Doğru dedin iyi ki bitti tabi de,bende bittim be Muazzez.Beceriksizliğimle,yeteneksizliğimle yüzleştim.Sesim güzel olsa senin adına türküler yakardım,ellerim çamur tutsa toprağa şeklini verirdim,yüzün gözümün önüne geldiğinde parmağımı oynatabilsem portreni yapar,dokuma bilsem adını dokurdum Muazzez,ne yerimden kalkacak takatim,ne yeni bir şey öğrenecek mecalim var;bunların yerine yokluğunda kendime inanılmaz meşgaleler buldum.Olmayacak Şeylerin Hayalini Kurma Federasyonu olsa,başkanı ben olurdum Muazzez.Bir gün bana telefon edersen nasıl açacağımın,nasıl Alo diyeceğimin hayalini bin kere kurdum.Seni yolda görürsem ne yapacağımın,kapıyı çalarsan dürbünden sana kaç dakika bakacağımın,markette karşılaşırsak alışveriş arabasını nasıl kenara çekeceğimin ,şans eseri aynı hastanenin aciline kaldırılırsak kalp atışlarımın ritminin ,yağmurlu bir günde aynı taksiye binersek eğer takside çalan müziğin,seni bir başkasıyla görürsem nasıl yutkunacağımın,karlı bir günde elimde bir kilo portakalla yürürken seni gördüğûmde yere düşürdüğüm portakalların karların üzerine düşüş hızının,bir kitapçıda rafların arasında senin kokunu duyuvermenin hayalini hep kurdum muazzez.Her şey hazır bir sen eksiksin.Bitmeseydi ,tek meşguliyetim sen yanımda otururken yüzüne bakmak olurdu.Bitti de aklım yolunu buldu!
Yazdığım romandan 14 . bölüm paylaşmak istedim
Medrese yanında bir başka medrese ve o kadar büyükdi ki gözlerine inanamadi. İçeri girdiğinde devası büyüklüğünde bir oda bir oda içinde küçük bir oda . İçeri girmek istedi fakat abdesti yokdu göz ucuyla odaya bakdiginda havada parlayan şeyler gördü. o kadar güzeldi ki gözlerine inanamadi. Hemen abdest almak için dışarı koştu ama bişey engel oluyordu bir türlü abdest alamiyor ve her defasında yeniden başlıyordu. Allah'ım geç kalıcam neden bitmiyor derken gözlerini aniden açdi .meğer hepsi bir rüyaymış. Allah'ım bu nasıl bir rüya bitmeseydi de keşke abdestimi alıp içeri girebilseydim .düşünceler içinde gördüğü rüyayı hatırlamaya calisiyorve saat sabahın 8 'i . Daha önce böyle bir rüya görmemişti bu nasıl bişeydi böyle mutlaka bir anlami olmaliydi ama ne? araştırmaya başlayayım derken telefonu çaldı. Uzun zamandır hocalık yapmak istiyordu ama kimseden bir haber gelmeyince başka yere yönelen didar telefonda şimdi eski hocasıyla konuşuyordu. Eğer müsaitsen hoca eksiğimizi sen kapat diyordu telefonda ki ses. Allah'ım dedi hamd etsem hamda yüzüm yok benki günahkar biriyken sabah bu rüya ve sonrasında böyle güzel bir haber ........
sadakatin masalından silindiği gecelerde
şeyh galip bilmez
pazarlıksız sevmeye
kanla karışık yağmur yağıyordu
zeval altındaydı kalp
beni nasıl öldürmek istersen öyle hatırla
itten köpekten yapılmış meyhaneler deviriyordum
Nasıl oldu, nasıl başladı, neden bitti bilmiyorum. Nasibin ötesine ne yaparsan yap geçemiyorsun. Ama olsaydı eğer, böyle bitmeseydi; biliyordum ki adın soyadıma çok yakışacaktı.
Bir adam mezar kazıyordu
Kirmanşah'dan Tahran 'a
Ve bir ucu Diyarbakır'a uzanan
Dörtlüklerini gömüyordu durmadan mezarlara şairler
Annem karacadağ kokulu elleriyle saçlarımı yıkıyordu şiir kaplı bir tasla
Babam doksandokuzlu tespihinin nazlı derin sesiyle
Tütün kokan nefesini annemin kınalı saçlarına üflüyordu aşk ile
Annem biraz daha yaşasın diye
Durmadan secde ediyordu bir şaire
Uzakdan bir tren gidiyordu çocukluğumun sokaklarına
Bir kelebek bir kadının siyah saçlarına konuyordu
Kadın gökyüzüne öksüz cocukların suretini çiziyordu
Annem şiir kaplı bir tasla saçlarımı yıkıyordu
Nasırlı yorgun elleriyle
Gece bitmeseydi eğer tren çocukluğuma taşıyacaktı ayaklarımı
Belkide annem ölmeyecekti
Gece bitmeseydi...
#xewnxeyal