Kısırdöngü
Kusurlu ana-baba tutumları sonucu bazı insanlar yetişkin yaşam için gerekli davranışları yeterince öğrenemezler. Engellenmiş olmanın yarattığı düşmanlığı denetleme güçlüğü, kişinin diğer insanlar karşısında korku ve değersizlik duyguları yaşamasına neden olur. Bu duygulardan kurtulabilmek için geliştirilen başarısız yöntemler, kişinin kendisini yalnız ve çaresiz hissetmesine, diğer insanlarla ilişkilerinde sevgi yerine güvenlik sağlamaya yönelik amaçların egemen olmasına neden olur ve yetersizlik duygularına sürekli bir kaygı eşlik eder. Ancak asıl önemli olan, bu duygu ve davranışların bir kısırdöngüye dönüşmesi ve kişinin farklı insanlarla ilişkilerinde ve farklı durumlarda sürekli aynı yanılgılara düşmesidir.
Dünyanın hiçbir yerinde alınacak çok şey yoktur: Acı ve yoksunluk dünyayı doldururlar ve onlar geçip gittiğinde de dört bir yanda can sıkıntısı beklemektedir. Üstelik esas olarak, kötülüktür dünyada egemen olan ve budalalık da büyük söz sahibidir. Yazgı acımasızdır ve insanlar zavallıdır.
Resim