Mütevazilik desen sıfır :)))
Sözde alçakgönüllü insanlara bak. Önemsiz insanlar olduklarını söylerler, ama bunu söylerken onların gözlerinin içine, kendini ortaya koyan egoya bak. Ve bu çok kurnaz bir egodur.
Patanjali yaratılışı düalistik yani ikili sistem üzerinden açıklar. Prakriti (madde) ve puruşanın (bilinç) bir araya gelmesi sonucunda jiva yani canlı ortaya çıkar. Canlının kendisinin ne olduğunu anlayabilmesi için de buddhi (zekâ) ve ahamkara (ego) kavramları ortaya çıkar. O büyük bilinç halinden, yani mutlak egodan kişisel egoya inen insan kendini bütünden ayrı bir birey olarak görür. Varlığının zihinden ibaret olduğunu düşünür.
Reklam
Egoya bak sjsjs
"Nehirden çıkıyorum," diye seslendim. "Yanlışlıkla arkanı dönersin diye söylüyorum.” "Ben yanlışlıkla hiçbir şey yapmam majesteleri." "Peki, harika."
“Cinsellik dışarı uzanma çabasıdır. Kendinden uzaklaşma çabasıdır. Başka biri merkez olur. Egonu arkada bırakırsın, ondan uzaklaşıp biri ile buluşursun. Gerçekten buluşmak istiyorsan teslim olman gerekir ve eğer diğeri de seninle buluşmak istiyorsa onun da dışarı çıkması gerekir. Aşktaki mucizeye bak... Neler olduğuna. Sen diğerine gidiyorsun, diğeri sana geliyor. O senin içine giriyor ve sen onun içine giriyorsun. Yer değiştirmiş oluyorsun. Artık o senin ruhun oluyor, sen onun ruhu oluyorsun. Bu bir paylaşımdır. Artık sen buluştun. Artık bir çember oldun. Egoya kapalı olmadığın ilk buluşma bu. Bu buluşma, evrenle, varoluşla, gerçeklikle daha büyük bir buluşmaya giden ilk basamak olabilir.”
ahaha, egoya bak :D
Gidip masaya oturdum. İskemlede bir insan sıcaklığı duydum: tiksinç. "Kim oturmuş benden önce buraya?" Yerimi değiştirdim.
Sufiler der ki, din başlı başına iki şeyden meydana gelir. Biri fakr yani hiç kimse, hiçbir şey, egosuzluk, tevazu kavramıdır. Fakr sözcüğü bunların tümünü kasteder. Temel nokta varoluştan ayrı olmadığındır. Ego olgusunu yaratan şey kendini varoluştan ayrı düşünmektir. Ve sana, “Ben biriyim” ve sonra “özel biriyim” diye düşündüren şey egodur.
Reklam
"İnsan, gerçekle ego arasında kaldığında, zihin her zaman egodan yana işliyor. İnsana kendini iyi hissettirecek, egoyu tatmin edecek yolu mutlaka buluyor! Ne kadar aptalca! İnsan ne kadar tuhaf bir canlı! Egoya düşmeye can atarken gerçeğe gitmek için neden bu kadar ayak sürürüz ki? Sonra da durmadan incinen varlığımıza acırız! Oyuna bak sen! Meğer kurban, katilin ta kendisiymiş!! "
Sözde alçakgönüllü insanlara bak. Önemsiz insanlar olduklarını söylerler, ama bunu söylerken onların gözlerinin içine, kendini ortaya koyan egoya bak. Ve bu çok kurnaz bir egodur.
Yaşlı adamlara ve kadınlara bak, ne kadar dermansız, ne kadar yitik, ne kadar mutsuz ve çirkin görünüyorlar. Acaba, yaşamayı da, ölmeyi de, gerçekten anlamadıkları için mi? Hayatı kullanmışlar, hayatlarını sadece benliğe, "ben"e, egoya güç vermek için çalışan bitmek bilmez catismalar için boşa harcamışlar.
Egoya bak dayı .d
“Hiç hata yapmam; bir defa hata yaptığımı zannettim onda da yanılmışım.”
Pegem akademi_________benden sonra görüpte paylaşırsan Allah cezanı versin .dKitabı okudu