Psycology Today dergisinde yayınlanan bilimsel bir çalışmaya göre, vücudumuzdaki ağrıların fiziksel sebeplerinin yanı sıra duygusal sebepleri de olabilir. Buraya kadar normal, çünkü hepimiz stresin bir takım ağrı ve acıları tetiklediğini biliyoruz. Ancak bu çalışmada hangi duyguların hangi bölgeleri etkilediğini de ortaya koymuş. Özellikle
"Ego ve ruh. Kibir ve tevazu. Benlik ve sevgi. Her birimizin bedeni de bu ikiliklere ev sahipliği yapan bir yer değil mi? Biz de içimizde bu zıtları bir arada barındırmiyor muyuz?"
Ego/ Kibir / Sevgi
""Kendini mutlu et." yahut "Kendin için bir iyilik yap." gibi reklam sloganları ile kibrimiz besleniyor sürekli.. Kendimizi çok sevince başkasını sevemez oluyoruz. Oysa insanı güzelleştiren şey Yaradan'ına ve yaratılanlara duyduğu sevgidir. Sevgisiz insan hırçındır, durulamaz. Sükuna ermek istiyorsak kin ve kibirden arınmış temiz bir kalple sevmeyi ögrenmemiz lazım."
Küresel Adalet düzeni kurulmalıdır
sosyal adaleti tesis etmeyen devlete ve lidere itaat, Allaha karşı hainliktir... ALLAHIN DEDİĞİNİN KANUN OLMADIĞI YERDE ADALET YOKTUR.
sosyal adaletin (SEVAESSEBİL SİSTEMİ) olmadığı yerde emeğe ihanet vardır. emeğe ihanet, vatana ihanetten milyarlarca kat daha büyük ve öldürücü-süründürücü-köleleştirici bir ihanettir. emeğe ihanet eden vatana
Allah'a ulaşan cennete ulaşır
düşün-sorgula-bil-anla
diğer yazılar : woto.com/mehdi
buraya çeşitli yerlere yazdığım yazıları kopyala-yapıştır olarak koyuyorum. mevzular değişiktir. fakat bütünlük içinde okunursa kasdedilen geniş çerçeveden daha net anlaşılır.
---
tüm müslümanların kuran-ı kerim etrafında İTTİHAD (birlik, birleşme) etmesi lazımdır. ittihada zarar
Sevgiliniz veya eşiniz farketmez.
Birlikte yaşıyorsunuz ve kadın menemenden başka bir yemeği yapmasını bilmiyor..
Erkek pazardan marketten alıp getiriyor kadın ziyan ediyor..
Erkek "bir yemek yapmasını bile bilmiyor/ bilmiyorsun" diye bir dil kullanma hakkına sahip olmamalıdır. Girecek mutfağa biliyorsa sevgiyle öğretecek, bilmiyorsa birlikte/beraberce öğrenecekler..
Niyet öğrenmek ve öğretmek olmalı her koşulda, sevgiyle ve kişiliğe saygıyla..
Mutfakta da, sokakta da, yatakta da, dostlukta da arkadaşlıkta da kriter bu olduğunda eşitlik var olabilir..
Yoksa yemek yapmasını bilmiyor, sevişmesini bilmiyor,
yürümesini bilmiyor,
konuşmasını bilmiyor kibri ile biliyorum ben diyen kibir sürekli çatışır.
Ve tüm ilişkiler ego savaşına dönüşür..
Bilmiyorsa göster ve öğret, bilmiyorsan merak et ve öğren..
Kişiliğine yani kendine saygısı olan, kimseye efelenmez kimseyi de hiçleştirmez..
Kendine yapılsa hoşlanmayacağı şeyleri başkasına kolayca yapmanın adıdır kibir..
Emeksiz ekmek zehirlidir. Hasta eder huzurla yenmez o ekmek..
Emeksiz sevgi de büyümez, emeksiz saygı da kibirle faşizme dönüşür zaten..
Siz siz olun kimseye ne lütuf da bulunun bedeninizi ve emeğinizi, ne de lütfedin yani.
Herşey karşılıklı emekle ve sevgiyle değerlidir...
İnişler çıkışlar,
İleri gitmeler geri kalmalar ,
Hayatın dalgalanması
sünnetullah gereği , özdeşleş !
Dost olursan dışarı çıkabilirsin ,
Yapılması gereken
Allah’ a güvenmek !
Tek hastalık ise
Ego ve ruh. Kibir ve tevazu. Benlik ve sevgi. Her birimizin bedeni bu ikiliklere ev sahipliği yapan bir yer değil mi? Biz de içimizde bu zıtları bir arada barındırmıyor muyuz?