Almanlar Moskova'ya yaklaşırken
Yıldırım harekatı için büyük bir tank gücüne ve motorize birliklere ihtiyaç vardı ancak bunlar sadece sınırlı bir bölgede etkili olabilirlerdi./Almanların yağ ve benzin stokları savaşın uzaması durumunda yetersiz kalacaktı. 1941'in Ekim ve Kasım aylarında Berlin'deki güvenilir bir kaynaktan aldığımız bilgilere göre Alman ordusu mühimmat veya benzin sıkıntısı içindeydi.
Sayfa 162 - Ayrıntı Yayınları 2.Basım / Aralık 2018Kitabı okuyor
KONYA'NIN BİR KÖYÜNDEN GELEN MEKTUP 29 Ekim 1926...
Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Kuruluş Yıldönümü... Ama o günün Konya için başka bir önemi daha vardı. Atatürk'ün, İstanbul Sarayburnu'nda dikilen ilk heykelinden sonra, ikincisi ve Anadolu'da ilki, Konya İstasyon Caddesi'nde o gün açılmıştı. Atatürk'ün buğday başağıyla kılıç arasında durduğu heykelinin açılış
Konya-Zwarık Köyü kadınları adına Muallim Iffet Ayas. Mehmet Önder, "Atatürk'e Mektuplar", Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 10, Kasım 1987.
Reklam
Fransız dostum bana sürekli derdi ki:
Sizin sonbaharınız olamaz, çünkü ağaçlarınız az ve ekim ve kasım aylarında sararıp dökülen yapraklarınız yeterli değil.
Sayfa 43 - İSKELE YAYINLARIKitabı okudu
1917'de Rusya'da (daha doğrusu, o dönemki başkenti St. Petersburg'da) iki devrim oluyordu. Şubat sonu ve mart ayında gerçekleşen ilk devrimin başını liberaller çekiyordu; başka gelişmelerin dışında, Çar tahttan feragat etmek zorunda kaldı. İkinci ve daha meşhur devrim Ekim ve Kasım aylarında gerçekleşti; komünistler (Rusça Bolşevikler) karmaşa yaşanan bir dönemde liberaller ve burjuvalar (küçük bir azınlık) etkilerini kaybedince iktidarı ele geçirdiler. Ekim olayları birçok sebepten gerçek bir devrim sayılamazdı: Lenin ve destekçileri St. Petersburg'daki birkaç terk edilmiş hükümet binasını ele geçirdiler yalnızca. Sonra Rusya'nın bazı bölgelerinde bir tür iç savaş başladı ve en az üç yıl sürdü. Bundan sonra da Rus İmparatorluğu, yeni adıyla Sovyetler Birliği, Komünist Parti liderleri tarafından yönetilmeye başlandı.
Sayfa 29 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
135 syf.
·
Puan vermedi
Radyoaktif yasak bölgede zaman yolculukları, casuslar ve kara delikler
Bu kitabın yazarı olarak inceleme yazmam mümkün değil. Ancak yazım öyküsünü paylaşabilirim. Elime ilk kitap aldığım günden beri kendim de bir tane yazmak istedim. 2021'de Çernobil turuna katıldığımda, "Artık buradan kitap çıkarmalıyım." diye düşündüm. Yasak bölge, terk edilmiş şehirler, radyoaktivite, farklı bir kültür... Okumaktan, izlemekten keyif aldığım zaman yolculuğu da hikayede mutlaka olmalıydı. Sonunda 2023'ün Eylül ve Ekim aylarında oturup Çernobil'de Panik'i yazdım. Kitabı bastırma ve yayımlama aşamasına gelince, dosyamı ünlü yayınevlerine gönderip aylarca, yıllarca beklemek istemedim. Cinius Yayınları'na başvurdum ve iki aydan kısa sürede satışa sundular. Ama şimdi yeni bir güçlükle karşı karşıyayım: Her hafta piyasaya çıkan binlerce kitap arasında benimkinin kaybolup gitmesi kaçınılmaz. Ve ben yazdığım kitabın iyi mi, kötü mü olduğunu bilmiyorum. Bu noktada hüküm senin sevgili okur, hemen şimdi olmasa bile gelecekte bir zaman, eninde sonunda.
