Hakan Özer

Hakan Özer
@ehozer
Kitaplar güzeldi. Büyük laflar etmek eşsizdi. Kitaplarda yazılanları paylaşmak... yetmiyordu. Bir sigara daha yaktı. Daldı karanlığa.
Yazyalnızı - İki Deli Derviş
Yazyalnızı - İki Deli Derviş
Behçet Çelik
Behçet Çelik
1125 reader point
Joined on November 2017
Şu anda okuduğu kitap
"Böyle diyorum ama bakma... Utanmazım işte, bir şey istediğim zaman da dilek tutuyorum ve dua ediyorum. Ya da başım sıkışırsa filan da Allah'ım yardım et diyorum, totemim de hiç bitmiyor," dedi. Alper de ezan sesinin, ihtişamlı bir kubbenin, ramazan sofrasının, bayram sabahının ya da mahyanın kendisini etkilediğini; sosyalist ve inançsız olduğunu her fırsatta dile getiren annesinin de isyanını Pir Sultan Abdal deyişleriyle cuşa gelip, "Takdir olan gelir başa, tevekkeltü tealallah" diyerek haykıranlardan olduğunu anlattı. "Sen rahat ol," dedi sonra Alper bilmiş bilmiş, "bence başımızın sıkıştığı anda icat ettiğimiz bir olguyu sadece başımızın sıkıştığı anlarda hatırlamamızdan daha doğal bir şey olamaz. Zaten böyle kutsallaştırılmış kavramları tartışırken korktuğumuz da çarpılmak falan değil, bu kavramları kutsallaştırarak kendilerine çıkar sağlayanların ya da kimlik edinenlerin saldırma ihtimali... Ha çarpılmaktan korkuyorsak bu da o tiplerin yarattığı illüzyon... Birey olamadığı için varoluşunu ancak bir külte bir lidere bağlanarak, bağlanırken de ona dönüşerek anlamlandırabiliyor pek çok insan çünkü..."
Sayfa 96 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
Reklam
Ama şimdi sen deyince fark ettim düşünüp... Mesela Aydın'ın inanç değil İslam'la, inananla değil din taciriyle uğraşarak kendisini aydın saymasını acayip iyi ti'ye almış film... Filmde söylememiş ama bence bu iyice politize olmuş semavi dinleri bir kenara bırakıp yeniden Allah üzerine düşünmek gerek..." Sedef buna pek niyeti olmadığını belli eden umursamaz bir ses tonuyla, "Valla onu da başkaları düşünsün, bana bulaşmadıkları sürece kimin neye inandığı ile ilgilenmiyorum," dedi. Alper, "İnanmıyorsun yani sen?" dedi gülerek. Sedef, "Ya yalan söylemeyeyim aslında okumadım hiç Kuran filan, namaz da bilmiyorum nasıl kılınıyor, bizim ailede hiç yoktur," dedikten sonra sustu. Biraz düşünüp, "Kimseye kötülük yapmıyorum ve bunun yeterli olduğunu düşünüyorum aslında," dedi.
Sayfa 96 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
Alper tüm insanlığı tehdit bellemiş gibi süzüyordu herkesi. Görüyordu; Ağa Camii duvar dibine tezgâh açmış işportacılar, sokaktan gelip geçenler, erkek kadın fark etmeksizin Sedef'e bakıyordu. Kimi kaçamak, kimi alenen... Kimi sevgi, kimi hayranlık, kimi öfke, kimi kıskançlık dolu gözlerle...
Sayfa 93 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Ülkenin yakın tarihine ilişkin bilgisi günden güne artan ve bildiklerinin çoğunun yanlış olduğunu ya da farklı bir açıdan bakıldığında bambaşka bir görüntü sergilediğini öğrenen Alper, ülkesinin mağdur ettiklerine karşı vicdani bir sorumluluk hissetmekle böyle hissetmesi için kurulmuş bir düzence kandırıldığı hissi arasında bocalıyordu. Mağdura acıma hissinin ötesine geçemiyordu. Ülkesine yönelik saldırı ve eleştiriler karşısında, özellikle de bunları dile getiren Türk değilse, savunmacı bir refleksle ülkesine sahip çıkıyordu. Hükümetten hoşlanmasa da ülkesini ve devletini seviyordu. Onun için bu iki kavram, ülke ve devlet, yani Türkiye ve Türkiye Cumhuriyeti, sadece kendisinin azarlayabileceği bir evlat gibiydi. Nasıl ki bir ebeveyn, evladını bir başkası azarladığında o kişi haklı da olsa çocuğunu korur ve saldırganlaşırsa, Alper de ülkesine yönelik eleştiriler karşısında benzer bir refleks gösteriyordu.
Sayfa 91 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
Hakan Özer
Started reading a book
Duygusal Adam
Duygusal AdamJavier Marias
7.5/10 · 250 reads
Reklam
"Herkesin özgür iradesi ve bireysel tercihi ile kendiliğinden oluşan..." (...) "...ve sıkılanın rahatça ayrılabileceği örgütlenmeler dışında her türlü örgütlenme hayal kırıklığıdır."
