İlginç bir toplumuz gerçekten. Gençlerimiz daha 10lu yaşlarında Batının telefonunu, teknolojisini ve jargonunu kullanmaya başlıyor. Eğitim anlayışımız Batılı. Toplum yapımızı hem mimari hem de sosyoloji anlamında Batıya benzetiyoruz. Yönetim modelimiz Batılı. Batılılar gibi giyinip yaşıyoruz. Ama iş kitap okumaya gelince kimi insanlar "Ben kafirlerin kitaplarını okumam." diyor. Okusalardı ne anlatmak istediğimi bilirlerdi. Kitapların kültürel kolonizasyon ve tahakküme sebep değil bunların sonucu olduğunu ve bu kolonici tahakkümü aşmanın en pratik yolunun ise onun bilgisine sahip olmak yani onu okuyabilmek olduğunu bilirlerdi.
Hepimiz kendimizi aynı yaşam tarzına adayamayız ve zaten adamamlıyız; becerilerimiz nezlinde hepimizin farklı görevleri vardır ve bize düşen görevle uyum içinde eşleşmemiz gerekmektedir.
Eğitim, genç neslin toplumlaşmasıdır.
İnsan sadece toplum halinde yaşadığı için insandır.
Şimdi ise bir din toplumsal kurumdur.
Gelecek, hiçlikten çıkamaz: Bizler ancak geçmişin miras bıraktığı materyallerle geleceği inşa edebiliriz.
Eğitim, her şeyden evvel, toplumun tam da kendi var oluş koşullarını daima yeniden yaratmak için kullandığı araçtır.