Çernobil'de Panik
Çernobil'de PanikDeniz Doğan · Cinius Yayınları · 20241 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
1928 yılı eylül ekim aylarında haftalık yayınlanan gazetelere verilmiş hikayeleri okuyoruz. Benim çok hoşuma gitti. Geneli bir karakter üzerinden gitmiş ortada bir olay veya durum yok yani ama yine de güzeldi. Keşke kadın karakterlerde olsaydı. Dönemin havasından olsa gerek sadece erkekler konu edinilmiş. Tavsiye ederim.
Sivrisinekler Kralı
Sivrisinekler KralıMahmut Yesari · Can Yayınları · 2021289 okunma
Reklam
Kanlıca mantarı
Kırmızımsı renginden dolayı böyle isimlendirilmiştir. Ülkemizde Marmara, Karadeniz, Akdeniz ve Ege'de yoğun olarak çıkmaktadır. Sonbaharda, yağmur sezonunun başlamasıyla birlikte, mevsimin ılıman gitmesine bağlı olarak ocak ayına kadar toplanabilir. Yoğun olarak ekim- kasım aylarında görülür. Ancak yağmur sezonu geç başlarsa onlar da geç çıkar.
Çeçenistan Devlet Bakanı Cohar Dudayev, değişik vesilelerle Rusya ile aralarındaki ilişkilere politik bir çözüm bulunması için görüşmeler yapılmasının, petrol boru hatlarının ve demiryolunun ortak işletilmesini önerdi. (Başkent Grozni'den geçen petrol boru hattı ve demiryolu, Hazar Denizi kıyısındaki Mahaçkale'yi Karadeniz kıyısındaki
1860 Mayısının ortalarına doğru Argun kıyı köylüleri imparatorluk yöneticilerine kendilerine karşı uygulanan politikadan memnun olmadıklarını açıkça belirttiler, ayın sonlarına doğru bütün Argun yöresi sakinleri de kıyı şeridi çiftçilerini desteklediler. Bunu hükumetin bütün baskısına ve itaat altına tutmak için silahlı birlikler bulundurmasına
İMAM BİENUOYN BOYSAĞAR: Boysağar, 1794 de Rus istilacılara karşı direnişin kalesi olan Nozhay-Yurt rayonuna bağlı Bienuoy aulunda doğdu
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Reklam
Eğer 12 Eylül Müdahalesi 1979'un yaz aylarında gerçekleşmemişse, bu tamamen, aynı yılın Ekim'inde kısmi seçimlerin yapılacak olması ve hükümetin bütün uluslararası bankalar ve devletler nezdinde geniş bir yardım kampanyasına girişmiş bulunmasındandı...
İnkılap KitabeviKitabı okudu
288 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Berat Albayrak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı yapmış eski bir devlet adamımız. Bu kitabında da bu iki dönem yaptıklarını, yapmak istediklerini ve hatıralarını anlatıyor. Kitabın ismini de bir zamanlar kendisiyle özdeşleşmiş olan sözü “Burası çok önemli – Burası çokomelli” olarak koymuş. Kitabın başlığındaki “Burası”
Burası Çok Önemli!
Burası Çok Önemli!Berat Albayrak · Turkuvaz Kitap · 2022102 okunma
2018'deki kur saldırısının ardından, eylül-ekim aylarında bir özel bankamızın bankacılık teamüllerine aykırı şekilde yüklü miktarda Türkiye CDS'i satın aldığını, bunun neticesinde ülke risk primimizi 80-100 kadar yukarı taşıdığını, yani ekonominin tüm paydaşlarının yurt dışından döviz borçlanma maliyetini 100 baz puan artırdığını tespit ettik. Yine bazı bankalarımızın, dövizini satıp TL'ye geçmeyi düşünen müşterilerini caydırmaya çalıştığını ya da müşterilerine TL'den dövize geçmeyi telkin ettiğini gördük. Ayrıca, dövizin kıt olduğu dönemlerde, bazı bankalarımızın ihtiyacın 2-3 katı kadar dövizi yurt dışı muhabir bankalarda tuttuğunu, daha iyi nemalandırma imkanı olmasına rağmen ısrarla bu dövizi ülkeye getirmediğini gördük.
Sayfa 211Kitabı okudu
Resim