Sayfa 86 - Sözler: Soruyor ne imiş aşkta mukadderKitabı okudu
Kanalı değiştirdi. Bir süre ekrana baktı. "Gidecek misin bugün Taksim'e?" diye sordu Alper annesine. "Ali, 'Gidelim,' diyor ama sokmazlar kimseyi; halim yok gaz yiyecek," dedi çay bardağını dudaklarından ayıran Zeynep Hanım. "Bence gitmeyin," dedi Alper, "kırk-elli sene sonranın belgesellerinde görünen bir zavallı olmak istemiyorsanız tabii... Hayal ettiğiniz gibi, geçen yılki gibi filan da olmayacak hiçbir şey. " "Aslında gitmek lazım," dedi Zeynep Hanım. "Herkesin özgür iradesi ve bireysel tercihi ile kendiliğinden oluşan..." kısa bir an sustu Alper, "...ve sıkılanın rahatça ayrılabileceği örgütlenmeler dışında her türlü örgütlenme hayal kırıklığıdır." Hiçbir yönden benzemeyen ve asla anlaşamayan iki kardeşten büyüğü bu sefer küçüğüyle aynı fikirdeydi: "Gitmeyin," dedi, "her şeyi ayarlamışlardır önceden. Ha sen baktın mı dediğime?" "Neye?" dedi Zeynep Hanım.
Sayfa 86 - Sözler: Soruyor ne imiş aşkta mukadderKitabı okudu
Televizyon şakıyınca başını kaldırıp baktı. Alper'e okulunun yeşilliklerini anımsatan ormanlık bir alanda mavi gözlü bir siyah kuş... Arka vokallerde görünen ve görünmeyen sayısız canlının sesi... Mavi gözlü siyah kuşun diğer sesleri bastıran ötüşü... Doğanın sahnesinde doğanın şarkısını söyleyen rengârenk kuşlar... Alper'i öykündüren
Sayfa 83 - Sözler: Soruyor ne imiş aşkta mukadderKitabı okudu
"Nedir mesela felsefen?" diye sordu. "Öyle spesifik bir şeyi kastetmedim ya... Ama mesela bence çoğu şeyin hayali... Ya da onu boş ver de... Mesela en takık olduğum mesele, birbirinden çok farklı gibi görünenlerin benzerliklerini ortaya koyup karşımdakini bunların aynı şey olduğuna ikna etmek. Tam ikna olunca da farklılıklarını
Sayfa 77 - Sözler: Boğaz'da işittim rast makamınıKitabı okudu
"O ne yapıyor?" "Çakma cinyıs," dedi Alper gülerek. Telefonunu Sedef'e uzatıp Cengo'nun Instagram profilini gösterdi: "Kuantum, meditasyon, numeroloji, bilimsel astroloji" yazıyordu profil fotoğrafının altında. "Astroloji ve komplo teorilerinden sorumlu devlet bakanı olacak ama şimdilik bir çağrı merkezinde telefonlara bakıyor gece şiftinde; yakında atılır..."
Sayfa 76 - Sözler: Boğaz'da işittim rast makamınıKitabı okudu
Reklam
"Ben konserlere gitmeyi sevmiyorum," dedi. "Kohen geldi iki sene önce gitmedim, Bab Dilın da geliyor bu yaz düşün Bab Dilin yani, ama ona bile gitmem." "Neden?" diye sordu Sedef, duyduklarını tuhaf bulduğunu belirten bir tonla. "Bir kralla o tahtında otururken tanışmak gibi," dedi Alper. "Herkes ona hayran, ilgi odağı olduğunun farkında ve seni görmesi imkânsız. Kulise filan bile gitsen ezik gibisin yine. Halbuki hayran olduğum kişiyle mesela barda karşılaşsak filan belki arkadaş oluruz. Sen mesela oyuncu olsan ve ben imza almaya gelsem böyle gezebilir miydim seninle? Mümkün değil. Aynı insanlar olsak da ortam... Ha bir de çok kalabalık ve bir sürü 'çok eğlenmeliyim' insanı bir arada, bana göre değil."
Sayfa 75 - Sözler: Boğaz'da işittim rast makamınıKitabı okudu
"Asla sana değil sözüm yanlış anlama ama sanat da böyle ne bileyim... Usulen yerine getirilmesi gereken bir modern insan ihtiyacı oldu artık. Yılda bir bienalimize kontemperori'mize gidelim, oh Allah kabul etsin!" dedi. Sedef, "Bienal iki yılda bir olur da neyse," dedi duyulur duyulmaz bir sesle ama o anda, "Abin mi var?" diye soran Alper bunu işitmedi.
Sayfa 74 - Sözler: Boğaz'da işittim rast makamınıKitabı okudu
"yani eşyalara filan bakmak eğlenceli ama hüzünlü bir yandan da. Hele arkeoloji müzeleri filan, düşünsene bir sürü iş yapmışsın, astığın astık kestiğin kestik, firavun olmuşsun filan, şimdi sümüklü çocuk tepene dikilmiş alay ediyor. Müzeler kötü ya. Ölümlülüğü, her şeyin boş olduğunu hatırlatıyor, kasvetli, soğuk geliyor bana..."
Sayfa 74 - Sözler: Boğaz'da işittim rast makamınıKitabı okudu
Karşılıklı kaçamak bakışlar ve ürküten bir sessizlik... İnsanın iyiye yorduğu her şey için kendisine kızdığı, ümitlenmekten ölümden korkar gibi korktuğu o anlar... Alper, sessizliğin neyi getireceğinin bilincinde, susmamacasına konuşmaya başladı. Sesi uzun bir tefekkür sürecinin sonunda varılmış derin çıkarımları izah edecekmiş gibi ciddi bir tona
Sayfa 51 - Giriş, Aşka kılavuzmuş yavru kedilerKitabı okudu
Kız, Alper'in elindeki dergiye baktı. "Cidden artık oha ya üç yüz bir kişi öldü tek bir kişi istifa etmedi bir de isyan eden vatandaşı tekmeliyorlar... Hâlâ da, 'Tutunamayanlar biziz,' diyor şaka gibi. Şimdi biri bir şey dese onu da üç yüz birden yargılamayı bilirler hemen." "Niye etsin kızım? Toplumsal hafıza mı var,
Sayfa 47 - Giriş, Aşka kılavuzmuş yavru kedilerKitabı okudu
9.1k öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.