(BENCE) BİLİNMESİ, UNUTULMAMASI GEREKEN KİŞİLERDEN..
KADINLARIN MUAYENE VE TEDAVİ OLMASINA KARŞI ÇIKAN MEBUSLARLA YUMRUKLAŞIP ONLARA DÜELLO TEKLİF EDEN DOKTOR MEBUS EMİN ERKUL BEY yıl 1920 sonları... mondros ateşkes antlaşması sonrasında izmir ve istanbulun işgali sonrası anadolu coğrafyası kelimenin tam anlamıyla yangın
Ermeni Olayları
1915'te yaşananlar bir soykırım değil, Birinci Dünya Savaşı içinde olup biten kanlı bir hesaplaşmaydı. Bu hesaplaşmada Ermeniler Çarlık Rusya'yı, Kürtler ise Osmanlıyı tercih etti. Ekim Devriminin (1917) gerçekleşmesiyle Lenin Rus ordusunu Anadolu içlerinden çekince Ermeniler de peşi sıra kendi topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Ne var ki savaş süreci boyunca yaşanan çatışmalarda ve tehcir sırasında hem Ermeniler, hem de Müslümanlar büyük kayıplar verdi. Bu dönemde bir milyon Ermeni'nin tehcirinden veya öldürülmesinden söz ediliyor, fakat büyük çoğunluğu Kürt olmak kaydıyla iki milyon Müslümanın Ruslarca ve Ermeni yönetimlerce öldürülmesinden veya göçertilmesinden kimse söz etmiyor. Üstelik Ermeniler tehcir sırasında batılı kuruluşlardan yardım görürken, göçertilen Müslümanlar aç biilaç yollara düşürülmüştü. Onlar da açlıktan, hastalıklardan ve eşkıya saldırılarından nasibini aldılar. Eğer Taşnak Partisi bu savaşı kaybetmemiş olsaydı biliniz ki bugün bir Kürt soykırımından söz ediyor olacaktık. Yani Kürtler yaşadıkları topraklarını tamamen kaybedeceklerdi; çünkü Çarlık Rusya ve Taşnak Partisi Adana'ya kadar durmayacaktı. Olaya bir de bu açıdan bakmakta yarar var; gerçeği bulmak istiyorsak tabi. Eyyüp Altun
Eyyüp Altun
Eyyüp Altun
Reklam
Bolşevikler ilk olarak Kasım 1917'de erkeklerle eşit ücret ve iş gününün 8 saatle sınırlandırılmasını içeren bir yasa çıkardı ve Aralık ayında da boşanmayla ilgili sınırlamalar kaldırıldı. Temmuz 1918'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı, Ekim 1918'de evlilikte eşlerin eşitliğini ve kadınların da çalışabilmesini öngören yeni bir Aile Kanunu yürürlüğe girdi. 1918 Aile Kanunu'nun getirdiği yeniliklerden bir diğeri, dinî nikâhın kaldırılmasıydı. Böylece evlilik dinî kurumların yetki alanından çıkarılmış oldu. Bundan böyle tüm evlilikler özel hükümet bürolarına kaydedilecekti; kadın isterse kendi soyadını kullanmaya devam edebilecek ve şayet isterse kocalar da eşlerinin soyadını kullanabilecekti. Kasım 1920'de kürtaj yasallaştı. Aynı sene çıkarılan Toprak Yasası ile, aile çiftliklerinde kadınlara da mülkiyet hakkı tanındı ve boşanma durumunda mal varlıklarından kadınlara pay hakkı verildi. 1926 Aile Kanunu ile boşanma daha kolay hale getirildi. Nitekim yeni düzenlemeye göre, boşanma için bir sebep bildirmek gerekmiyordu ve işlemler için talep edilen kayıt bedeli de sembolikti. Bunun yanı sıra boşanma işlemi, taraflardan birinin veya her ikisinin ZAGS (ЗАГС) ofisine başvurmasıyla da gerçekleştirilebilirdi.
Sovyetler Birliği'nde Komünist Kadın Hareketi
Sovyetler Birliği'nde Komünist Kadın Hareketi
, sayfa 37-38
Alıntı
1905'te Kurmay Yüzbaşı, 1908'de Meşrutiyet Kahramanı, 1909'da Sürgün subay, 1915'te Çanakkale Kahramanı, 1917'de Şehzade yaveri, 1919'da Rütbesi alınmış sivil, 1920'de İdamlık mahkum, 1921'de Mareşal, 1922'de Kurtarıcı Başkomutan, ve #29Ekim 1923'te... Cumhurbaşkanı...
Yıldıray Oğur
"1879'da Çarlık Rusya'sına bağlı Kazan'da doğar "Sadri Maksudi. Türk" kelimesinin yasak olduğu, "Ben kimim?" sorusunu soran Müslüman Tatarların ise önce İsmail Gaspıralı'nın Kırım'da, İstanbul Türkçesiyle çıkardığı Tercüman gazetesini, sonra da Türklüğü keşfettiği yıllardır. Kırım'dan yükselen bu Türklük aşkı,
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
Reklam
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.