Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.13
Çizgiroman formunda orijinal dilinde okuduğum, Neil Gaiman'ın öyküler ve yazılarının yer aldığı Kırılgan Şeyler'i (bendeki 2016 basım) okurken hikayeleştirilmiş formunu okuduğum eğlencelik, çerezlik bir eser. Görsel açıdan çizgiroman formu daha eğlenceli fakat ben Neil Gaiman'ın kelimelerini sevdiğim için midir bilinmez öyküleştirilmiş halini daha bir sevdim.
Hikaye basitçe iki arkadaş olan Enn ve Vic'in, Alison denen bir kızın daveti üzerine kızlarla sohbet etmek için değişim öğrencilerinin de katıldığı bir partiye katılması hakkında başlıyor. Vic, yakışıklı ve rahat bir karakter ve istediği kızla istediği zaman konuşabiliyorken Enn yalnızca kız kardeşinin arkadaşlarının üçüyle öpüşmekten başka bir başarısı olmayan bir gençtir. Vic, partiye gelir gelmez tanıştığı Stella adındaki kızla yakınlaşıp Enn'i unutur. Bu sırada Enn, Vic'in tavsiyesi üzerine ("Onlar kız, başka bir gezegenden gelen uzaylılar değil.") gördüğü kızlarla konuşmaya çalışır.
Hikayede en güldüğüm, Enn'in kızlarla konuşmak için o kadar takılmasıydı ki kızların ne konuştuğuna bile bakmıyordu. Birkaç kişiyle umutsuz çabalar eşliğinde sohbet etmekteyken aslında onların nasıl bir değişim öğrencisi olduklarını öğreniyoruz. Tabii, bunu sanırım sadece bir öğreniyoruz çünkü anlatıcımız Enn bunu pek iştahla dinlemiyor.
Kısacası benim hoşuma gitti, iki versiyonu da keyifle okunabilir tarzda. Zaten hikayeleştirilmiş versiyonu da 20 sayfa kadardı. Çizgiroman bir tık daha uzun.
Dragon Ball'u ben çocukken çizgi filmlerden hatırlıyorum. Oldukça beğenerek izlerdim fakat tamamını izleyemedim. Malum okula gidiyoruz
Açıkçası ilk defa manga okudum. Göründüğünden daha müstehcen şeyler içerse de baya eğlenceli bir esermiş.
Lise yaşlarında okunabilir.
Yedi ejderha topunu dünyanın değişik yerlerine saçılmıştır. Bunları toplayıp ejderhayı çağırdığınızda dileğinizi söylüyorsunuz. Daha sonra toplar yine farklı yerlere dağılıyor.
Eğlencelik ve sevimli bir çalışma gerçekten.
EVLENİN DE GÖRÜN GÜNÜNÜZÜ
Sinan Akyüz'ün okuduğum ikinci kitabı.
Okumuş, meslek ve mevki sahibi ayakları üzerinde duran üç kız kardeş ile iş arkadaşlarının evlilik yaşlarının geçmesi ile baş edemedikleri çevre baskısı ile bunalmaları... Çıkan her taliple kimin tanıdığı, kimin tavsiyesi diye bakmadan buluşmaları ve bu buluşmalarda yaşanan trajikomik olaylar anlatılıyor.
Eğlencelik bir kitap olmuş... Kafa boşaltmak için okunabilir...
"Yaşamak İçin" Sandra Brown'un okuduğum ilk kitabıydı. Bu baskıda yer alan diğer kitabı okumadım. Okur muyum? Bilemiyorum. Yani yorumum "Yaşamak İçin" isimli kitapla sınırlı olacaktır... Kazazedelerin hayatta kalmalarını işleyen kitapları, filmleri hep sevmişimdir. Bu eserde birazda bu yüzden ilgimi çekmişti. Ortalara kadar hikayenin beni içine aldığını ve ilgiyle okuduğumu söyleyebilirim. Fakat yarıdan sonra mevzu tamamen cinselliğe döndü. Birbirinin benzeri, uzun uzadıya anlatılan abartılı sevişme sahnelerini okumaktan ben sıklıdım ama belli ki yazar bunları yazmaktan sıkılmamış. Yazmışta yazmış... Kitabın konusundan ilgi çekici hatta eğlencelik bir TV filmi çekilebileceği kanaatindeyim. Hepsi bu kadar. Düşündüren, sorgulatan ya da derinliği olan bir kitap değildi. Ve ayrıca klişelerle doluydu. Diğer yandan yiğidi öldür hakkını ver demişler. Okunmayacak kadar da vasat değildi. Yani yer yer merak uyandırıcıydı ve hatta sevimli diyalogları olması sebebiyle zaman kaybı bir kitap olarak da niteleyemiyorum. Çerezlik niyetine kafa dağıtmak için okunabilir. Bu bağlamda okumayanlara tavsiye edebilirim.
