Küçük bir çocukken her şey ne kadar da güzeldi. En iyisi, hayallerini olabildiğince korumaktı. Seneler geçtikten sonra anlıyor insan, aslında şefkat olmayınca hayatın pek bir değeri de kalmıyor.
Beş yaşındaki Zezé hemen her şeyi tek başına öğrenir: Sadece bilye oynamayı ve arabalara asılmayı değil, okumayı ve sokak şarkıcılarının ezgilerini de.