Üçüncü görüş, hiçbir huyun yaratılıştan olmayıp, dış etkiler sonucu olduğunu, bundan dolayı da bütün huyların mutlak şekilde değişebileceğini ileri sürenlerin görüşüdür. İnsan her türlü düşünce, duygu ve huydan bağımsız, fakat her çeşit huyu edinmeye müsait bir tarzda yaratılır. Huylarımız da düşünce ve duygularımız gibi çevre aracılığı ile elde edilir. İnsan, içinde yaşamış olduğu çevre ve şartlara göre bir ruh dünyası geliştirir. Çünkü bu huyların hepsi dış etkenlerden meydana gelir. Hiçbirisi yaratılışa bağlı değildir. İbn Miskeveyh, Farabi, İbni Sina, Gazali, Birgivi, gibi İslam ahlâkçılarının büyük bir çoğunluğu ahlâkın değişeceği görüşündedirler. Batı' da başta Aristoteles olmak üzere, çocuğun kalbini bir muma benzeten ve eğiticinin ona her şekli verebileceğini savunan Salzman, Kant, Locke, Rousseau' yu saymak mümkündür.
64 syf.
·
Puan vermedi
Hakikatin yolculuğundan öğrendiklerini paylaşmak,hakikatin o yüksek sadasını duyurmak için elinden ve yüreğinden gelen her şeyi yapmak hakikatin tâ kendisidir. Çünkü yol, yolcu, azık hepsi aslından birdir. Bakmasını bile gören sadece göz değil ciğerler dahi olabilir. Bu bağlamda kitabın içinde geçenler insanın ruhsal eğitimi, dengesi ve bu eğitimi sağlayan kişinin kendi iç benliği hakkında fikir vermektedir. Bunun ışığında ruhani bir eğitimin ve eğiticinin durumu hakkında da kısa bir özet sunmaktadır. Okumasını bildiğimiz takdirde her cümle bir hakikatin girizgahıdır. Yeter ki mürekkebin yüreğindeki yatan harflerin, alfabelerin, lügattaların hatta külliyatların sesini işitecek kadar zihnimizi ve kalbimizi açalım.
Ermiş'in Bahçesi
Ermiş'in BahçesiHalil Cibran · Olimpos Yayınları · 202014,6bin okunma
Reklam
Eğitim nedir?
"Öğretilen şeyler unutulduktan sonra geriye kalan eğitimdir." (B.F. SKINNER)
Sayfa 221 - Kariyer YayınlarıKitabı okudu
Genellikle yaşanan durum, eğitim ihtiyacının %10 gibi küçük bir kısmının profesyonel eğiticiler, insan kaynakları uzmanları, danışmanlar ve okullar tarafından karşılanmakta olduğudur. Eğitimlerin %90'ı iş başında verilmektedir. Bu; yöneticilerin, takım liderlerinin ve deneyimli çalışanların eğiticilik becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır. S:66
Akran öğrenimi
Akran öğrenimi öğreten öğrenciye eksiklerini farkına varma, sorumluluk duyma, kendine güvenme, gözlem yapmayı ve yapıcı geri bildirim vermeyi öğrenme, iletişim hecerilerini geliştirme, kendi kendine öğrenme, öğrenmeyi öğrenme ve öğretmeyi öğrenme gibi kazanimlar sunduğu gibi. bir eğitimcinin sahip olduğu bilgi, tutum ve beceriyi kazanmasına da fırsat veren bir uygulamadır. Birçok yazara göre akran öğreniminde en çok öğrenen taraf, öğretendir. Buna rağmen öğreten öğrencinin birkaç öğrenim faaliyeti sonrasında uzman bir eğitici seviyesine gelmesi gerçekçi değildir ve beklenmemelidir. Akran öğreniminde ölçme-değerlendirme çok çeşitli şekillerde olabilir. Öğrencilerin birbirlerini sözlü/yazılı geri bildirimlerle değerlendirmesi şeklinde olabileceği gibi -ki en yaygın kullanılan budur- uzman bir eğiticinin gözlemiyle ya da öğrencilerin öğrenim faaliyetlerinden önceki ve sonraki seviyelerinin objektif yöntemlerle ölçülmesiyle de yapılabilir.
İnsanlar çoğu kez kendilerine bir şeyler öğretilmesinden hoşlanmazlar. Ancak, öğrenmeye ve kişisel gelişime uygun bir ortam bulduklarında bundan yararlanmak isterler. Bu nedenle, bir eğiticinin birincil görevi katılımcıların eğitimi olan tutumlarını olumlu hale getirmektir. S:122
Reklam
Bir eğitici, katılımcılardan en fazla öğrenmek istedikleri birkaç konuyu belirlemelerini isteyerek canlı bir başlangıç yapmış olur. Bu basit aktivite, eğiticiye ve katılımcılara zihinsel olarak bir yol haritası sağlamış olacaktır. S:39
Her şeyden önce, bir eğiticinin işinde başarılı olması için okullardaki eğitim ile şirketlerdeki eğitim arasındaki farkları iyi görmesi gerekir. Eğitim bir kişiyi yaşama hazırlamak için ihtiyaç duyulan bilgi beceri ve tutumun kazandırılması sürecidir. Şirketteki eğitim Bir şirketin çalışanlarının davranışlarını biçimlendirme sürecidir böylece onlar belirli bir durumları tepki olarak arzulanan performans beklentilerini karşılayabilirler. S:21
Eğitim, gerçekten sevilmediğinde ve istenilmediğinde yapılabilecek bir iş değildir. Bir diğer ifade ile, başarılı eğiticiler eğitim vermeyi gerçekten arzulayan insanlardır. Eğiticiliği bir iş ve meslek olarak yalnızca tutkuyla sevenler bu alanda başarılı ve uzun soluklu olurlar. S:110
Planlamayı başaramayanların başarısızlığı planladıkları bilinen bir gerçektir. S:144
Reklam
Bir eğitici, karşısındaki kişi de bir davranış değişikliği gerçekleşinceye kadar hiçbir şey öğretmiş olamaz. S:109
Usta bir eğiticinin yaptığı aslında kişinin içindeki öğrenme gücünü harekete geçirmek ve ona ilham vermektir. S:36
"Tohum ek, bir yılı hesaplıyorsan Ağaç dik, on yıl sonrasını tasarlıyorsan Ama, düşünüyorsan yüzyıl ötesini İnsanları eğit o zaman." Eski bir Çin şiiri
Sayfa 51 - Kariyer YayınlarıKitabı okudu
292 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.