Sirk Müdürünün Kızı kitabıyla tanıştığım yazarın okuduğum ikinci kitabı. Hızlıca okuyup çok ders çıkaramadığım eğlencelik bir kitaptı. Çok fazla beklentiye girmeden okunabilir, akıcı, çerezlik bir kitap diyebilirim.
Şeytanın Tohumu Hellboy Ve Batman Bir Arada
Hellboy Maskeler Ve Canavarlar.Hellboy u filmlerinden tanıyor olabilirsiniz benim gibi.Hellboy baya sevdiğim bir karakter hikayeleri de oldukça ilgimi çekiyordu.Ben de bununla başlamak istedim okumaya ki zaten okumuştum.Daha önceden aldığım ve okuduğum bir çizgi romandı.Sayfaya atmak için bir daha göz gezdirdim.Güzeldi ama kurgudan o kadar bir şey beklemeyin kafa dağıtmalık,eğlencelik çizgi romanlardan biriydi.Hellboy evrenine ilginiz varsa,seviyorsanız bakmanızı öneririm.Unutmadan kitapta iki öykü bulunuyor: ilki Batman/Hellboy/Starman hikayesi,ikincisi Ghost/Hellboy hikayesi. Mike Mignola ilk hikayeyi çizmiş diğerini başla bir çizer çizmiş.Kitapta göndermeler de vardı.Bu kitabı büyük oranda Mike Mignola'nın çizimlerine bayıldığım için aldım ama hikaye iş görür.Okunabilir bir kitap sadece dediğim gibi çok komplike bir şeyler beklemeyin.Sağlıcakla kalın.
Cihan Demirci bir mizahçı ama asıl olarak yazarlığıyla tanınıyor. Ancak kitapta da anlattığı gibi kariyerine karikatürist olarak başlamış. Bu kitapta da uzun yıllar sürdürdüğü yazarlığa göre biraz daha geride kalan çizerlik yönüyle okuyucuyla buluşmuş.
Kitabın başında kariyerini anlattığı bir yazı, karikatüre nasıl başladığını anlattığı bir yazı ve başka bir çizer arkadaşının Cihan Demirci'yi sunuşu var. Özellikle karikatüre başlama hikayesi okumaya değer.
Karikatürleri arasında gülümsetenler oldu. Genelde toplumsal sorunlara değinmiş. Bazısı balonlu karikatür bazısı yazısız. Çizgisi yazarlığı kadar iyi değil bence ama kitap eğlencelik okunabilir.
6/10
Eğer ki vakit kaybetmek veya fazla düşünmeden "eğlencelik" bir kitap istiyorsanız okunabilir. Set olarak aldım henüz bunu bitirdim ama son hikayede Herlock ile karşılaşmaları beni mutlu etmedi değil. Lupen'in kaçış hikayesindeki detaylar güzeldi ona lafım yok ^^ Lakin kitapta bir hata var;Bundan sonrası spolier içeriyor! [her hikayenin sonunda malı çalınan kişinin yanındaki yabancı Arsen Lupen çıktığından biraz gizem etkisini kaybediyor,sonu tahmin edilebilir yani.] Başta da dediğim gibi düşünmekten sıkıldıysanız ara verme mahiyetinde okunabilir.
Bu karantina günlerinde eğlencelik bir kitap, boş vaktimizin bol olduğu düşünülecek olursa, anın stresinden uzaklaşmak amacıyla okunabilir. Çok fazla karakter olduğu için sürekli baştaki isimlik kısmını okumam gerekti.
384 syf.
6/10 puan verdi
Baş karakterin fazla dengesiz olmasıyla birlikte olayların fazla hızlı ilerlediğini düşünüyorum. Sonlara doğru klişeler vardı fakat yazar bunu toparlamıştı. Yazıldığı yılı göz önüne alırsak çok da kötü bir kitap olduğunu düşünmüyorum fakat bu tarz kitapları çok fazla okuduğum için eksikleri çok bariz bir şekilde göze çarpıyordu. Eğlencelik olarak okunabilir.
Kitabı alıp okumasam da arkadaştan ödünç almıştım. Sıradan kitaplara benzemiyordu. Siz nereye gitmek isterseniz oraya yönlendiriyordu. Eğlencelik bir kitap denilebilir. Can sıkıntısını gidermek adına ara ara ele alınıp okunabilir. :)
