Yeter ki koruyucular, asıl büyük kuralı, tek başına her şeye yeten kuralı göz önünde bulundursunlar. - Nedir o kural? Eğitim ve öğretim, dedim; yurttaşlarımızın kafaşı iyi bir eğitimle aydınlanmışsa, bütün bu meseleleri de çözerler kolayca...
Bir toplumda salt bilgi odaklı, malumat aktaran bir öğretim düzeni oluşturulmuşsa, zaman içinde o toplumun okula gitmiş, okumuş insanlarının çoğunu bilgi yüklü ama duygusal yönden gereği kadar gelişmemiş olduğunu görürsün. Malumat yüklemeye “eğitim“ diyen bir toplumun “eğitilmişleri“ yalnız duygusal yönden gelişmemiş olmayacaklar, aynı zamanda onları sistematik düşünme yeteneklerini de gelişmemiş olacaktır. Olaylara ve yaşama bakışları, okula gitmemiş. yurt taştan farklı olmayacak, ama onlar, okula gittikleri için kendilerini diğerlerinden daha iyi biliyor sanacak ve ekoları seçecektir. Tabi bu şişkin egolar, onların makam sahibi olmaya yöneticek ve geldikleri makamda sıkı sıkıya sarılacaklardır.
Reklam
·
Puan vermedi
Çevre eğitiminin birçok ülkede nasıl aktarıldığını kendi ülkemize bunu nasıl uyarlayacağımızı daha net bir şekilde anlamamı sağladı. Yazarın yaklaşımını kendime çok yakın buluyorum. Doğayı bir bütün olarak kabul ediyor; yani orman, deniz, insan ve diğer canlıların hepsi eşit derecede önemli. Ağaçlar, bitkiler, hayvanlar, böcekler vs insana amade
"Ülkemizdeki üniversitelerin üçte birini, ülkemizde ve dünyada saygın üniversitelerde öğretim üyesi olarak bile atanamayacak seviyedeki kişiler yönetiyor. Anlaşılan rektörlerin atanmasında liyakat kriteri kullanılmamış."
Sayfa 184Kitabı okudu
Korelilere yönelik asimilasyon politikaları daha da şiddetlendi. Koreliler 1939'da Japon isimleri almaya zorlandı, 1940'lı yıllarda tüm resmi belgeler Japonca yazılıyordu ve 1943'te Kore dilinde eğitim öğretim yasaklandı.
Sayfa 17 - I- Bölünme ve Yıkım
Eğitimde yoksulluk olmaz
(Öğrenciler kitaplar pahalıdır alamayız deyince öğretmen) Filolojiye ögrenci olarak girdiğim yıl babam albaylıktan emekli olmuş ve annemle Beşiktaş'ta çok mütevazı bir evde yaşamaya başlamışlardı. Bense Laleli'deki bir yurtta kalmaktaydım. Yattığım karyolada şilte ve örtü yoktu. Pardösümün yarısını şilte, diğer yarısını da üstüme örtü olarak örter yatardım. Harçlığım o kadar azdı ki tramvaya üç kuruş olan bilet parasını sarf etmemek için kimi günler Laleli'den ta Beşiktaş'a kadar yürür bir çorba içer, hasret giderir ve tekrar yürüyerek öğrenci yurduna dönerdim. Bunu hiçbir kimseye de şu ana kadar anlatmak gereğini duymadım. Fakirlik edebiyatı yapmayalım.
Reklam
Toplum içinde yaşayan her fert, insan olarak aynı derecede saygıya layıktır. İnsanlar arasında sınıf farkı değil, eğitim ve öğretim farkı geçerli olduğundan herkesin aynı derecede terbiyeli olması beklenebilir. Âdab-ı Muaşeret
Her ülkenin, milletlerin, bireylerin karanlık, umutsuz, çaresiz zamanları tarih boyunca olmuştur ve olacaktır. Aydınlığa ve refaha olan susamışlığın kana kana içilerek giderildiği bir toplum ve ülke olan Finlandiya'nın tüm dünyaya kısacık bir seslenişidir bu eser. Baskı ve başkalarının idaresinden kurtularak yakılan özgürlük meşalesinin yakıtı olarak kullanılan akıl ve bilim ile bir millet adeta yeniden doğar. Eğitime verilen ağırlık ile köylünün de kentlinin de aydınlatılmasıyla dini, idari, eğitim ve öğretim kurumlarının ıslahıyla köhnemiş fikirlerin, dogmaların bir kenara bırakılıp berrak zihinli bireylerin inşasının sürecine tanıklık ediyoruz okurken. Disiplin, iş ahlakı, adalet ve erdem, ahlak gibi kavramları ilerleyişin ve aydınlanışın birer vesilesi kılan Fin halkı bugün yüzde yüz okur oranı ile kendini geliştirmiş bir ulus olmuştur. Tarım, ekonomi, politika gibi çok yöne her açıdan değinen bu kitap uygarlaşmanın yollarını arayan milletlerin önünde bir rehber olma vazifesini de üstlenmiştir.
Asım'ın nesli" Akif için millet ve ümmetin aydınlık geleceğine yönelik "ümit nesli"ni temsil etmektedir. Bu nesli gerçekleştirme görevi ise, işin bilincine sahip inançlı yönetim kadrolarına, ailelere ve sözde değil özde millî eğitim-öğretim sistemine düşmektedir.
544 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Çalıkuşu, duygusal bir olayı anlatmakla birlikte dönemin toplumsal sorunlarının eleştirel olarak da ortaya koymaktadır. Ana fikri : Gerçek bir aşkın araya ne kadar büyük engeller girerse girsin asla yok olmayacağıdır. Çalıkuşu romanı dış yapı itibarıyla beş kısımdan meydana gelmiştir. İlk dört kısım, Feride’nin hatıra defteridir.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,3bin okunma
Reklam
Öğretim sadece sözle olur; eğitim ise milletleri ve şehir insanlarını, pratik melekelerin sonucu olan fiillere, onlarda bu fiileri gerçekleştirmeye yönelik bir azim yaratmak suretiyle alıştırmakla olur.
PKK terörü neredeyse sıfıra inmişti. 2002 boyunca sadece iki şehit verilmişti. 1987'den beri uygulanan Olağanüstü Hal kaldırıldı. Olağanüstü bir suikast gerçekleşti. Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Necip Hablemitoğlu evinin önünde öldürüldü, yakın mesafeden gözüne kurşun sıkılmıştı, tetikçi kayıptı. "Ampul" partisiyle
Egitimcinin bir kez daha vurgulanmasında yarar gördüğüm bir özelliği de hümanist bir yapıya sahip olması gerektiğidir. İnsan sevgisi, anlayış, tolerans ve problem çözücü olma isteği ağır basan özellikleri olmalıdır. Tipik bir bürokrat olarak "olmaz" " sözcüğünün arkasına sığınmadan önce kendi kendine: "Bu problem çözülebilir mi, çözülebilirse, ben çözebilir miyim ve nasıl?" diye düşünmeli ve sonra harekete geçmeli. Olmayacak bir hal varsa da kimse çözememeli.
208 syf.
4/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Normal bilindik biraz okumuş muhafazakar kesim dili. Hem batı taklitçiliği deyip hem Jean Jacques Rousseau şöyle dedi, bu hristiyan filozof şöyle dedi. Eğitim, öğretim, bilimi dinde ve onuda islamda, hatta sunni islamda gören bilindik kafa yapısı. Bu kafayla daha batıya çok bakar kafanız boynunuz tutulur. Kendi deyimi boyun tutulması. Yazık.
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,619 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.