Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geç kaldığımız bir zamanda bunu tam olarak anlayacağız
İnsanlık bence canlılar arasında gerisin geri gitmeyi becerebilen tek tür. İmkan ve teknoloji bu kadar gelişsin ama insan hala yaşadığı şu tek alanı -en azından şimdilik böyle olduğunu biliyoruz ki bunun bir önemi yok- böylesine bozmaktan çekinmesin. Yahu hayvanlar bile -ne yazık ki 'bile' demek zorundayım- bu konuda insanlardan daha önde. En azından yaşadıkları alanları, ekolojik sisteme zarar vermeden bir denge ile sürdürebiliyorlar. Aslında aşağı gördüğümüz türlerden maalesef 21. Yüzyılda daha ilkel bir durumdayız.
Arkadaşlar, anlamıyor musunuz, yılanlar, ekolojik dengeyi bozduğunuz için bu kadar arttı. Çünkü eskiden martılar yılanları avlıyordu. Bu yüzden adadaki yılan sayısı belli bir düzeyde kalıyordu. Hatta biz bu zehirli türden olanlara hiç rastlamıyorduk. Bize uzak tarafta, kendi hallerinde yaşıyorlarmış demek. Tilkiler martıları azaltınca, yılanlar çoğaldı ve işte böyle evlerinize kadar girmeye başladı. Yani düşman saydığınız martıların karşısına diktiğiniz tilkiler, hiç beklemediğiniz yepyeni bir tehlike yarattı.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Reklam
Her geçen gün artarak devam eden modernleşmenin riskleri bizzat üreticilerini ve bu risklerden kar elde edenleri de olumsuz etkilemektedir. Ayrıca ekolojik felaketlerin ve risklerin pasaportları, sınırları yoktur. Egemen öznelerin oluşturduğu emniyet birimleri bu felaketlere engel olacak güce sahip değildir. Elde edilen kârı, taşınmaz mülkiyetleri de tehtidi altına almış bulunmaktadır. Risk Toplumu Ulrich Beck
CAN YÜCEL __JİM MORRİSON
CAN YÜCEL
Can Yücel
Can Yücel
Belkim bir kertenkeleydim JİM MORRİSON
Jim Morrison
Jim Morrison
Ben kertenkelelerin kralıyım Kertenkeleri tümüyle dünyadan yok olsa dünyanın ekolojik dengesine bir etkisi ve zararı olmaz . Bu yüzden en bağımsız varlıklardır.
Deniz Gezmiş | 28 Şubat 1947 ~
Sömürünün gün geçtikçe arttığı, paylaşım savaşlarının halklar üzerinde yıkıma döndüğü, ekolojik yağmanın dünyayı yok oluşa sürüklediği, kadınların metalaştırıldığı, 160 milyon çocuk işçisiyle, iş cinayetlerinin hüküm sürdüğü bir dünyada; İnadına DENİZ olunmalı! Spartaküs'den bugünlere, YOL'umuzu aydınlatan, umudu büyüten "ince memed"lere bin selam.
Medeniyet ve Yıkım
“Yaşamın insan dışında kalan kısmını anlamlandırabilseydik, kendi medeniyetimizi inşa ederken yapmış olduğumuz yıkımların önüne geçebilirdik.” Bu söz insanlığın doğayla olan ilişkisini derinlemesine düşünürken birden kalemimden çıktı…. Günümüzde, çoğu zaman doğanın sadece insana hizmet etmek için var olduğunu düşünerek, doğal kaynakları ve ekosistemleri istismar ediyoruz. Bu yaklaşım, doğanın bir bütün olarak değerini anlamamızı engelliyor ve sonuç olarak çevre tahribatına yol açıyor. Büyük insanlar da benzer düşünceleri dile getirmişlerdir. Örneğin Albert Einstein’ın şu sözü bu durumu özetler niteliktedir: “Teknoloji gelişirken ahlak geride kalıyor.” İnsanlık olarak, teknolojik ve ekonomik ilerlemeyi hedeflerken, sıklıkla doğanın ve doğal dengeyi korumanın önemini göz ardı ediyoruz. Bu nedenle, çevresel yıkımlar ve ekolojik dengenin bozulması gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Diğer bir örnek de Mahatma Gandhi’nin şu sözüdür: “Dünya herkesin ihtiyacını karşılayabilir, ancak herkesin açgözlülüğünü değil.” Bu sözde doğal kaynakların sınırlı olduğunu ve onları sürdürülebilir bir şekilde kullanmamız gerektiğini vurgular. Açgözlülük ve israf, doğal kaynakların tükenmesine ve çevresel sorunların artmasına yol açar. Yaşamın insan dışında kalan kısmını anlamlandırarak, doğanın değerini ve önemini kavramamız gerekiyor. Doğayla uyum içinde yaşamak ve onu korumak, insanlık olarak medeniyetimizi inşa ederken yaptığımız yıkımların önüne geçmek hayati öneme sahiptir.
Reklam
İlk dönem sömürge teorileri sömürgeciliği bir ülkenin başka bir ülkenin topraklarını ilhak ederek ezilen ülkenin maddi kaynaklarının kullanılması ve bu yolla zenginleşmesi olarak nitelendiriyor.Modern anlamda sömürgecilik ise bu ilhak, ülkelerin yerini alan büyük ölçekli holdingler, şirketler yoluyla gerçekleştiriliyor.Ayni zamanda toplumların kültürel, ekolojik,siyasi her türlü manevi değerinin de zenginleşme uğruna sermayeye çevrilmesi ve manevi değerlerin maddileştirilmesi anlamına da geliyor.Bu, kendini uygarlık adı altında dayatan bir sistem olarak sömürgeciliğin esasında kendisinin toplumsal uygarlığa ters bir form yaratmasını doğuruyor.
29. ŞUBAT 2024 ÇEKİLİŞİ (BİTTİ)
Bende bu vesile ile 4 evladımızı sevindirmek üzere Ramazan Etkinlik Kutusu Çekilişi (Hediyemiz 6+ Yaş, 3 Eser, 9 Ürün İçerir, değeri 750 TL) yapmak istiyorum.. Kargonun yetişebilmesi ve hazırlıklara zaman kalması için 29. Şubat 2024 (4 yılda bir gelen) saat 02:00´e kadar geçerli olacaktır. Şartım yok ama yinede en azından ufak bir Şartım olsun mu.. Bu iletiye güzel bir söz bırakmak!!!😀 “Oyunlaştırarak öğretmek” misyonuyla ve bir Müslümana yakışır ekolojik hassasiyetle Ramazan’a özel bu eşsiz paketi sizler için geliştirdik. Hisset Keşfet Öğren AYRINTILAR: ravzakitap.com/ramazan-etkinli...
728 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.