Sanayi devriminin koşulu, insanların kendilerini, “ açlık itkisi altında” , parasal mübadele yoluyla yaşamsal kaynaklarını elde edebilmek için hizmet satıcısı olarak algılamaları gereken bir ticaret sisteminin oluşumudur. Böyle olabilmesi için, doğanın ve emeğin meta olması, insanın hemcinsleriyle ve doğayla ilişkisinin ticari ilişki biçimini alması gerekir.
Sayfa 132 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Marx, yüzyılının (zamanının ve zamanından önceki devrin teorik) düşüncelerinin alışılmış akımına uyarak teorik yapısının esasını değer teorisi üzerine kurmuştur. Kendisinin değer teorisi Ricardo'nunkinin eşidir... dedüksiyon metotlarında ve sosyolojik analizlerde de bazı değişiklikler yer almakla birlikte, teoride esas itibariyle bir zıtlık yoktur...
Sayfa 49 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Reklam
William Graham Summer.
Kıtlık insanlığın en büyük eğitmenidir.
Sayfa 125 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
...“ sosyal Darwincilik” , tam olarak bir “ toplumsal rekabetçilik” tir ve rekabeti bireysel ve kolektif varlığın, ulusal ve uluslararası yaşamın genel normu haline getirir...Büyük Viktoryen dönemde, yoksulluğu halk sınıflarının sorumsuz üremelerinin kaçınılmaz sonucu olarak gören Malthusçuluğu sürdüren bu rekabetçilik, Avrupa’da ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde büyük başarı kazanmıştır. Leş yiyicilik ve talan suçlamalarına cevap veren Andrew Carnegie ya da John D. Rockefeller gibi Amerikalı büyük sanayiciler, inşa etmekte oldukları dev kapitalist grupların büyümesini haklı göstermek için bu seçilimci retoriği kullandılar. Rockefeller ideolojiyi şöyle özetler: ‘“ American Beauty’ denen gül çeşidi, onu seyredenleri heyecanlandıran görkemi ve rayihası içinde, ancak etrafında biten ilk tomurcukları feda ederek üreyebilir. İktisadi yaşamda da durum aynıdır. Bu bir doğa yasasının ve bir Tanrı yasasının uygulanmasından başka bir şey değildir.”
Sayfa 124 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Spencer. İktisadi evrimcilik.Rekabet.
En az yetkin ve en zayıf olanlar, en iyi uyum sağlamış ve mücadelede en güçlü olanlar tarafından ortadan kaldırılacaktır. Bu durumda yaşam seviyesinde genel bir yükselme mantığı değil, seçilimli bir ortadan kaldırma süreci söz konusudur. Bu model mübadeleyi, güçlenmenin ve iyileşmenin aracı yapmaz; çatışmanın ve hayatta kalmanın değişmez bir sınavı olarak görür. Bu durumda rekabet, ortodoks, klasik ya da neo-klasik ekonomide olduğu gibi, piyasada mübadelelerin düzgün işleyişinin koşulu olarak kabul edilmez; rekabet doğrudan doğruya yaşamın acımasız yasasıdır ve en zayıfların ortadan kaldırılması yoluyla ilerlemenin de mekanizmasıdır. Malthus’un “ nüfus yasası” nın damgasını güçlü biçimde taşıyan Spencer’in evrimciliğinden, toplumun ilerlemesinin ve daha geniş olarak insanlığın ilerlemesinin, bileşenlerinden bazılarının yıkımını gerektirdiği sonucu doğrudan doğruya çıkar.
Sayfa 124 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
...yalın bir şekilde yönetebilmek için bireyleri mümkün olduğunca az sınırlandırmak uygun düşer; bu da onların kendiliğinden eylem kapasitelerini daima artırmayı hedeflemeyi gerektirir. Liberal yönetim, yönetimin bireylerin tutumu üzerindeki hâkimiyetini güçlendirmeye çalışmak yerine, muktedir olduğu azami mutluluğu sağlayabilmek için her birinin kendi davranışı üzerinde uygulayabileceği hâkimiyeti güçlendirmeye çalışan yönetimdir.
Sayfa 104 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.